Çözüm nasıl sağlanacak?

Diyarbakır'da Özgürlük ve Sosyalizm Partisi, Azadi Hareketi ile Kürt siyasiler ve sivil toplum kuruluşları iş birliğiyle düzenlenen konferans başladı

Çözüm nasıl sağlanacak?

Diyarbakır'da Özgürlük ve Sosyalizm Partisi, Azadi Hareketi ile Kürt siyasiler ve sivil toplum kuruluşları iş birliğiyle düzenlenen konferans başladı.

Diyarbakır'da bir otelde düzenlenen konferansın açılış konuşması Kürtçe, Zazaca ve Türkçe yapıldı.

Açılış konuşmasını Türkçe yapan tertip komitesi üyesi Sema İzol, 2 gün sürecek konferansta üç ana başlıkta oturumlar yapılacağını söyledi.

İzol, 7 Haziran seçimlerinden sonra bölgede tekrar çatışmalı bir ortama girildiğini belirterek, bölge halkının barınmadan sağlığa, güvenlikten eğitime, serbest dolaşıma kadar birçok sorunla karşı karşıya kaldığını dile getirdi.

ÇÖZÜM BULUNMASI

Bu durumun daha fazla sürdürülemeyeceğini savunan İzol, bölgede yaşanan soruna acilen bir çözüm yolu bulunması gerektiğini kaydetti.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Sambur da "Kürt sorununun Ortadoğu'nun en büyük sorunu olduğunu" öne sürdü.

Sambur, Kürtlerin diğer Ortadoğu halkları gibi halk olma hakkına sahip olduğuna değinerek, "Kürt sorunu, Kürtlerin dilinden, kültüründen, varlıklarından kaynaklanan bir sorun değildir. Daha çok Kürtlerin varlığını, kimliğini, dilini sorun eden dış aktörlerden kaynaklanan bir sorundur" ifadelerini kullandı.   

SİLAHSIZ BİR ÇÖZÜM

Günün ikinci oturumunda konuşan Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.  Dr. Cuma Çiçek, ana akım Kürt hareketinin şu an siyaseten silahsız bir çözümü savunmasına rağmen, mevcut çatışmaların bu siyaset zeminini ortadan kaldırdığını söyledi.

Çiçek, ana akım Kürt hareketinin Türkiyelileşme siyasetinin sosyolojik zemini ortadan kaldıran bir yol izlediğini belirterek, "Türkiye'de bir B seçeneği var. İnsanlar bir B seçeneğinin olduğuna inanıyorlar. Bunun haklı gerekçeleri de var. Son 5 yıldır devam eden Çözüm Süreci insanların aklında silahsız bir B seçeneğinin olduğunu gösteriyor. Bundan dolayı normatif anlamda sokağa çıkma kaynağı konusu değildir" diye konuştu.

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Başkanı (DİTAM) Mehmet Kaya da toplum olarak önemli bir süreçten geçtiklerini dile getirdi.

Savaşların her alanda ölüm ve yıkımı getirmenin yanı sıra sosyal kültürel ve ekonomik kayıplara neden olduğuna dikkati çeken Kaya, şöyle konuştu:

"Savaşlar her ne amaçla olursa olsun sonuçları itibarıyla yıkım ve felaketleri de beraberinde getirirler. Savaşlarda maddi ve manevi kayıpların yanı sıra özellikle bireysel hak ve özgürlüklerin yara aldığı görülmektedir. Bu da telafisi mümkün olmayan kalıcı ruhsal ve bedensel tahribatı beraberinde getirir."

Eğitimci-sosyolog Sevgi Çolak Moray ise savaşta çatışanların yanı sıra en çok sivillerin zarar gördüğünü, en fazla da kadın ve çocukların mağdur olduğunu kaydetti.

Kaynak: Diyarbakır Söz