Diyarbakırın Bağlar İlçesi Kaynartepe Mahallesinde 12 Haziran günü yaşanan cinayet soruşturması Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianameye dönüştü.
İstanbulda 36 yaşındaki Recep Karademir ile tanışan Afsana Zeynelova ile bir süre sonra Karademir ile duygusal yakınlaşma yaşadıktan sonra ikili Diyarbakıra yerleşme kararı aldı.
AYRILMAK İSTEDİ
Ancak Karademirin işsiz olması ve ekonomik durumunun iyi olmaması nedeniyle bir süre sonra Zeynelova ayrılmak istedi.
Birçok kez evden ayrılmak isteyen genç kadına sevgilisi engel oldu. Olay günü Afsana Zeynelova yine evden ayrılmak isteyince Recep Karademir konuşarak engel olmaya çalıştı ve bir süre sonra birlikte yaşadığı kadını ikna edebilmek için yatak odasına götürdü.
Zeynelova kendisine ait açılır kapanır bıçağı kendisine zarar verebileceği düşüncesiyle Recepten istedi.
HASTA BAKICILIĞI YAPARKEN TANIŞTIK
Ancak sevgilisinin bıçağı vermemesi üzerine kendisinin de mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla dış kapıya yönelip evden çıkmak istedi.
Bu sırada sevgilisinin engeliyle karşılaştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Afsana Zeynelova elindeki ekmek bıçağını sevgilisinin göğsüne sapladı.
Genç adam ağır yaralı olarak kaldırıldığı Devlet Hastanesinde organ parçalanması ve aşırı kan kaybından hayatını kaybetti.
Gözaltına alınan Afsana Zeynelova polis sorgusunda, Trabzonda yaşlı hasta bakıcılığı yapıyordum. Sonra ailemle Rusyaya döndük. Bir süre sonra ekonomik sebeplerden dolayı tekrar Türkiyeye geldim. İstanbulda Recep ile tanıştık. Evli olduğunu ve eşinden boşanmak üzere olduğunu öğrenince dini nikh yaparak birlikte yaşadık. Birlikte Azerbaycaa gittik, sonra da Diyarbakıra yerleştik. Recep çiftçilik yapıyordu ve aramızda anlık kavgalar sürekli oluyor, sonra hemen barışıyorduk dedi.
BİR ANLIK ÖFKE İLE OLDU HERŞEY
Olay günü maddi imknsızlıklardan dolayı tartıştıklarını, Recepe sürekli geri dönmek istediğini söylediğini belirten Zeynelova, şu ifadeleri kullandı:
-O da pasaport, cep telefonum ve geceliklerime el koyarak beni kapıya attı. Sokakta yürürken peşimden gelip geri dönmemi istedi ve eşyalarımı vereceğini söyleyince birlikte eve döndük. Bana Senden başka kimsem yok.
-Beni terk edersen ben ne yaparım, seni çok seviyorum dedi. Ben de eskiden beri yalnız olduğum için güvenlik amaçlı Azerbaycandan aldığım çakıyı taşıyordum. Onu bana vermesini söyledim.
-Vermeyince ben de dışarı çıkacağım için mutfaktaki ekmek bıçağını alıp çıkmak istedim. Yine gitmeme izin vermedi.
-Sonra ben de bir anlık öfke ile Sen kim oluyorsun da beni bu durumlara soktun. Şu düştüğüm hale bak dedim. Recep de öfkeli biçimde evin odalarına girip çıkıyordu. Birkaç kez el kaldırdı ama dövmedi beni.
-Üzerime gelip elimdeki bıçağı almaya çalışırken ben hamle yapınca bıçak göğsüne saplandı. Hemen geri çekip tampon yaptım.
-Balkona çıkıp bağırıp yardım istedim. Recepin bilinci açıktı ve ambulansı aramamı istedi. Polisler gelince ben de her şeyi itiraf ettim. Ben de Recep de ne alkol ne de uyuşturucu kullanmayız. Bir anlık öfkeyle oldu.
-Amacım öldürmek olsaydı birden fazla kez bıçaklardım. Bıçağın ucu çok sivri olduğu için hemen vücuduna battı, ama çok pişmanım.
Hakkında Ağır Ceza Mahkemesine Kasten öldürme suçundan dava açılan Afsana Zeynelova ilk duruşmada cezalandırıldı. Pişman olduğunu dile getiren kadın resmi nikahları olmadığı için eşi kasten öldürmek yerine Kasten adam öldürme suçundan müebbet hapisle cezalandırıldı.
Cezası daha sonra pişmanlığı ve duruşmalardaki iyi hali nedeniyle lehine taktiri indirim sebebi kabul edinilerek 25 yıla düşürüldü. Zeynelovanın hükmün açıklanmasıyla birlikte tutukluluk halinin devamına da oy birliğiyle karar verildi.