GÜNDEMİN HARMANI…

Vallahi ne diyeyim… Her çeşidiyle; bol kepçeli, hayli dolu!… Denir ya; çeşit çeşit, ne ararsan var?.. Kendine özgü, seç, beğen al!… Hele ki, "siyasi harman" enva-i türlüsü arz-ı endam ediyor?.. Parti liderlerinin, "ağızlarından" çıkan sözcükler ise sahadaki, "fiili eylemleri?".. Günlük yaşam derseniz; "beterin beteri?".. Eee boşuna söylenmiş söz değil; "balık baştan kokar" diye… Ahali de, kendini yönetenlerin, ileri gelenlerinin, yani öncü diye kendine kabul ettiklerinin; "yolunda" seyrettikleri için, sirayet yüksek!…

***

Neyse!.. Ülke ve millet olarak "olağanüstü bir evrede" oluş halimiz, günlük hayat mevzularının "travmatik" hali, der demez insanda "sıkıcı" bir karakter oluşturmaktadır… İşte böylesi bir "atmosferin" harmanından kesitler noktasında, hasb-i hal edelim diyorum!!?.. Her mevzudan bir tık… Gurmecilerin ifadesiyle bugün şöyle "aşçı yemeğiyle" iştah alalım!… Malum, Hıncal ne derdi?.. "tek konu sıkıcı, çok konu iştah açıcı?"..

***

BAY KEMAL ÇOOOOK DEMOKRAT!…

Önce siyasi harmanda, gezinelim.. İlk çeşidimiz; Bay Kemal!… Eee var mı, Türkiye'nin siyasi tarihinde "onun kadar" seçime dahil olan ve her seçimde "kaybeden" kişi olabilmek!.. Ne mümkün?…

***

Bay Kemal!… Siyasi kulvarda "tek demokrat benim" diyen olması münasebetiyle!.. Diyorum ki, bu "ünvan" artık tescillendi(!).. Öyle ya; "çok seslilikten" dem vuruyordu.. "Tek adamlığa" karşı.. Ki, iktidarı ve Erdoğan'ı "eleştiren cümlelerin" başında; "tek adam" gelirdi?..

***

Peki, söylemi ve eylemi bu noktada "demokrat mı?"… Ne yazık ki?.. Baksanıza Parti Genel kongresi öncesindeki "talimatına!"… İl ve İlçe kongrelerine "tek aday, tek liste" ile gidilsin?.. Bu bir istek ve öneri değil; "Genel Başkan Talimatı" sıfatlı..  Yani farklı ses ve isimlere "rıza" yok...

***

Aslında Bay Kemal'in bu "çoook demokratça" tavrı, Büyük Kurultay için de; söz konusu!.. Muharrem İnce ile "özel görüşmesi" de bu minval üzerine!… Başka da rakip, şu an için görünmüyor.. Her ne kadar; "dolma" isimlerden söz ediliyorsa da; ucuz siyaset..

***

Umut Oran, Fikri Sağlar, Selin Sayet Böke'nin isimlerinin zikredilmesi de; sürecin maydanozu!… Ama  "İnce'nin yediği" yumruğun yarattığı "sarsıntıyla", Bay Kemal'e rakip yok gibi görünüyor!…

***

Hasılı Bay Kemal'in "çok demokratça(!), çok seslilik anlayışıyla(!)" icra ettiği siyasetiyle, bir dönem daha CHP'nin başında olacağı kesin!.. Kaç oyla olur bilmem!.. Ama "kesin kazanacağı" noktasında en çok sevinen kim olur derseniz; AK Parti derim!…

***

Eee; AK Parti'ye, iki elin sayısı kadar "seçim kazandıran" ve "seçim başarısını altın tepside" sunan Bay Kemal?.. Neyse, "tek adamlığa" karşı olması münasebetiyle sen ne çok demokratsın bay Kemal diyerek, bu faslın harmanına nokta koyalım!…

***

 

İYİ PARTİ'DEKİ İSTİFALAR?..

Hiç kuşkusuz ki, "İyi Parti'nin" kuruluş süreci, MHP bünyesindeki "iç muhalefetten" kaynaklı gelişti.. Ki akabinde ihraçlar, istifalar gelince; Parti kuruldu.. Yani, ana patent MHP orjinli, "İyi Parti" ikmale geldi?…

***

Şimdi, "iç muhalefet, iç dağınıklık" noktasında İyi Parti'de baş gösteren "kazan kaldırma" istifalarla süreç başlattı.. Yani parti içinde "iyi" işler olmuyor?.. Ki istifa edenler; "dağdaki gelip, bağdakini kovdu" misali, bir fikirle ayrıldıklarını söylüyorlar.. Bir çözülme mi, taşların yerine oturması mı, yoksa "üst aklın" yeni bir oluşuma "omuz verme hali mi?"… Dahası; karşılıklı bir dövüş mü?..

***

Malum!… Bu istifalar, en çok MHP'yi "alakadar" etmesi gerekirdi ki; değil… Şu an; Ali Babacan "mahallesinde", üst akıl olan Abdullah Gül, konuşuluyor.. Buraya mı, "katkı?".. Akşener kısa süre önce ne demişti; grup kurmaları için gerekirse "Milletvekili verebiliriz" diye?.. Anlayacağınız siyasi seyir; Bay kemal'in "demokratlığı" gibi yol alıyor?..

***

AK PARTİ ÖZE DÖNMELİ?..

Bu ifade her kesimin ağzında!.. En radikal, an baba, en tavizsiz AK Partili de ifade ediyor, AK Parti'ye rakip olup, en ideolojik, en sert, en hasımca tavır içerisinde olan; muhalifler de, bunu ifade ediyor.. AK Parti "öze dönmeli.. 2002 kodunu benimsemeli?"…

***

Peki döner mi?.. İşte o hayli zor.. Çünkü, ne günün koşulları, ne AK Parti kadrolarındaki "akilleri" ve ne de, siyasi konjöktör, hele ki, uluslararası "dengelerin" oluşturduğu, Ortadoğu'daki hesaplar; vaziyetin "öze dönüşüne" ne yazık ki engel!.. Çünkü, bir "dejenere" hal var?…

***

SİYASAL İSLAM ÇÖKTÜ?..

Hop bir saniye!.. Yok böyle bir deyim, ifade edilemez bir sözcük bu!… Hele ki, "siyasal islam" diye bir tabirin icat edilmesi!.. Bir de; "İslam çökmez.?"! Olsa olsa; İslam'ı, Müslümanlığı, Muhafazakarlığı "kendine libas yapan, siyasi gelecek kalkanı haline getiren" ama İslam'la zerre-i miskal alakaları olmayan; "münafıkların "fikri, düşüncesi ve sistemi" çökmüştür!…

Kısacası çöken, siyaseten ikbal kazanmış olanların, her türlü imkana ve güce sahip olmalarına rağmen, ne siyasi alanda, ne ekonomik alanda, ne ahlaki alanda, ne de eğitim alanında ve ne de toplum yönetimi alanında, İslamiyeti yaşatmayan sözde Müslümanlar'ın bizatihi kendileridir..

***

Nesillerini, parayla, lüksle, israf ve konfor ve gösterişle yetiştiren, rüşveti, usulsüzlüğü, hırsızlığı, yolsuzluğu, gayri ahlakı nizamı, "Ilımlı İslam" kisvesiyle pazarlayan fikriyatın sahipleridir, çöken!… Özünü, ruhunu, inancını, düşüncesini, iman ve ahlakını "Batıla" peşkeş edendir çöken!…

***

KABUS GİBİ!…

Konuşuluyor…. "Halk sokağa" dökülecek… İç kavga, savaş, çatışma üretilecek.. İşgal, gasp, istila olacak!.. Ekonomi dibe vuracak.. İş, aş kaybı yaşanacak… Böylece sokağa dökülenler "Siyasal iktidarı devirecek?".. Kabus gibi!..

***

Ne yazık ki, ülkeye ve millete bu "kabusu" yaşatmak isteyenlerin de pusuda diş bilediklerini görüyoruz.. Nitekim, ha bire tahrikler yaşıyoruz, onun için de "bu tahriklere" karşı, uyanık ve teyakkuzda olmamız lazım!…

***

İL TEŞKİLATI DEĞİŞECEK Mİ?.

Hala mı aynı soru?!.. Ne yazık ki ben bıktım, bana gına geldi; ama meraklı okurlarım vazgeçmiyor?.. "İl Teşkilatı" değişecek mi, başkan gidici mi, kalıcı mı?.. Önceki yazılarımda da, aktarmıştım.. Mevcut "vekiller" hal-i hazırda, "değişimi" pek istemiyor.. İsteyen varsa da, "gönülsüz..!"

***

Çünkü, İl Teşkilatının özellikle "kongre sürecinde" sergilediği atak.. Toplantılar, ziyaretler, yemekli-yemeksiz davetler noktasında, hayli "maharetli" bir aktive söz konusu.. Ki, teşkilat ta işe bu minvalde "gitmeyiz, değişmeyiz" aksiyonuyla, hareketli!…

***

Ama, parti içerisinde, çevresinde.. Yani sokaktaki istem ve talepte durum farklı; "değişim" şart.. Nitekim "kulisler de" yok değil.. Öne çıkan isimler var.. O isimlerden biri de, Alaattin Parlak, Şerif Aydın!… Neyse, şimdilik meraklı okurlarıma aktarabileceğim bunlar…

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Başkasının ayıbına gülersen, bil ki sana da gülerler?!