Görüş Bildir

GÖZÜM PENCEREDE KULAĞIM KAPIDA!

4 yıl önce 23 yaşındayken kızı Hatun Çiçek'in dağa kaçırıldığını söyleyen anne Nihan Çiçek "Gözüm pencerede kulağım kapıda kızımı bekliyorum" derken, aileler tüm annelerin eylemlerine destek vermesi çağrısında bulundu.

GÖZÜM PENCEREDE KULAĞIM KAPIDA!

Diyarbakır'da kayıp çocuklarının bulunması için HDP il binası önünde düzenlenen oturma eyleminin 10'üncü gününde aile sayısı 24'e çıktı. 24 aileden biri olan Çetinkaya ailesinin oğlu Süleyman Çetinkaya'nın (18), güvenlik kamera ve MOBESE görüntüleri ortaya çıktı.

DÜN SABAH 3 AİLE DAHA KATILDI

Oturma eyleminin 1'üncü gününde Diyarbakır'da oturan Mehmet Karaman, 1999'da kandırılarak dağa götürüldüğünü iddia ettiği oğlu Ercan (40) için dün sabah oturma eylemine başladı. Diyarbakırlı Fatma Akkuş da, 28 Ağustos 2019'da kaybolan ve internette örgüt üyelerinin kıyafetini giyerken videosunu gördüğü kızı Songül için oturma eylemine katıldı. Erzurum'dan gelen Macide Uslu ile Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinden gelen Halime Şehitoğlu da 2015'te Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lılarca kaçırılan yeğenleri Sedat Sorgun (28) için oturma eylemi başlattı. Annesi vefat eden Sedat Sorgun'un, Van'da vatani görevini yaparken, izinli olarak Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesindeki teyzesi Halime Şehitoğlu'nu ziyaret edip, memleketi Erzurum'a dönerken Lice'de yol kesen PKK'lılarca kaçırıldığı belirtildi.

KAYIP OLDUĞU BELİRTİLEN ÇETİNKAYA'NIN GÖRÜNTÜSÜ

Eyleme katılan aileler arasından bulunan Çetinkaya ailesinin oğlu Süleyman Çetinkaya'nın (18), güvenlik kamera ve MOBESE görüntüleri ortaya çıktı.

Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde oturan Fevziye- Şahap Çetinkaya çifti, 30 Ağustos gününden bu yana haber alamadıkları oğulları Süleyman Çetinkaya'nın HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığı gerekçesiyle, 3 Eylül günü, partinin il binası önünde oturma eylemi başlattı. Anne babanın oturma eylemi diğer aileler ile birlikte sürerken, Süleyman Çetinkaya'nın, kaybolduğu gün kaydedilen görüntüleri ortaya çıktı.

GÜVENLİK KAMERASINA YANSIYAN GÖRÜNTÜLER

Güvenlik kamera görüntülerine göre Süleyman Çetinkaya, 30 Ağustos sabahı saat 07.27'de akrabası 2 kadın ile birlikte Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gelerek, tedavi altındaki eniştesini ziyaret ediyor. Saat 08.14'de de aynı kadınlarla birlikte hastaneden çıkıyor. Süleyman Çetinkaya bir süre sonra ise tek başına geldiği ilçe otogarında MOBESE kamerlarına yansıyor.

Sırt çantası bulunan ve cep telefonuyla konuşan Çetinkaya'nın, buradan Mardin'in Kızıltepe ilçesine giderek, PKK'lılar ile buluşup, örgüte katıldığı belirtildi.

ÖLÜM HABERİYLE YIKILDI

Diyarbakır'da, 30 Ağustos'tan beri haber alamadıkları ve PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettikleri yeğenleri Süleyman Çetinkaya (18) için 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemine başlayan ilk aileden Aysel Bozkurt, bir süredir hastanede Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi gören babası Celal Çetinkaya'nın (65) ölüm haberini aldı. Bir anda yere yığılan Bozkurt'a burada bulunan sağlık ekiplerince ambulansta müdahale edildi. Bozkurt, ambulansta yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Çetinkaya'nın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Yaşamını yitiren Celal Çetinkaya'nın, kaybolan Süleyman'ın amcası olduğu belirtildi. Çetinkaya ailesi taziye için HDP il binası önünden ayrıldı.

NEVİN GÖKÇEK GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Ankara eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in eşi Nevin Gökçek, Diyarbakır'da oturma eylemi yapan aileleri ziyaret etti. Çocukları kayıp ailelerle sohbet eden Gökçek, gözyaşlarını tutamadı. Nevin Gökçek, "Allah düşmanıma bile evlat acısı vermesin, onları evlatlarıyla sınamasın. Hepimiz kardeşiz. Bu anaların haklı ve onurlu mücadelesi mutlaka kazanacak" dedi.

