5 No’lu Cezaevi İçin Sözlü Tarih Çalıştayı Yapıldı

Büyükşehir Belediyesi, 5 No’lu Cezaevi’nin müzeleştirilmesi çalışmalarında ulaşılmayan kaynaklara sözlü tarih yöntemiyle ulaşmaya hazırlanıyor. Belediye bu kapsamda, sözlü tarih çalıştayı düzenleyerek, çalışmada yer alacak personeli bilgilendirdi.

Haberler 10.05.2016 - 09:29 Son Güncelleme : 10.05.2016 - 09:29

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültürel Miras ve Turizm Daire Başkanlığı bünyesinde çalışmalarını yürüten Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi Müze Koordinasyon Merkezi, sözlü tarih çalıştayı düzenledi. Sümerpark Ortak Yaşam Alanı Resepsiyon Salonunda düzenlenen çalıştaya, 5 Nolu Cezaevi Müze Koordinasyonu Merkezini oluşturan 61 sivil toplum örgütünün temsilcileri, Büyükşehir Belediyesi Kültürel Miras, Sosyal Hizmetler, Kadın Politikaları ve Kültür Sanat Daire Başkanlığının ilgili personelleri katıldı. çalıştayda bir sunum yapan Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Tarih Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Bülent Bilmez, sözlü tarihin teorisi, hukuku, etiği, anlamı ve işlevini anlatarak, sözlü tarih çalışması yürütülürken nasıl bir yöntem izlenmesi gerektiği hakkında detaylı bilgi verdi.

SÖZLÜ TARİH YÖNTEMİNİ KULLANMAYI PLANLADIK

çalıştayla ilgili bilgi veren Kültürel Miras Daire Başkanlığı 5 Nolu Cezaevi Müze Koordinasyon Merkezi çalışanı Sultan Şafak, Ocak 2015te Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclisinin aldığı karar ile 5 Nolu Cezaevi Müze Koordinasyon Merkezinin kurulduğunu hatırlattı. Diyarbakır Cezaevinde yaşananlara dair resmi belgelerin toplumla paylaşılmadığına dikkat çeken Şafak, Diyarbakır Cezaevinin müzeleştirilmesine ilişkin bilgi belge toplamak için sözlü tarih yöntemini kullanmayı planladıklarını kaydetti. Şafak, çalıştayın ardından 5 Nolu Cezaevi Müze Koordinasyonu Merkezi bünyesinde sözlü tarih atölyesinin oluşturulacağını ifade etti.

ULAŞILMAYAN KAYNAKLARA ULAŞMAYA çALIŞIYORUZ

Doç. Dr. Bülent Bilmez ise, hem akademisyen hem de vakıf olarak bir süredir sözlü tarih çalışmalarını yürüttüklerini belirterek, sözlü tarihle amaçlarının ulaşılmayan kaynaklara ulaşmak ve mağdurun tarihini yazabilmek olduğunu söyledi. Bilmez, Bugün yapmaya çalıştığımız, en genel hatlarıyla sözlü tarihi sorunsallaştırmak. Nedir, ne değildir, nerede başlamıştır? Türkiye dışında ve Türkiyede neler yapılmaktadır. Sözlü tarihin teorisini, etiğini ve hukukunu anlatmak ve tabi ki en önemli kısmı metodolojisi ile ilgilidir. Sahaya çıkan, sözlü tarih çalışması yapmak isteyen arkadaşlarımızın başlangıç düzeyinde nelere dikkat etmesi gerekiyor? Burada çok önemli bir şey sözlü tarihin biraz tabandan olması demokratik bir nitelik kazandırıyor. Dolayısıyla da çok değişik disiplinlerden çok değişik alanlardan insanlar ilerde sözlü tarih çalışması yapmak isteyebilir. Onların işine yarayabilecek daha sonra okumalarla ve tartışmalarla geliştirilebilecek bir zemin sunmaya çalışılıyor dedi.

Ana Sayfaya Git