Cinsel istismara uğrayan her 5 çocuktan birinin ailesi sessiz kalıyor

HALİÇ Üniversitesi’nde iki uzman psikolog tarafından ‘Çocuğumu Cinsel İstismardan Koruyabilirim’ konferansı gerçekleştirildi. Çocuklara yönelik cinsel istismarın, 2014 ile 2016 yılları arasında yüzde 33 oranında arttığını ve cinsel istismara uğrayan her 5 çocuktan birinin ailesinin sessiz kaldığını ifade eden Uzman Psikolog Eylül Tanyeri, "Çocuklarının cinsel istismara uğradığını bilen anne baba oranı yüzde 21, üstelik faili de biliyorlar ama söylemiyorlar” dedi.

Cinsel istismara uğrayan her 5 çocuktan birinin ailesi sessiz kalıyor

Haliç Üniversitesi, ‘Çocuğumu Cinsel İstismardan Koruyabilirim’ konferansına ev sahipliği yaptı. Uzman Psikolog Hazal Özcan ve Uzman Psikolog Eylül Tanyeri tarafından düzenlenen konferansta çocuk istismarına yönelik bilgiler verildi. Bu konferans serisine bir sosyal sorumluluk projesi olarak başladıklarını ifade eden uzman psikologlar, şu ana kadar yaklaşık 20 farklı yerde bu konuşmayı yaptıkları da belirtti.

Bu seminerler ile hem ailelere hem de çocuklara cinsel istismarla ilgili bilgiler vermek istediklerini kaydeden Uzman Psikolog Hazal Özcan, "Şu anda bizi davet eden her yere ücretsiz olarak gidip bununla ilgili seminerler veriyoruz. Çünkü cinsel istismardan korunması ile ilgili ailelerin ve eğitimcilerin çocuklara mutlaka eğitim vermesi gerekiyor. Çocuklara dokunulmayacak bölgelerin mutlaka anlatılması gerekiyor. Ve bunu iki ya da üç aylık periyotlarla tekrar etmek gerekiyor çünkü çocuklar unutuyor" dedi.

AİLE ÇOCUĞUNU İYİ TANIMALI

"Çocuk cinsel istismara uğradığında mutlaka davranış değişikliği gösterir" diyen Özcan, "Aileye bir şekilde bunun sinyallerini veriyor. Daha öfkeli, kaygılı ya da daha içe dönük bir çocuk oluyor. Aile çocuğu bu şekilde gördüğünde rahatlıkla 'Benim çocuğumun davranışlarında bir değişiklik var' diyebilir. Ama ne olduğunu anlaması veya davranışları ayırt edebilmesi için çocuğunu çok iyi tanıyor olması gerekiyor” diye konuştu.

“TUTUCU AİLELERDE YETİŞEN ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARA UĞRAMA ORANI DAHA YÜKSEK”

Sevgi ve ilgi bakımından yoksun bırakılan çocuklarda cinsel istismara uğrama oranının daha fazla olduğunu ifade eden Özcan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çünkü istismarcıların çocuğa cinsel istismarda bulunması için önce çocuğu duygusal anlamda kendine bağlaması gerekiyor ki çocuk buna izin versin. İstismarcılar da genelde sevgi ve ilgi bakımından eksik, ailesi tarafından çok fazla dokunsal temasla sevilmeyen, eleştirilen, yargılanan çocukları seçiyor. Bu çocuklar istismarcı ile karşılaştıklarında ilk evrede istismarcı onu eleştirmediğinde veya yargılamadığında hatta aksine sevgi ve ilgi gösterdiğinde çocuk 'Bu benim görmediğim bir şey' diyor. Çünkü mesela istismarcı erkek ise ve çocuk babasından öyle bir ilgi görmüyorsa, bir baba figürünün ona ilgi gösterdiğini düşünüyor. O zaman da çocuk duygusal olarak istismarcıya bağlanmış oluyor. Bu da eylemi kolaylaştırıyor çünkü çocuk oradaki ilgi ve sevgiyi almaya devam etmek istiyor. Daha katı, tutucu aile yapısı olan ergenler ise biraz daha cinsel istismara uğrama konusunda riski yüksek gruptur. Benzer duygusal ihtiyaçlar ve ergenlikte özellikle cinselliğe duyulan merak giderilmediği zaman bu çocukların cinsel istismara uğrama riskinin yüksek olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

ORANLAR HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

En güncel çalışma olarak 2014 ve 2016’da yapılan çalışmaların belli istatistikleri ortaya koyduğunu dile getiren Uzman Psikolog Eylül Tanyeri, "Çocuğa uygulanan cinsel istismarın yüzde 33 oranında arttığını görüyoruz. Bu önemli bir oran ve giderek de artıyor. Çocuklarının cinsel istismara uğradığını bilen anne baba oranı ise yüzde 21, üstelik faili de biliyorlar ama söylemiyorlar. Bu anlamda çocuk izlem merkezleri de çok iyi çalışıyor. Oraya gittiğiniz zaman her konuda sizi yönlendiriyorlar” dedi.

“SADECE YÜZDE 3’LÜK BİR KISIM YARDIM ALMAYI KABUL EDİYOR”

Bu çocukların büyüdüğünde çok zor bir hayat sürdüğünü de sözlerine ekleyen Tanyeri, "Biz buna travma yaşantıları diyoruz, akıllarında yer ediyor. Bu insanı çok zorlayan bir şey, suçluluk ve değersizlik gibi birçok duygu işin içine giriyor. Bu da psikiyatrik rahatsızlıklara sebep oluyor. Araştırmalara baktığınızda cinsel istismara uğramış kişilere psikiyatrik tanı konma oranı yüzde 57 yani hiç yadsınamayacak bir oran. Ve bu insanlardan sadece yüzde 3’ü yardım alıyor. Dolayısıyla insanların bu anlamda bilinçlenmesi, travmatik yaşantının kendi kendine kaybolmayacağını anlaması ve bunun için yardım alması gerektiğini bilmesi de çok önemli. Ayrıca intihar ve kendini yaralama davranışı cinsel istismara uğramış kişilerde yetişkin oldukları zaman yüzde 44 oranında görülüyor” diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz