ARDA VAKIASI!…

Ahlaksızlığın dibi...

Çukur…

Tepeden tırnağa; "iğrençlik" silsilesi söz konusu!..

Doğrusu..

Bu topa girmeyecektim...

Çünkü, çok konuşulan, çok tartışılan "rezillikler" genellikle birilerinde merak uyandırır.

Derler ya; "ben de deneyeyim..!"

"Her b....k'u" yeme eğilimi olanlar var ya..

İşte onlar için..

Ne yazık ki, işte böylesi bir güruh kesim var..

Onlar da, hürralaşıyor!..

***

Neyse!..

Amedspor'a yapılan rezillik malum..

Dün yazmıştım..

Ki tepki toplumsal duyarlılığa dönüştü..

Odalar..

İş Adamları..

Ortak açıklamayla vakıaya tepki gösterdi..

Kabul edilemez denildi..

"Suç duyurusunda" bulunulacağı açıklandı..

Hukuk ne der bilmem..

Ama, federasyonun üstüne düşeni yapması gerekir!?.

Yapar mı?…

İşte orası; dünü göz önüne aldığımızda "meçhul!.."

***

Klişeleşmiş bir ifade olacak..

Çünkü hep ifade ediyoruz..

Futbolu..

Sporu..

"İdeolojik" kulvara sokan..

Ötekileştiren..

Etnik kimlik vurgusuyla; "hasım" gören zihniyete ne yazık ki "prim" veriliyor..

Dur denilmeli…

Yıllardır söyleniyor.. 

Ki Amedspor'a bu saldırı ne ilktir, ne de son olacak?

Bölge takımları bilaistisna..

Diyarbakırspor'un yaşadıkları da; unutulmuş değil..

Maalesef; çözüm yönünde alınan mesafe bir arpa boyu kadar olmamıştır..

Bilakis daha bir hırçınlaşılmışlık var..

Bölücülük bağımlılığı!...

Ne yazık ki; futbolun idarecileri de "kafalar" kuma gömülü!..

***

Gelirsek; Arda davasına!..

Geri kalır yanı yok..

Ki, nice şöhretin şuursuzluğuyla "ahlaki erozyon" yaratanlar oldu!…

Neyse!..

Ahalinin nezdinde; vakıa!..

Bardan, Hastane'ye..

Evden karakola kadar geçen zaman ve yol; "rezillikten ötede!" bulunuyor?

Ne Arda.. Ne Berkay. Ne Ceren..

Al birini, vur ötekine pespallar…

***

Vakıada "kimse masum" değil…

Hepsi suçlu..

Tepeden, tırnağa….

Sözde..

Kariyerleriyle. Yıldızlıklarıyla..

Başarılarıyla; "örnek" olmaları gerekirken!..

Maalesef!..

Rezillikleriyle.. Çirkinlikleriyle.. Ahlaksızlıklarıyla..

Ve haysiyet arıza-i durumlarıyla anılır oldular..

Örnekleri bu minvalde…

Kabul edilir değil..

***

Biliyorum.. Diyeceksiniz ki..

Eee.. Para.. Pul.. Şöhret…

"Ateşten" gömlek…

Giymesini bilmeyen işte böylesi; "sarhoşluğun" şuursuzluğuna kapılır..

Ne yazık ki!…

Tıpkı, ateş ile benzin misali!..

Dedim ya!?.

İş tepeden, tırnağa "çirkinlikler" zinciri!…

***

ŞİMDİ DE YENİŞEHİR!…

Diyarbakır'a dair...

Büyükşehir..

SMS göndermişti..

"Kimi başkan görmek istiyorsunuz" diye..

Yani dijital, anket..

Sonra; "inkar" ettiler..

"Bizim ilgimiz yok" diye!…

Şimdi de; Yenişehir Belediyesi için bir SMS gönderme var..

"Yenişehir Belediye Başkanı sizce kim olmalı?"

Saat 21.00'e kadar; ücretsiz cevaplama!?.

Siyasal araştırma!..

Biliyorum..

Yine denilecek ki; "bizimle" ilgisi yok..

Soru da; dikkat çekmiyor değil..

"Kimi aday görmek istiyorsunuz"dan çok;  "Belediye Başkanı kim olmalı?…"

Neyse!..

Okurun dediği gibi..

"İş çoktan bitmiş...!"

***

O TİYATRO İNCELEMEDE!..

Dün sabah; Milli Eğitim'den aradılar..

Teftiş Kurulu..

Okul'un ismini istediler; verdim..

Soruşturma açılacakmış?

Yani..

"Tiyatro" fena bir "tiyatro oyunu" imiş?

Bakalım!..

Teftişte; ne çıkacak?..

Göreceğiz..

***

KAŞIKÇI AJAN MIYDI?….

Soru şu..

Cemal Kaşıkçı "CIA" ajanı mı?

Yani, gazeteci değil..

Ortadoğu'da..

Ve Türkiye'deki faaliyetleriyle; "CIA" ajanı mıydı?

Bilemiyorum..

Olabilir..

Ki öyle de deniliyor?

Ama; cinayetin, sırra kademi "bir ajan" filmi gibi!..

Sahi, ABD'nin "cezasını" keserim demesi bundan mı?

Neyse!..

İlk gün ifade ettim; "Kaşıkçı" üzerinden fena bir operasyon var..

Kokusu fena geliyor..

Peki, Salman gider mi?…

ABD'ye ödeyeceği faturaya bağlı!..

***

BURASI SANAT SOKAĞI!…

Maşallahı var..

Sanatın da sanatını icra ediyor!!!..

Fuhuş..

Uyuşturucu..

Kaldırım işgaliyle; "icra" edilen sanata "şapka" çıkarılır..

Sanat sokağı..

Yine..

Meşhur; sokak altyapısıyla; isminden söz ediyor..

Örnek bir sokak..

Baksanıza!..

Ahmet'in gönderdiği resme!..

Kaldırımlar o biçim..

Yol ha keza..

Araç trafiğine de; kapalı imiş!!.

Ama nasıl?.

Resimdeki; o araba mı?

Bakmayın..

O fotomontaj!...

Öyle ya; yerel yönetimler "o sokaktaki" olup bitene "dedikodu" diyor ya!..