BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI NE YAPMALI?

Siyaset ve siyasi uğraş oldukça zor ve oldukça da yıpratıcıdır. Dışarıdan bakanlar için bu zorluk belki o kadar görülmez ama yine de bu durum asla unutulmamalıdır.  Yine bir seçime doğru oldukça hararetli bir gündem yaşıyoruz. Yerelde yapılacak bu seçimler için kendilerini yaşadıkları beldelerde hizmete vakfetmek isteyen adaylar belirlenmeye başladı bile.

Dün Orta Anadolu’da bir belediye başkan aday adayı ile sohbet ederken, ilk kez soyunduğu bu yarış için, dikkatini çeken bir konuda bana içini dökerek girdiği bu yolda daha şimdiden zorlu bir sınavın içine girdiğini itiraf etmesi dikkatimi çekmişti. İşte bu itirafı ve siyasetin zorluğunu belirlenmeye başlanan belediye başkan adayları için buradan aracı olarak nakledeyim dedim.

Belediye başkanı aday adayı arkadaş, başkanlığına talip olduğu belde de hafta sonu esnaf ziyaretlerini yapıyormuş, bu arada dikkatini çeken bir şey olmuş. Bakmış ki, gittiği her yerde tanımadığı iki kişi ondan ayrılmıyor ve sürekli onu takip ediyorlarmış. Yanındaki tanığına onlara çaktırmadan sormuş, kim bunlar bizimle beraber geziyorlar ama onları tanımıyorum sen tanıyor musun? demiş.

Yanındaki tandık, onlar mı onlar halen başkan adayı olduğun belediyede çalışanlardır demiş. Aday adayı arkadaşımız, kendisiyle beraber gezen arkadaşlara dönmüş demiş ki, “arkadaşlar bakarsınız ben aday edilmem veya edilsem de kazanamaya bilirim, bu nedenle benimle beraber olmanız sizin açınızdan sonradan bir sıkıntı oluşturmasın sakın” bunu söyleyince kendisiyle beraber gezen tanımadığı o iki belediye çalışanı ayrılmak zorunda kalmışlar.

Bunu anlatınca bende kendisiyle ve şimdi seçilecek aday arkadaşlara bir faydamız olabilir mi diye bir hatıramı yazıp anlatayım istedim.

Evet, 1996 yılı Kurban Bayramı arifesi gündeyiz. Mensubu olduğum Refah Partimiz, Refah-Yol iktidarında Diyarbakır milletvekilimiz ve Devlet Bakanımız Sn. Sacit Günbey bayram tatilini geçirmek ve seçmeniyle beraber olmak üzere Diyarbakır’a o gün gelmişlerdi.

Havaalanında partili mensuplarımızla Sn. Bakanımızı karşılamış ve belediye başkanlığını yaptığım Sur içinde bulunan parti binamıza gelmiştik. Dinlenme, sohbet, ikindi namazı derken il başkanımızın odasında tekrar istirahat ederken il başkanımız bana dönerek;”Başkanım Sn. Bakanımız senin misafirindir, yarında bayramdır. Ancak malum olduğu üzere millet alış-verişte şu saat itibariyle de oldukça yoğunluk var. Neden Sn. Bakanımızla bir esnaf ziyareti yapıp şimdiden halkımız ve esnafımızla bayramlaşma yapmıyorsunuz? Deyince ben Sn. Bakanımıza dönmüş;”Ne diyorsunuz?” diye bakmıştım.

Neticede kendimizi çarşıda halkın içinde ve esnaf dükkânlarında görmüştük. Sanırım pasajların içinde bulunan esnaflar da başta olmak üzere Gazi Caddemiz üzerinde bulunan 50-60 dükkân ziyaretimiz olmuştu. Balıkçılar başına geldiğimiz de, Melik Ahmet Caddesine de girelim mi diye Sn. Bakanımızla ayaküstü istişare ederken, Sn. bakanımız; ”Başkanım beni bazı yerlerde yalnız bıraktın” demişti.

Bende; ”Sn. Bakanım, ne ben burada kendimi sizinle, nede siz kendinizi burada benimle tanıtma ihtiyacımız yok. Zira ben buranın belediye başkanı, zat-i âliniz de koskoca milletvekilimiz ve bakanımızsınız. Evet,  ben sizinle bu gezdiğimiz süreç içinde sadece 3-4 esnaf dükkânına girmeyerek sizi yalnız bırakmış oldum, doğrudur.

Ancak bu dükkânlara girmeyişimin elbette ki bir nedeni vardır. Mademki sordunuz, tek sebebi vardı. Size zararım dokunmasın istedim. Eğer o dükkânlarda sizin yanınızda bulunsaydım, belki de size oldukça sempati duyan o esnaflar, “benim daha önceleri mevzuat gereği bazı nedenlerden dolayı ceza kestirdiğim” aleyhinize dönmüş olabilirlerdi.” demiştim.

Devlet Bakanımız Sn. Sacit Günbey, o an takdir dolu sözlerle teşekkür etmişlerdi. Bu anımı asla unutmadım.

Bakın şimdi siyasi partiler aday belirlemede kılı kırk yarıyorlarmış gibi bir intiba içinde olduklarını yansıtıyorlar.  Bu konuda ne kadar başarılıdırlar onu bilmiyorum, ancak ben olsam belirlenen adaylarla gezecek kişiler içinde, geçmişte il başkanlıkları yapmış olanlar dâhil, milletvekili olmuş hatta bakanlıklarda bulunmuş zatlar başta olmak üzere, halkın içinde nasıl bir karşılıkları olduklarını bilerek bu siyasi etkinliklerde bulunmaları partilerinin menfaatine olur diyorum.

Hatta bu seçim programlarında bütün illerde mitingler yapma kararı alan, Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın gezilerinde otobüs üstüne çıkacak veya kendileriyle görüntü vermek isteyecek seçilmiş siyasiler hakkında da halkın nasıl baktığı hususunda, önceden araştırma şirketlerine mevcut durumlarını sorgulatmak kendileri ve partilerinin lehinde olur kanaatindeyim.

Aday gösterilecek arkadaşların şimdiden başarılı olmalarını temenni ederken, yanlarında gezdirecekleri veya yanlarında bulunmak isteyenleri bütün özellikleriyle tanımalarının onların yararına olacağı inancı içindeyim.