Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Mehmet Yanmış tarafından bölgedeki 4 ilde Hendek Siyaseti, Sokağa çıkma Yasakları ve 7 Haziran Sonrası Şiddet Olaylarını Kürt Kamuoyu Üzerindeki Etkileri, Kürtler Süreci Nasıl Değerlendiriyor? konulu araştırma yapıldı.
Yanmış, kasım ayında Hakkari, Şırnak, Mardin, Diyarbakır ile Şanlıurfada yüz yüze ve sosyal medya üzerinden 136 kişiyle görüşmeyi kapsayan bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma sonucunda, bölge halkının genel itibariyle çukur siyasetini istemediği, terör örgütü PKKnın ve HDPnin söylemlerinin bölgede karşılık bulmadığı belirtildi.
Yanmış, öz yönetim ve özerkliğin halk da çok karşılık bulmadığını, özellikle hendek stratejisiyle bunun elde edilemeyeceğinin araştırma sonucunda ortaya çıktığını söyledi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaşın konuşmalarının bölge halkı üzerinde etkisinin azaldığını aktaran Yanmış, Demirtaşın söyledikleri, Kürt kamuoyunda çok da merak edilmemeye başlandı. çünkü artık Kandil veya Suriyeden gelen konuşmalar veya ABDnin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün söyledikleri daha çok merak edilir oldu. Kürt siyasal hareketinin bir kısım sempatizan kitlesini kaybetmeye başladığını düşünüyorum diye konuştu.
Yanmış, bölge halkının gençlerin radikalleşmesinden endişe duyduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
Gençler arasında radikalleşmenin artmasından endişe duyuyoruz. çünkü olayların daha çok olduğu yerler, 90lardaki göçle beraber gelmiş olan insanlardan oluşuyor. Bunların büyük bir kısmını hayata tutunamayan ve marjinalleşmeye kayması kolay olan gençlerden oluşuyor. Görüşmedeki bazı kişiler, YDG-H yapılanmasından duyduğu endişeyi dile getirdi. Kamuoyu bunların eylemlerinden rahatsızlık duyuyor. Kürt siyasal hareketinin içerisinde olan insanlar bile YDG-H kontrolsüz, ne yapacağı belli değil diyor.
- Suriyedeki hadiseler aslında bu olayları buraya getirdi
Araştırmaya katılanların çoğunluğunun çözüm Sürecindeki huzur ve barış ortamını talep ettiğini vurgulayan Yanmış, Bu beklenti de devletten talep ediliyor. Bunun Devlet suçlanıyor diye okunmaması gerekiyor. Halk bu örgütten nasıl barış bekleyebilir? Bu noktada insanlar, barışı devletten bekliyor. Yine yüzünü devlete dönmüş durumdadır. Kürtler, Türklere ne kadar kızarsa kızsın gördüğümüz şey, yüzleri sürekli batıya dönük. Yine de devleti görmek istiyor. Görüştüklerimizin kimine göre, Suriyedeki hadiseler aslında bu olayları buraya getirdi.
İnsanların beklentisinin bir an önce çözüm Sürecine dönülmesi olduğuna işaret eden Yanmış, şu değerlendirmede bulundu:
Halk çatışmayı hiç istemiyor. Kürt halkı duygusal, kimsenin hayatını kaybetmesini arzulamıyor. Askerin, polisin şehit olmasını ve şehit çocuklarının yetim kalması çok acı bir hadise olarak görüyor. Tekrar sürece dönülmesini istiyor. Bunu örgütten beklemiyor. çatışmaların bir an önce sonlandırılmasını istiyor. AK Partili, HDPli, HÜDA-PARlı ve CHPli hemen herkesin ortak temennisi, tekrar barışın gelmesidir. çünkü Türklerle Kürtlerin ayrışma durumu kimseye reel gelmiyor. Araştırmadan kesin olarak çıkan şey, bölge halkı şiddet istemiyor. Örgütün savaşı hendekler aracılığıyla şehirlere çekmesine da oldukça karşılar.
Yanmış, devletin çatışma bölgesinden göç eden ailelere yaptığı yardımların anlamlı bulunduğunu dile getirerek, çatışma bölgesinden göç eden ailelere yapılan yardımlar memnuniyet oluşturuyor sözlerine yer verdi.