'İsrail bir işgal devletidir...'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İnovasyon ve Girişimcilik Haftası Kapanış Töreni'nde önemli açıklamalar yaptı: "10 Ekim 1922 tarihli gazete, Mustafa Kemal'i korkunç Türklerin, en korkuncu olarak nitelendiriyor. Bu haberlerin bugünkülerden farkı var mı? Dün böyle yaptılar, bugünde aynısını yapıyorlar. Değişen bir şey yok."

'İsrail bir işgal devletidir...'

"İsrail bir işgal devletidir. Şu anda orada terör estiriyorlar. Niye? Ben güçlüyüm. Şunu açık ve net söylüyorum: Güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Haklı olan güçlüdür."

HABER MERKEZİ

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İnovasyon ve Girişimcilik Haftası Kapanış Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu etkinliğin ilgili tüm kesimleri bir araya getiriyor olması çok önemlidir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Dolu dolu bir haftayı geride bırakan etkinliğimizin önümüzdeki yıllarda daha da zenginleşeceğine inanıyorum. Hedeflere ulaşmak için kamunun destekleri yanı sıra girişim sermayesi fonunu da hayata geçirmeliyiz. Basiretli iş adamlarımızı tecrübelerini genç iş adamlarına ve girişimcilere aktararak destek vermelidir. Büyük şirketlerin kurduğu girişim sermayesi fonları dünya genelinde 13 milyar doların üzerinde. Ülkemizdeki büyük şirketler girişimcilere yatırım yapmalı.

DÜN YAPTILAR, BUGÜN DE AYNISINI YAPIYORLAR

Tüm algı operasyonlarına rağmen Türkiye sahip olduğu büyük potansiyeller yolunda sahip olduklarını güçlendirerek yoluna devam ediyor. Yurt dışına da üretim yapan bunun için yerli tedarik ağını kullanan yatırımcı sayısının artması ortada koyuyor ki: Ülkemizde ortaklık kurabilecekleri, ARGE kapasitelerinden yararlanacakları çok sayıda ortak bulabilecektir. Şimdi sizlere bu konuda tarihten bazı örnekler vereceğim. 16 Eylül 1922 tarihli bir ABD gazetesinde, İstanbul, Muhammedi inanışın merkezi, Atatürk de İslam'ın yeni lideri olarak anılıyor. İlginç değil mi? Bir yere daha geliyorum, 10 Ekim 1922 tarihli gazete, Mustafa Kemal'i korkunç Türklerin, en korkuncu olarak nitelendiriyor. Bu haberlerin bugünkülerden farkı var mı? Dün böyle yaptılar, bugünde aynısını yapıyorlar. Değişen bir şey yok.

Dün ülkemiz aleyhine oluşturulmaya çalışılan algı Kurtuluş Savaşımızı başarıyla sonuçlandırmamıza ve yeni devletimizi kurmamıza engel olmamıştı. Bugün de benzer gayretler 2023 hedeflerimize ulaşmamıza, demokraside ve ekonomide dünyanın en ileri ülkeleri arasına girmemize engel olamayacaktır. Tüm algı operasyonlarına rağmen Türkiye sahip olduğu büyük potansiyeller yolunda sahip olduklarını güçlendirerek yoluna devam ediyor. Yurt dışına da üretim yapan bunun için yerli tedarik ağını kullanan yatırımcı sayısının artması ortada koyuyor ki: Ülkemizde ortaklık kurabilecekleri, ARGE kapasitelerinden yararlanacakları çok sayıda ortak bulabilecektir. Şimdi sizlere bu konuda tarihten bazı örnekler vereceğim. 16 Eylül 1922 tarihli bir ABD gazetesinde, İstanbul, Muhammedi inanışın merkezi, Atatürk de İslam'ın yeni lideri olarak anılıyor. İlginç değil mi? Bir yere daha geliyorum, 10 Ekim 1922 tarihli gazete, Mustafa Kemal'i korkunç Türklerin, en korkuncu olarak nitelendiriyor. Bu haberlerin bugünkülerden farkı var mı? Dün böyle yaptılar, bugünde aynısını yapıyorlar. Değişen bir şey yok.

GÜMÜLCİNE'DE SOYDAŞLARIMIZIN GÖZYAŞLARINI BİZZAT YERİNDE TESPİT ETTİM

Dilimize yenilikçilik olarak çevrilen inovasyon ile girişimcilik esasen bizim milletimizin fıtratına çok uygundur. Türkiye adeta dünyanın kalbi olan bir coğrafyada. Sadece kendi insanımız değil dünyadaki milyonlarca mazlum gözlerini ülkemize kilitlemiş durumda. Gümülcine'de soydaşlarımızın gözyaşlarını bizzat yerinde tespit ettim. Umut Türkiye. Her zaman ifade ettiğim gibi Türkiye'nin sendelemesi demek kardeşlerimizin de sendelemesi demek. Düşünün 65 yıl önce Celal Bayar oraya gitmiş oraya bir okul yapmışlar Celal Bayar isminde. Sonra ismine bile katlanamamışlar ve ismini kazımışlar. Yunan yönetimine söyledim, restorasyonsa restorasyon. Çünkü biz şuna inandık; Düşüncesine güvenen düşünce özgürlüğünden, inancına güvenen inanç özgürlüğünden korkmaz.

ABD'NİN SKANDAL KUDÜS KARARI

Tarih dünde kalırsa yazık, tarihi geleceğe taşımak çok önemli. Amerika'nın da altında imzası olduğu BM kararını son açıklamasıyla ABD yok saymıştır. Şimdi sen bu imzayı yok sayıyor. Hiç kimse hukukun üstünde değil, hiçbir ülke uluslararası hukuku yok sayamaz. 1947'nin paylaşım planını BM yaptı. 1967'ye geliyoruz, Filistin'i sıkıştırdılar iyice ve sonunda İsrail o bölgenin tamamını işgal etti. İsrail bir işgal devletidir. Şu anda orada terör estiriyorlar. Niye? Ben güçlüyüm. Şunu açık ve net söylüyorum: Güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Haklı olan güçlüdür. Bu karar bölgeyi tahrik ve tahrib etmektedir.

KUDÜS, DEVLET TERÖRÜ UYGULAYAN BİR ÜLKENİN İNSAFINA TERK EDİLEMEZ

Bugün yaşadıklarımız sonuç. Asıl sorun sistemin kendisidir. Bizim itirazlarımızın tepki çekmesinin sebebi de budur. ABD'nin Kudüs ile ilgili kararının bizim nazarımızda hiçbir geçerliliği yoktur. Kudüs devlet terörü uygulayan bir ülkenin insafına terk edilemez. Bunları ancak işgalciler yapar. Devlet terörü estirenler yapar. Kudüs'ün kararı işgalci bir devletin eline bırakılamaz. Kudüs bizim göz bebeğimiz, ilk kıblemiz, kırmızı çizgidir. Bu kararın arkasında evanjelistler var. Bunu sayın başkandan dinledim. Bu karara asla rıza göstermeyeceğiz. Çarşamba günü İstanbul'da İİT Olağanüstü liderler zirvesini topluyoruz.

Kaynak: Diyarbakır Söz