Kırık kalbinizi sağlıklı besinlerle onarın

Günümüzün en önemli sorunu haline gelen depresyonun altında sadece ruhsal sebepler olmayabilir; beslenme düzeninin olmaması ve vitaminlerden eksik beslenme de depresyonu tetikliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Serra Arslan nasıl beslenmemiz gerektiğini anlattı.

Kırık kalbinizi sağlıklı besinlerle onarın

Günümüz yaşam koşullarının geleceğe dair kaygıyı arttırması, stresli günlük yaşam ile insanlarda depresyon görülme sıklığı gün geçtikçe arttırıyor. Depresyondaki bireylerin iyileşme süreçlerinde yapılan çalışmalarda psikiyatrik desteğin yanı sıra diyet kalitesinin de son derece önemli olduğu vurgulanıyor.

Yedikleriniz depresyon riski taşımasın

Diyetin içeriği ve yetersiz beslenme, beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilemekle birlikte depresyon için de risk oluşturmaktadır. Beyindeki serotonin (mutluluk hormonu) seviyesinin, ruh hali üzerine etkili olduğu ve serotonin seviyesindeki düşüşlerin bazı bireylerde depresyona ve intihara neden olabileceğine dikkat çekilmektedir. Depresyondaki bireylerin beslenmeleri ve besin seçimlerinin yetersiz olduğu görülmektedir.

Vücut ağırlığı değişimi:

Genellikle depresyondaki bireylerde isteksizlik duygusu hakim olduğundan besin alımı da bu dönemde güçleşir, yemek tercihleri yanlış yapılır ve yemek yemeyi hak etmedikleri düşünülür. Bu sebeple ağırlık kaybı görülür. Bir grup hastada da dengesiz besin alımı ve karbonhidrata fazlasıyla düşkünlük vücut ağırlığı artışına sebep olabilir. Yüksek karbonhidrat alımının beyindeki serotonin üretimini arttırdığından stres altındaki bireylerin ve depresif bireylerin karbonhidrata ilgisi böyle açıklanabilir.

Konstipasyon (Kabızlık) :

Az yemek yemek ve az su içmek ve kullanılan antidepresan ilaçlar konstipasyona yol açabilmektedir.

Dehidratasyon (Sıvı kaybı):

Besin ve sıvı alımının azalması, bireylerde susuzluk hissinin kaybına sebep olarak ciddi dehidratasyona neden olabilmektedir.

Depresyonun etkilerini azaltmak için sağlıklı beslenin

Depresyonda görülen yetersiz ve dengesiz beslenme, aşırı karbonhidrat alımı, yetersiz sıvı alımı, kabızlık, vitamin-mineral dengesizlikleri, ilaçlardan kaynaklanan iştah değişiklikleri gibi beslenme ile ilgili sorunların çözümü bireysel olarak beslenme desteğinin sağlanması ile mümkündür.

Besinlerin gizli dili: Beslenmedeki birçok besin öğesinin depresyon ile ilişkili olduğu kanıtlanmıştır. Bu besin öğeleri:

Balık tüketimini sınırlamayın:

Birçok toplumda balık tüketimi sınırlı olduğundan depresyon sıklığında artış gözlenmektedir. Her gün 1.5-2.0 gr EPA içeren omega-3 yağ asidi desteğinin kullanılmalı.

Uykusuz gezenlere folik asit:

Depresif hastalar, diğer bireylere göre daha düşük serum folik asit seviyelerine sahiptirler. Folik asit takviyesi tabletlerle alınabileceği gibi besinsel olarak da kaynakları mevcuttur : kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz,susam.

Kadınları mutsuz eden vitamin eksikliği: B vitaminlerinin beyindeki serotonin hormonuna (mutluluk hormonu) direkt etkisiyle depresyonla ilişkili olduğu kanıtlanmıştır. Düşük B vitamini seviyeleri hiperhomosisteinemiye yol açmakta ve homosistein seviyesi kanda yükseldikçe depresyon görülme sıklığı artmaktadır.

Kaynak: Diyarbakır Söz