Kendi çocuğuna keman bizim çocuğumuza silah!

Baba Bingöl, "'Kürtleri savunuyoruz' diyerek, Kürt çocuklarını öldürüyorlar. Kendi çocuklarının eline keman, bizim çocuklarımızın eline silah veriyorlar" dedi.

Kendi çocuğuna keman bizim çocuğumuza silah!

PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen aileler, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki oturma eylemini, 44'üncü günde de sürdürdü. Ağrı'nın Taşlıçay ilçesine bağlı Kumluca köyünde yaşayan Yasin Kaya'nın, 2015 yılında dağa kaçırılan kızı Çiğdem Kaya (21) için gelmesiyle oturma eylemi yapan aile sayısı 55'e çıktı. Gözyaşları içinde kızına teslim olması için çağrıda bulunan baba Kaya fenalaştı.

Ağrı Taşlıçay ilçesine bağı Kumluca köyünde yaşayan Yasin Kaya'nın, Ağrı Anadolu Lisesi 2'nci sınıf öğrencisiyken dağa kaçırılan kızı Çiğdem Kaya için eyleme katılmasıyla, il binası önünde oturan aile sayısı 55 oldu.

KIZINA SESLENİRKEN FENALAŞTI

Kızının kayıp olduğunu kendisine pansiyonun müdürünün bildirdiğini, polise başvuru yaptığı sırada ise Çiğdem'in terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını öğrendiğini anlatan baba, "Kaldığı pansiyonun müdürü telefon açıp, kızımın iki gündür gelmediğini söyledi. Böylelikle kaybolduğunu öğrendim. Okula gittim, yoktu. Emniyete gidip, bildirdim. Bana, 'kızın dağa kaçırılmış' denildi. Çocuğumu götüren kişi yakalandı, şu an cezaevinde. Çocuğum HDP tarafından götürülmüş. Hep HDP yapıyor, ben çocuğumu okula gönderdim onlar kaçırdı. Benim evimi yıktılar, mahvoldum. Benim çocuğumu geri göndersinler. Benim ailem tertemiz bir ailedir, benim kızım masumdu. Ben okula gönderdim, onlar dağa kaçırdı. Nasıl kaçırdınız vicdansızlar? Kızım beni duyuyorsan kaç gel, devlet sana bir şey yapmaz. Ailen mahvoldu, PKK içinden kaç gel, gel devlete sığın, sen masumsun, sen 17 yaşındasın gel, kapım sana açık gel" dedi.

Acılı baba, gözayaşları içinde kızına seslenirken fenalaştı. Yasin Kaya'ya, HDP il binası yanında hazır bulunan sağlık görevlileri müdahale etti. Ambulansa alınarak sakinleştirilen Kaya'nın durumunun iyi olduğu belirtildi.

İstanbul Arnavutköy'de yaşayan Şevket-Fatma Bingöl çiftinin o tarihte 14 yaşında olan, lise birinci sınıf öğrencisi oğulları Tuncay, 2014 yılında, "Bana iş buldular, işe gidiyorum" diyerek, evden çıktı.  Ancak terör örgütü PKK tarafından kaçırıldı. Baba Şevket Bingöl, oğlunun peşinden Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalına gitti. Tüm çabalarına rağmen oğlunu bulamayan baba Bingöl, 13 Eylül günü HDP il binası önündeki oturma eylemine katıldı.

'OĞLUMUN SURİYE'DE OLDUĞUNU HDP'LİLERDEN ÖĞRENDİM'

Oğlunun HDP Arnavutköy ilçe teşkilatı tarafından kaçırılıp, Diyarbakır İl Başkanlığı'na getirildiğini söyleyen baba Bingöl, "Oğlum, Diyarbakır'a getirildikten sonra Kandil'e götürüldü. Onu aramak için çok uğraştım. Lice'deki kamplara gittim. Bana oğlumun olmadığını söylediler. İstanbul'a döndüğümde ise Arnavutköy ilçe teşkilatındakiler, oğlumun Suriye'nin Kobani kentinde olduğunu söylediler. İki yıl sonra bir gece telefon geldi. Kendini 'doktor' diye tanıtan biri, oğlumla birlikte Irak'ın Şengal bölgesinde olduğunu söyledi" dedi.

'SAVAŞI İSTEMİYORSANIZ BU ÇOCUKLARI NEDEN KAÇIRDINIZ'

Oğlunun kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan baba Bingöl, şunları söyledi:

"Ölü mü, sağ mı bilmiyoruz. HDP'liler savaş olmasını istemediklerini söylüyorlar. Savaşı istemiyorsanız bu çocukları neden kaçırdınız? Türk askerini öldürmek için kaçırdınız. Demek ki siz Türkiye'yi karıştırmak istiyorsunuz. Kürt-Türk davası diyor. Bizim böyle bir sorunumuz yok. Hepimiz bu bayrağın altında yaşıyoruz. Madem ki Kürt-Türk davası diyorsun, o zaman gel yanımda otur, hakkımı ara. 'Kürtleri savunuyoruz' diyerek, Kürt çocuklarını öldürüyorlar. Kendi çocuklarının eline keman, bizim çocuklarımızın eline de silah veriyor. Biz bugün sadece kendi çocuklarımız için değil, 81 milyon insan için buradayız. Her zaman devletimizin yanındayız."

'BARIŞ PINARI HAREKATI'NA KATILMAK İSTİYORUM'

Bingöl, Barış Pınarı Harekatı'na destek verdiğini de kaydederek, operasyona katılmak istediğini söyledi. Oğlu Tuncay'a teslim olması için çağrıda bulunan baba, "Oğlumun devlete teslim olmasını istiyorum. Her zaman onun yanında olacağım. Türk devleti merhametli bir devlettir. Barış Pınarı Harekatı'nı her zaman destekliyorum. Ben de harekata katılmaya hazırım, canımı seve seve feda ederim. Çünkü 81 milyon insan için buradayım. Bugün benim oğlumu götürdüler, yarın başkasının oğlunu götürüler. Analar, babalar artık ağlamasın. 40 yıldır çocukları toprağa gömüyorlar. Artık gömecek toprak kalmadı" diye konuştu.

ANNELERE DESTEK VERENLER

Van ve Adıyaman'dan gelen sivil toplum kuruluşu temsilcileri, çocukları için oturma eylemi yapan anneleri ziyaret ederek, desteklerini iletti.

Van'ın Erciş ilçesinden sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle ziyarette bulunan Erciş Memur-Sen Şubesi Başkanı Yüksel Zorlu, annelerin acılarına bir nebze de olsa ortak olmak, acılarını dindirmek ve onurlu bu oturuşlarına destek vermek amacıyla geldiklerini söyledi.

Hacire annenin başlattığı bu eylemin ülke ve yarınlar için çok değerli, umut verici ve onurlu olduğunu dile getiren Zorlu, şunları kaydetti:

"Yıllardır bizi bize kırdıranların kölesi olmamak adına onların artık bir neferi, bir piyonu haline dönüşmemek için bu eyleme inanıyoruz. Bu ülkenin yarınları için önemli olacağına inanıyoruz. Başka evlatların kaybedilmemesi, aynı acıların yaşanmaması, başka annelerin ocaklarına ateş düşmemesi adına önemlidir. Yaşadığımız bu olaylar inşallah son bulacaktır. Ülke ve ümmet olarak bu acıları hak etmiyoruz. İnanıyoruz ki bu duruşları bize bir ufuk olacaktır."

 İNSANİ HAYAT DERNEĞİ ÜYELERİ

Adıyaman İnsani Hayat Derneği üyesi bir grup kadın da anneleri ziyaret etti.

Kadınlardan Gülümser Birim, ülkenin birlik ve bütünlüğü için gönüllü annelerle geldiklerini, bir kadın ve anne olarak çocukları dağa kaçırılmış annelerin acılarını yüreklerinde paylaştıklarını dile getirdi.

Birim, "Çocuklarımızın annelerine teslim edilmesini istiyoruz. Ayrıca Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu Barış Pınarı Harekatı'nda devletimizi, ordumuzu destekliyoruz. Şanlı ordumuzun muzaffer olması için tüm kalbimizle dua ediyoruz." diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz