DEAŞ'ın uyuyan hücreleri harekete geçer mi?

DEAŞ lideri Bağdadi'nin Suriye'de düzenlenen operasyonla öldürülmesinin ardından, DEAŞ'ın bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izleyebileceği, terör örgütünün uyuyan hücrelerinin eylem hazırlığına geçebilir mi sorularının yanıtlarına uzmanlardan çarpıcı yanıtlar geldi.

DEAŞ'ın uyuyan hücreleri harekete geçer mi?

Bağdadi'nin öldürülmesinin hemen ardından akıllara gelen ilk soru 'Peki şimdi DEAŞ nasıl bir yol izleyecek. Geride kalan teröristler ne yapacak' sorusu oldu. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar bu konu hakkında konuştu.

 BAĞDADİ ÖLDÜ, DEAŞ NASIL BİR YOL İZLEYECEK?

"DEAŞ Lideri'nin ortadan kaldırılması iki farklı tarafta popülist bir dalgaya sebebiyet verecek" ifadesini kullanan Ağar, şunları söyledi: "Lideri öldürülen tayfa ve bu lideri öldüren tayfa söz konusu operasyonun popülist etkisilerinden yararlanacak.

Önce işin terör örgütü boyutuna bakalım. Lideri öldürülen terör örgütlerinin saman alevi gibi parlamak isteyeceği, 'etki üretmek, bitmediğini, var olduğunu göstermek isteyeceği' bir dönem yaşamak isteyeceği görülüyor. DEAŞ'ın da kısa zaman içinde bu tarz bir etki üretmesi muhtemel. sonrasında süreç yine rutine dönecektir.

TRUMP'A SEÇİM İÇİN CİDDİ KATKISI OLACAK

Abdullah Ağar, işin diğer tarafında ise 'öldüren' tayfanın nasıl etkileneceğine de değinerek, "ABD Başkanı Trump, seçimlerde bu operasyonun kendisine kazandıracaklarını mutlaka kullanacaktır. Seçimlerde mevcut başkana mutlaka etkisi olacak kadar büyük bir operasyondan ve isimden bahsediyoruz" dedi.

DIŞ GÜÇLER İÇİN KULLANIŞLI BİR MAYMUNCUK OLDU

DEAŞ'ın gerek Irak, gerek Suriye, gerek farklı coğrafyalarda 'istikrarsızlık üretmek ve bu istikrarsızlığı bahane ederek Batılı güçlerin müdahalesini meşru kılmak için' kullanışlı bir maymuncuk olduğunun altını çizen Ağar, sözlerine şöyle devam etti: "Sina Yarımadası'ndan Nijerya'ya, Afganistan'dan Hindistan'a kadar çok fakrlı coğrafyalarda bunu gördük. Toplamda şu ana kadar 7 farklı ülkede 'maymuncuk' görevini yerine getirdiler. Orada terör ürettiler ve dolayısıyla batının müdahalesi için temel gerekçe oldular.

DEAŞ'IN TOPLUMSAL DESTEĞİ HALEN VAR

'Peki şimdi ne olacak?' derken sahadan ziyade toplum açısından da düşünmek gerek. DEAŞ sahada kaybetti evet ama toplum nezdinde kimi bölgelerde halen karşılıkları oldukça güçlü. Terörle mücadele ile teröristle mücadele farklı şeyler. Bu toplumsal karşıtlığın da bitmesi için sadece teröristlerin öldürülmesi yetmez, top yekün bir terörle mücadelenin de başlatılması gerekir. Henüz öyle bir ortam görmüyoruz."

TÜRKİYE DÜŞMANLARININ İHTİRASLARI GÖZLERİNİ KÖR ETMİŞ

Terörist Bağdadi'nin öldürüldüğü yer Reyhanlı'ya, dolayısıyla Türkiye sınırı oldukça yakın bir bölge. Olayın duyulmasının hemen ardından özellikle sosyal medyada başlatılan 'Bu kadar yakın olduğuna göre demek ki himayesinde Türkiye de rol oynuyordu' şeklindeki asparagas haberleri de sorduğumuz Ağar, "Bu mantıkla bakacaksak Kamışlı da bizim sınırımızın dibinde. Oradaki teröristleri de mi biz himaye ediyoruz? Türkiye düşmanlarının ihtirasları gözlerini kör etmiş. Gerçeği göremiyorlar" dedi.

DEAŞ'IN DİRENCİNİ TÜRKİYE KIRDI

Ağar son olarak Türkiye ve DEAŞ arasında yaşananlara da vurgu yaparak, "Bu örgütün kırılma noktası El Bab'dır. DEAŞ'ın inanç-moral-güven-kuvvet direnci orada kırılmış ve geri toparlanamamıştır. Türkiye'nin burada yaptıklarından sonra gittikleri hiçbir yerde tutunamadılar ve bugünki durumlarına geldiler" ifadesini kullandı.

Kaynak: Diyarbakır Söz