O'nun Aşkına Akın Ettiler!

Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Diyarbakır’da “Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama” etkinliği büyük bir coşkuya sahne oldu. Etkinlikte Hazreti Muhammed'in(S.A.V), ırkçılığı ve faizi ayaklarının altına aldığı vurgulandı.

O'nun Aşkına Akın Ettiler!

Merkez Bağlar ilçesindeki Nevruz Parkı'nda düzenlenen programda, Kur'an-ı Kerim ve mevlit okundu, salavat getirildi. Alana 6-7 Ekim 2014'te yaşanan olaylarda katledilen Yasin Börü ve arkadaşları ile uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Yeni İhya Der Başkanı Aytaç Baran'ın fotoğraflarının da bulunduğu pankart asıldı.

Yazar Mehmet Göktaş Hazreti Muhammed'in (S.A.V) sevdasının büyümesine kimsenin engel olamadığını ve olamayacağını belirterek, "Biz herkesi Allah'ın resulünün önderliği altında toplanmaya çağırıyoruz. Allah'ın izniyle kimse Muhammedi sevdanın dünyaya yayılışını engelleyemeyecek." ifadelerini kullandı.

- "Siyonist işgali altındadır"

Peygamber Sevdalıları Platformu Koordinatörü Adnan Akgönül de Hazreti Muhammed'in ahlakını Kur'an-ı Kerim'den aldığını belirterek, "Peygamberi anlamak İslam'ın şiar ve kutsallarına vefa göstermektir. Mescidi Haram, Mescidi Nebevi ve Mescidi Aksa Müslümanların tartışılmaz kutsalıdır. İlk kıblemiz olan Mescidi Aksa ve Kudüs, Siyonist işgali altındadır." dedi.

Türkçe, Kürtçe ve Zazaca ilahilerin seslendirildiği program, Beşir Şimşek'in okuduğu duanın ardından sona erdi. Programa, birçok ülkeden gelen kanaat önderleri ile bölgedeki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.

HABER MERKEZİ

Peygamber Sevdalıları Platformu (Evîndarên Pêxember) Diyarbakır Koordinatörlüğü tarafından, "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama”  etkinliği düzenlendi. Etkinlikte birlik, beraberlik ve barış mesajları verilerek, Müslümanlar arasındaki kardeşliğin pekişmesi, vahdetin oluşması için İslam âlemine çağrı yapıldı.

KARDEŞLİĞİN PEKİŞTİRİLMESİ

Verilen mesajlarda Hazreti Muhammed'in, ırkçılığı ve faizi ayaklarının altın aldığı, günümüz idarecilerinin onu örnek alması gerektiği vurgulandı. İslam coğrafyasında yaşanan tüm sıkıntıların kaynağının, İslam dışı beşeri sistemler olduğu vurgusu yapılarak çözümün; kötü durum ve vaziyetten kurtulmanın yolunun Allah'a ancak hakkıyla kul olmaktan geçtiğine dikkat çekildi.

KUR'AN-I KERİM TİLAVETİ

Program, İranlı Hafız Muhammed Emin Esedi'nin Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programda söz alan İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş, konuşmasına, "Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun ey aziz ve muhterem Peygamber Sevdalıları. Ey Süleyman Bin Halid'in memleketinin sakinleri. Ey Yasin Börü'nün, Aytaç'ın, Hasan'ın, Riyad'ın hemşerileri. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun." diyerek başladı.

Göktaş Hoca, "Şu anda bir gerçek var ki bu gerçek bu şehir dünyada, yeryüzünde Peygamber (aleyhiselamı) temsil eden bir şehir olduğunu 15 yıldan bu tarafa ciddi anlamda tescil ettirmiştir.  Bu, kuşkusuz çok önemli bir olaydır. Diyarbakır şu anda Diyar-ı İslam, Diyar-ı Muhammed olarak yeryüzünde Allah'ın Resulünü temsil eden en önemli merkezlerden bir merkezdir ve en azından son 15 yılda katlana katlana bugüne gelmiştir." dedi.

Diyarbakır'ın bu haliyle artık her yıl ciddi anlamda İslam ve Peygamber adına bir mesaj gönderdiğine işaret eden Göktaş, "Bu mesaj ciddiye alınmalıdır.  Bugün buradaki bu organize, karizmatik bir kişinin, şunun bunun değil. Unutmayalım ki organizenin arkasında yüzlerce seyda, yüzlerce alim, yüzlerce akademisyen vardır. Bu unutulmamalıdır. Bu kuru bir heyecan değildir. Onun için buradan çıkacak mesajlar, bugün Diyarbakır'da verilecek mesajlar gerçekten dünyanın dört bir tarafına ulaşması gerekir, ulaştırılması gerekir ve kulak verilmesi gereken bir mesajdır. " diye konuştu.

IRKÇILIK AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR

Göktaş, "Biz bugün şu meydanı bu yönüyle Arafat'a benziyoruz. Özellikle Peygamber (aleyhiselamın) son Veda Hutbesi'ndeki seslenişine benzetiyoruz. Hani o da on binlerce yüz binlerce Müslüman'a oradan seslenmiş ve İslam' en son ve net mesajını vermişti ya. İşte biz de burada bu mesajı buradan tekrarlamak istiyoruz. Eğer hatırlarsanız Allah'ın Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) nice şeyleri ayaklarının altına almıştı. Hatırlıyor musunuz? Veda hutbesinde Allah'ın Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) cahiliye döneminden kalan nice kötülükleri bir bir ayaklarının altına aldığını ilan etmişti. Bunların başında asabiyet geliyor. Yani ırkçılık geliyor. Irkçılığı Allah Resulü ayakları altına almıştır. Bütün insanlara seslenerek hepimizin Adem'in çocukları olduğunu, Adem'in topraktan olduğunu, Acem'in Arap'tan üstün olmadığını, üstünlüğün takvada olduğunu ilan etmişti. Buradan bir daha ilan ediyoruz ve diyoruz ki; Ey Allah'ın Resulü, sen neyi ayaklarının altına alıp çiğnemişsen biz de bugün burada Peygamber meydanında, senin ayaklarının altına alıp çiğnediği her şeyi biz de çiğniyoruz. Bir daha çiğniyoruz. Bir daha tekrar ediyoruz. Biz biliyoruz ki Hz Ömer'in söylediği gibi; biz öyle bir kavimiz ki ancak İslam ile aziz olabiliriz. İslamsız zerre kadar haysiyetimiz yoktur. İslam ve Peygamber ve Kur'an olmadan hiçbir kavmin hiçbir özelliği yoktur ve koskocaman bir hiçtir." ifadelerini kullandı.

DİYARBAKIR HALKI MEDİNE GENÇLERİ GİBİ

Etkinlikte Kürdçe bir konuşma yapan Molla Mahmut Kılınç, günün anlamlı bir gün olduğunu söyledi. Kılınç, "Bugün hem Diyarbakır halkı, hem de Kürdistan halkı için hem de dünya Müslümanları için önemlidir. Diyarbakır halkı, bölge halkı bu anlamlı günde Allah Resulü'ne biat ediyorlar. Allah resulü Medine’ye hicret ettiğinde ‘taleel bedru aleyna’ ile Resullah’ı bekleyenler vardı. Ya Rab şahid ol. Diyarbakır halkı da Medine gençleri gibi ‘taleel bedru aleyna’ ilahisini söylüyorlar." dedi.

PEYGAMBERİ TANIMAK GEREKİYOR

Peygamber'i tanımanın Kur’an’ı tanımakla eş değer olduğunu vurgulayan Kılınç, "Zira Peygamber'in her günü Kur’an’ın bir ayetidir, Kur’an’ın hakikatleridir, ilahi mesajdır. Peygamber'in sünneti kaybolmuştu. Peygamber'i tanımak asabiyetten kurtuluştur. Peygamber, asabiyeti ayakları altına almıştır. Kim asabiyet davası güderse kaybetmiştir. Kim İslam’a sarılırsa Allah onu aziz kılmıştır. Araplar, milletlerin açlarıydılar. İslam onları dünya ve ahiretin efendileri yaptı. Köleler, İslam diniyle beraber yeryüzünün azizleri oldular. Kisra saraylarının kapısının önündeki Araplar, artık yeryüzünün hâkimleri oldular. İslam’la aziz oldular. Allah bu dine hizmet etmeyi Araplara nasip etti. Sonra Osmanlılar, tevhit bayrağı devraldı, 600 yıl hüküm sürdü. Peygamberin sünnetiyle onlar da bu hizmeti yaptılar." diye konuştu.

GÜNÜMÜZDEKİ İDARECİLERE SESLENDİ

Günümüz idarecilerine seslenen Kılınç, "Kimsenin makamı Peygamber'in üzerinde değildir. Allah Resulü zulmü yasaklamıştır. Bizler de Diyarbakır’dan bugün Peygamber'in sünnetini esas alarak diyoruz ki; Peygamber idareciydi, tüm işlerinde örnekti. Eğer idareciler zulüm yaparlarsa insanların hakkına girerler." ifadelerini kullandı.

Hazretin Muhammed'in insanlık tarihinde Peygamberlerin sonuncusu olduğunu dile getiren Kılınç onun, daima hak ve adaleti tesis ettiğine dikkat çekti. "Kardeşlerim, bacılarım bizler cellat olmuşuz, celladımıza âşık olmuşuz. Bu yüzden gökyüzünden azap bulutları geliyor." diyen Kılınç, "Kardeşlerim, bacılarım, ey Peygamber âşıkları! Bu kış yakında bitecektir. Çünkü hak geldi, batıl kayboldu. Belki bugün değil ama yakında.  Diyarbakır, Batman, Van ve Kürdistan’dan doğmuştur. Sizlere müjde olsun. En yüksek seda İslam’ın olacaktır. En yüksek ses Peygamber sevdalılarının sesi olacaktır." diye konuştu.

TOPLUCA DUA EDİLDİ

Etkinlik Beşir Şimşek Hoca'nın okuduğu dua ile sona erdi. Şimşek duasında, "Çocuklarımızı kadın yaşlı sakatlarımızı getirdik Ya Rabbi! Dünyaya kurtuluşun Kur'an'da,  Peygamber'de olduğunu haykırdık. Herkese ulaştır Ya Rabbi. Habibin Hazreti Muhammed sevdası için bir araya gelenlerin günahlarını bağışla. Bizlere Peygamber'i anlamayı nasip et. Bizlere Peygamber'i sevmeyi, onun sünnetini yaşamayı nasip et. Onun şefaatine nail et. Meydanlardaki kardeşliği, birlik ve beraberliği, Peygamber aşkını İslam coğrafyasına dağıt. Habibin hürmetine Müslümanlar arasındaki tefrikaları kaldır. Müslümanları yekvücut yap. Kadın erkek, yaşlı çocukların kanına giren kafirleri kahret. Zalim ve kâfirleri helak et. Zindanlarda Yusufilerimizi azad et. Rahmet yağmurlarını yağdır. Hastalarımıza şifa ver. Herkesi selametle memleketlerine ulaştır." temennilerinde bulundu.

Kaynak: Diyarbakır Söz