KAYIP OĞLUNA SES KAYDIYLA SESLENDİ

Diyarbakır'da, HDP il binası önünde, 10 Eylül Salı günü oturma eylemine başlayan Salih Aylu, oğlu Mehmet'in (21), HDP'li olduğunu iddia ettiği M.I. tarafından tehdit edilerek, dağa kaçırıldığını ileri sürdü.  21 Mart günü düzenlenen nevruz kutlamalarından sonra haber alamadığı oğlu Mehmet'in bulunmasını isteyen Salih Aylu, M.I. ile yaptığı telefon görüşmesini kaydettiğini, bu kayıtta M.I.'nın oğluna karşı kendisinden 700 dolar istediğini ifade etti. Mehmet'e dönmesi yönünde çağrıda bulunan baba, oğlunun Kandil'in Metina bölgesine götürüldüğünü öğrendiğini söyledi.

'TEHDİT EDİLDİM'

Oğlunu kaçırdığını ve HDP'li olduğunu öne sürdüğü M.I. tarafından tehdit edildiğini savunan, Salih Aylu, şöyle konuştu: "Ayın 22'sinden sonra oğluma bir daha ulaşamadın. M.I. tarafından oğlum dağa kaçırıldı. Ben bu kişiye ulaştığım zaman, bana oğlumun Kandil Metina bölgesinde olduğunu, kod adının 'Tekoşer' olduğunu söyledi. Ondan sonra kendisini polise neden şikayet ettiğimi sordu. 'Ben Türkiye Cumhuriyeti'nden korkmuyorum. Senden mi korkacağım. Elinden geleni ardına koyma' dedi. Defalarca HDP'ye gidip, orada çözüm bulmamı istedi. HDP'ye geldiğimde de bana, boşuna geldiğimi, siyasi bir parti oldukları, bu konularla ilgilenmediklerini söylediler.

Dedim ki 'Bana yardımcı olun, en azından nerede olduğunu bileyim, başka yerde aramayayım.' Bana yardımcı olamayacaklarını söylediler. Tartışıp çıktım il binasından. Bir daha da gitmedim."

'TERÖRİST ‘OĞLUM TERÖRİST OLMASIN'

Terörist babası olmak istemediğini vurgulayan Aylu, "Ben oğlumu geri istiyorum. Ben ne terörist babası olmak istiyorum ne de oğlumun terörist olmasını istiyorum. Benim çocuğum iyi bir insandı. Siyasetle hiç alakası yoktu. Bu çocuğu kandırıp, bir şekilde dağa götürdüler. 6 aydır da hiçbir bilgi alamadım. Dağa götüren şahıslar bana orada olduğunu söylediler. Benim çocuğumu arayarak, tehdit ederek nevruza götürüyor. Ertesi günden sonra da oğluma ulaşamadım. Bir an önce benim oğlumu geri getirsinler. Oraya gitmenin hiçbir çözümü yok. Ne kendisine ne polisimize ne askerimize zarar gelmesini istemiyoruz. Bir an önce evine dönsün. Orası ölüm yeridir. İnşallah benim sesimi duyar. Gören duyan varsa Allah rızası için bize yardımcı olsun. Oğlumu çok özledik" dedi.

"İnşallah evine dönersin" diyen Aylu, sözlerine şöyle devam etti: "Annen baban olarak seni çok özledik. Oranın sonu yok. Oğlumun götürülmesine aracılık eden kişi ile konuşmamı kaydettim. Bu kayıtta, 'Ben senden korkmuyorum. Beni polise şikayet etmişsin, Türkiye Cumhuriyeti'nden de korkmuyorum' diyor. Kabul ediyor oğlumun götürülmesine aracılık ettiğini. Hatta benden 700 dolar para da istedi. 'Kaçakçılar senin oğlunu getirip götürebilir. Sen bana 700 dolar gönder biz de gidip oğlunu getireceğiz' dedi. Ben bütün bu kayıtları polise verdim. Ondan sonra telefonu kapattı. Bir ay sonra, bir şekilde ulaştım ona. Buluştuk onunla. Oğlumun orada olduğunu söyledi."

TELEFON KAYDI: GEÇ KALDIN

Baba Salih Aylu'nun oğlunun kaçırılmasına aracılık ettiğini iddia ettiği kişiyle yaptığı telefon görüşmesinde, telefondaki kişi, "Kalkıp polise veriyorsun, sonra numara istiyorsun. Geç kaldın. Polise vermeyecektin. Ben sana yardımcı olacağımı söyledim. Sen kalkıp polise verdin" diyor.

AİLE SAYISI 24 OLDU

Diyarbakır'da HDP il binası önüne gelen Nihan Çiçek, 2015'ten bu yana haber alamadığı nişanlı kızı Hatun (24) için oturma eylemine başladı. Aile sayısının 24 olduğu HDP önünde eyleme başlayan Çiçek, kızının eşinin akrabaları tarafından dağa kaçırıldığını öne sürdü. Kaybolduktan bir yıl sonra kızıyla telefonla görüştürüldüğünü kendisine yaralandığını anlattığını söyleyen Çiçek, "Kızım yaralanmış bana telefonla ulaştılar, kızımla konuşturdular. Anne 'Beni kandırdılar' dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum, rica ediyorum kızımı kurtarın" dedi.

KAZIMI KANDIRIP GÖTÜRDÜLER

22 yıl önce 18 yaşındaki oğlu Ercan Karaman'ın PKK tarafından kaçırıldığını belirten baba Mehmet Karaman, bu nedenle annelerin yaptığı oturma eylemine katıldığını söyledi. Bugüne kadar çocuğundan haber almadığını ifade eden Karaman, "Ya cenazesini istiyorum ya da haber almak istiyorum. Oğlum dağa gitti, benim ciğerim yanmış. 22 yıl kolay değil." dedi.

Ailelere katılan Fatma Akkuş da kızı Songül Akkuş'un 5 yıl önce kandırılarak dağa götürüldüğünü, sosyal medyada kızının terör örgütüne katıldığına ilişkin görüntüleri izlediğini anlattı. Küçük yaşta kızının kandırıldığını vurgulayan Akkuş, "Partiye geldim, bana hiçbir bilgi vermediler. Hiç haber alamadım. Götürdüklerinde 15 yaşındaydı. Kızımı kandırıp götürdüler, 5 yıldır haber alamıyorum. Annelere destek olacağım." ifadelerini kullandı.

BU MÜSLÜMAN İŞİ Mİ KARDEŞİM

Erzurum'dan gelen Halime Şehitoğlu ve Macide Uslu da yeğenleri için oturma eylemine katıldı. Macide Uslu, yeğeninden 5 yıldır haber alamadıklarını belirterek, "HDP'nin milletvekillerine seslenmek istiyorum, kendi çocukları Avrupa'da gezsin, bizim çocuklarımız da alıkonulsun. Bu Müslüman işi mi? Biz çocuklarımızı istiyoruz. Onlar isteseler, çocuklarımızı getirirler. Kürt Türk kardeşiz. Bizim ayrımız gayrımız yok." diye konuştu.

Halime Şehitoğlu ise "Çocuklarımızı istiyoruz. Herkes hayatını yaşarken biz çocuklarımızdan haber alamıyoruz. Bu topraklar herkese yeter, nedir bu zalimlik?" diyerek tepkisini dile getirdi.

GÖZÜM PENCEREDE KULAĞIM KAPIDA

4 yıl önce 23 yaşındayken kızı Hatun Çiçek'in dağa kaçırıldığını belirterek oturma eylemine katılan Nihan Çiçek (57), kızının hasretiyle yandığını söyledi. Eşinin 15 yıl önce vefat ettiğini, kızına hem anne hem de babalık yaptığını dile getiren Çiçek, hasta olduğunu, bir an önce kızına kavuşmak istediğini ifade etti.

Nihan Çiçek, şöyle devam etti: "Gözüm pencerede kulağım kapıda kızımı bekliyorum. Kızımı gönderenler kocamın akrabalarıdır. Kızımı gönderenler partilidirler, partili olmasalardı, göndermezlerdi. 3 yıl önce bana telefon geldi, yaralanmıştı. Kızım bana dedi ki; 'Ana beni gönderen Elif'tir, Tuba da biliyor, gönderen bunlardır, beni kandırıp buraya gönderdiler.' Kızım öyle deyince onlar evlerini terk etti. Hala Diyarbakır Sümer Park'ta milleti kandırıyorlar. Kızımı istiyorum. Kızım nişanlıydı. İki üç ay ağabeyimin oğluyla nişanlı kaldı. Kızımın çeyizi evde kaldı."

BÜTÜN ANNELERE ÇAĞRIMDIR

Şehit annesi Sultan Bilden oturma eylemine katılan annelere destek için geldiklerini belirterek, "Bütün annelerimizin ciğeri aynıdır. Annelerimizi üzmesinler, annelerimizi sokağa dökmesinler. Bir an evvel çocuklarını versinler." dedi.

1992 yılında polis eşi Diyarbakır'da şehit olan Nuran Akgüneş ise "Şehit eşi olarak buraya desteğe geldim. Acımız birdir, acılarını paylaşmak için buraya geldim." ifadesini kullandı.

TİYATRO OYUNCULARINDAN ZİYARET

Yerelden Evrensele Sanat Platformu ve Tiyatro Oyuncuları Derneği üyeleri, Diyarbakır'da oturma eylemi yapan aileleri ziyaret etti. Burada ailelere gül dağıtan dernek üyeleri adına gazetecilere açıklamalarda bulunan dernek başkanı ve yönetmen İsmail Yeşilbağ, "Bu analar Türkiye'de birçok erkekten daha cesurdur. Ben onların ellerini öpmeye geldim. Bu anneler ve bu babalar kazanacaktır. Böylece hepimiz kazanacağız. Bu ülkeyi kimse bölemeyecek" dedi. Bazı STK üyeleri ise HDP önünde Türk bayrağı açtı.

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi