Yarıyıl tatilinin ödevi "oyun ve dinlenme" olsun

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın, "Sömestr tatilinde çocuklara ödev verilmemesi için öğretmenleri uyaracağız" sözünü hatırlatan Şener, bunu son derece önemli bulduklarını ifade etti.

Öğretmenlerin ve öğrencilerin ödeve ilişkin tutumlarının belirlenmesi için sürdürülen pilot araştırmaya değinen Şener, öğretmenlerin, öğrencilerin ara tatilde ders çalışmamaları halinde tüm dönem boyunca öğrenilen bilgileri unutacaklarını söylediklerini dile getirerek, bu dönemde öğrencilere "hatırlatma ödevleri" verilmesi yönünde görüş bildirdiklerini dile getirdi.

Önemli tüm sınavların da bahar dönemine denk geldiğini aktaran Şener, "Öğretmenler yarıyıl tatilinin bu sınavlara hazırlanmak açısından iyi bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir" diye konuştu.

- "Veliler ödev baskısı yapıyor"

Şener, öğretmenlere ödev verilmesi konusunda velilerin baskı yaptığını belirterek, şöyle dedi:

"Eğitimciler, ödev vermeyen öğretmenin ‘diğer sınıflardan geri kaldıkları’ için tercih edilmedikleri yönünde bir algının ortaya çıktığını söylemektedirler. Araştırma bulgularına göre veliler her gün belirli bir süre çalışmanın disiplini ve başarıyı getireceğine inanıyorlar. TEOG ve YGS gibi sınavlar nedeniyle kaygı yaşadıklarını, çocuklarının her gün çalışmazlarsa bu sınavları geçmede başarısız olacaklarını ve küçük yaşlardan itibaren öğretmenlerin öğrencileri bu sınavlara ve testlere alıştırmaları gerektiğini söylemektedir."

- "Öğrenciler oyun oynamak, dinlenmek istiyor"

Şener, araştırma süresince görüştükleri öğrencilerin okulda çok yorulduklarını ve eve geldiklerinde oyun oynamak, spor yapmak ya da dinlenmek istediklerini söylediklerini anlatarak, şunları belirtti:

"Öğrenciler, ödevler nedeniyle oyuna fırsat bulamadıklarından, öğretmenlerin ve velilerin beklentisinin çok yüksek olmasından, sınavların ağırlığından şikayet etmektedirler. Bu nedenle yarıyıl tatilinde öğrencilerin oyun oynama ve dinlenme haklarının ellerinden alınmaması gerekmektedir."

- "Önce ödev sonra oyun"

Şener, 2009 yılında oyunun değerine ilişkin yaptığı başka bir araştırmada da özellikle ilkokula devam eden 7-12 yaş grubu çocukların annelerinin, çocuklarının öncelikle derslerine ağırlık vermeleri gerektiği yönünde vurgular yaptıklarını söyleyerek, şöyle dedi:

"Araştırmada annelerin çocuklarının oyun oynama koşulu olarak da önce derslerini, ödevlerini bitirmesi gerektiğini söylemeleri dikkat çekicidir. Anneler çocuklarının bu durumu kabullendiklerini ve buna alıştıklarını alıştıklarını ifade etmektedirler. Yukarıda bahsettiğim ödeve ilişkin çalışma da bu bulguları destekler niteliktedir."

Şener, gelişimsel olarak oyun oynamanın çocuklar için çok önemli bir "iş" olduğunu belirterek, sağlıklı çocuğun hareket eden, oyun oynayan, merak eden, sorgulayan ve duygusal olarak gereksinimleri karşılanan çocuğu tarif ettiğini belirtti.

Dünyanın pek çok yerinde yapılan araştırmalarda ödevin okul başarısını artırdığına ilişkin bir kanıt sunulmadığını ifade eden Şener, "Öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin çocukların gelişimsel gereksinimlerini dikkate alarak tatilde çocuklara verilebilecek en iyi ödevin oyun oynama, spor yapma, sanatla ilgilenme, doğada keşif ya da kitap okuma gibi onları gerçekten geliştirecek etkinlikler olduğunu hatırda tutmaları gerekmektedir" ifadelerine yer verdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz