Sahi ya!.. Erdoðan'ýn ABD ziyareti.. Tumpla görüþme, "planýyla" alakalý; kim ne diyordu?.. Ýçimizdeki birileri.. "Gitme… Ne iþin var.. O mektubu ver postaya.. Buradan haddini ver… Gitme, seni madara eder.." Tabi, bunu diyenlerin ekseriyeti de, "siyasi muhalifler" olduðunu söyleyebiliriz.. Azýcýk, kendi mahallesinden de ses gelmedi deðil..
***
Beri yanda, Türkiye karþýtý, Erdoðan hasmý ABD'li çevreler de; "gelme" diyordu.. Gelirsen þöyle olur, böyle olur, ne iþin var" gibisinden, sesler yükselterek "aba altýnda sopa" gösterme hali, içerisinde olundu..
***
Peki, gidildi çýkan sonuç ne oldu?… "Gitme" diyen de, "gelme" diyen de afralarýyla, tafralarýyla, karþýtlýk muhaliflikleriyle; "atýla" düþtüler.. Yani; "yaptýklarý-ettikleri" havanda su dövmenin ötesine geçmedi…
***
Zirve'nin mevcudiyeti ve verdiði mesajlara gelince!.. "Beklenenlerin" üzerinde, demiyorum.. Ama, Türkiye'nin "biat" edici bir ülke olmadýðý gerçeði bir kez daha Emperyalizmin "kalbinden" yüksek bir mesajla, dünyaya ilan edildi..
***
Özellikle, Erdoðan'ýn "baþ veririz, ama baþ eðmeyiz" sözü, tarihe not, düþendir.. Trump'un ruh halinden, karakterinden oluþan agresiflik yapýsýnýn Erdoðan karþýsýnda denir ya "muma" dönmesi de, altý çizili!.. Ancak en önemli nokta; "uzlaþmazlýk" maddelerinin taraflar açýsýndan "geniþ, anlaþýlýr ve tabi ki delillerin nüfuz edicilikle" masaya konulmasý, deðerdi…
***
Birlikte çalýþma iradesi.. Semboller.. Geniþ çerçeveli, geçmiþteki "iliþkilerin de" yarattýðý stratejik hassasiyetle, Türkiye ile ABD arasýndaki "daðýlan" ya da yamuklaþan raylar yeniden "düzeldi", artýk diyalog ve müzakere seferlerini baþlattý..
***
Ýki önemli nokta vardý.. "Ermeni" ve "Yaptýrým" tasarýsý.. Burada da, Trump'un özellikle "Kongreye" yeniden görüþülüp, yani "reddi" açýsýndan, zirvede "senatörleri de" dahil edip, iletiþim geliþtirilmesi; Türkiye'nin aðýrlýðýný ve önemini gösterdi…
***
Tabi, Erdoðan Trump'a, ABD kamuoyuna, kongresine, Pentagon'a "birebir" herþeyi açýk, doðrudan iletmesi, ki basýn toplantýsýndaki "sorularýn" yanýtlanmasýna dair liderlerin refleks ve vücut dilleri, kullanýlan ifadeler, satýr arasý "çok anlam" içeren cümleler "siyasetin gücünü" ikmale getirdi…
***
Netice itibariyle… Erdoðan, ABD ziyareti öncesi, ziyaret aný ve sonrasý, verdiði mesajlar yekûn bir dille, söylenecek söz þudur.. Dosta, düþmana Türkiye "eski Türkiye" deðil, Türkiye'nin uluslararasý siyasette ve devlet varlýðýnda "güçlü bir aktör" figüran deðil, baþrol karakteriyle Ortadoðu'nun, dahasý Ýslam dünyasýnýn "sözcüsüdür" kimliðini bir kez daha hatýrlatýp, duyurdu..
***
Þu hasýmlýk, çekmezlik, siyasi muhaliflik, ya da fikir karþýtlýðý bizde nasýl bir "itibar suikastýyla" iþlev görüyor anlamýyorum.. Hasýmlýðýn da, düþmanlýðýn da "bir ilkesi bir raconu olmasý" gerekmez mi?.. Ne yazýk ki bunlar da yok…
***
Dikkat ettiniz mi?!.. Ziyarette dair bulabilecekleri bir "çamur" durum göremeyince, "itibar suikastlarýný" Oval Ofis'teki görüþmeye dair, çekilen resim üzerinde oynamada gördüler.. Neymiþ, Çavuþoðlu ayakta bekletilmiþ.. Diðerleri oturmuþmuþ?.. Yani hamleye karþý hamle yapýlmamýþ.. Ama hakikatte Çavuþoðlu gibi, Pompeo da ayakta.. Yani iki lider oturmuþ, Dýþiþleri Bakanlarý saðlarýnda ayakta…
***
Rezillik kadar gaflet ve delaletin, dik alasý bir ülke ve millet düþmanlýðý!.. Yani kendi ülke liderini, kendi devletini, elin gavuru karþýsýnda "itibar suikastýna" uðratma aþaðýlýðýný göstermek; nasýl izah edilir bilmem.. Siz deyin..
***
MAKSAT MUHABBET MÝ OLSUN?
Bazý mevzular vardýr ki ciddi. Bazý mevzular var ki anlamsýz.. Ne var ki, "mevzularýn" muhabbetinde þunu görüyorum, ekseriyeti "anlamsýz" konularý çok kafaya takýyoruz. Ya da meþguliyeti bu noktaya taþýyoruz..
***
Ýþte sosyal medya.. Yapýlan araþtýrmaya göre; "dikkatlerin" odaklandýðý hadiselerin baþýnda, magazin ve ardýndan da, "anlam" teþkil etmeyen, tabiri caizse "dedikodu" içeren mevzular çok konuþuluyor.. Týklanma oraný daha bir yüksek…
***
Yani her þeyi "þamataya" çevirmiþ durumdayýz.. Ýyi mi.. Eee; buhranlarýn yaþandýðý bir evrede, azýcýk da "maksat muhabbet olsun" demekten ne çýkar ki?…
***
ATATÜRK GÝBÝ DOLAÞAN..
Bir adam var.. Saçý, yüzü boyalý biri.. Sözde, "Atatürk'e" benziyormuþ?.. Gariptir, bir marifetmiþ gibi "Mareþal" üniformasýný, takýp geziyor.. Özellikle, Atatürkçü diye geçinen bir kesimde, onu gördüðünde "arzý endamla" selam çakýyordu… Bir de, "Dirildin mi paþam, bizi kurtar" derler de...
***
Ýþte bu adama, son zamanlarda "o selam çakanlar, paþam bizi kurtar" diyenler, tepki gösteriyor.. Bu adam da kim demeye" baþladýlar… Bir garabet hal bu!…
***
Gel gelelim; "Atatürk'e" dair sevgiyi "putlaþmaya" dair gafletin vücut bulmaya baþlamasý.. Baksanýza, 10 Kasým etkinliklerine dair, sosyal medyada fýrtýna gibi esen resimler, fotoðraflar, videolar, "akla" ziyan bir durum…
***
Ýstanbul sonrasý, iþte Gaziantep!… Görüntülerde; Çocuklar Atatürk "portresinin" önünde yere kapanmýþlar.. "Secde" eder gibi baþlarý yerde, kýçlarý havada!…
***
Bir takým, renkli þeritleri portreye baðlamýþlar.. Çocuklar da ucundan tutup baþlarýný eðmiþler..
***
Doðrusu!.. Bu durum bir tek okulda yapýlmýþ olunsaydý, "es" geçilirdi, gülünürdü "þamata" denilirdi.. Ama, bir iki üç yaygýnlaþmasý; vahim.. MEB tahkikat baþlattý..
***
Merak ediyorum, hangi Kemalist "iþi savunur" ya da, "ne var" der?.. Sözün özü; yaþananlar bir kepazelik!..
***
GÜNÜN SÖZÜ?..
Dost dediðin düþtüðünde yanýnda olan deðil kalkman için el uzatandýr…