Başbakan Ahmet Davutoğlunun eşi Sare Davutoğlu, Kadınlar bu topraklarda daima, adaletin, merhametin, iyiliğin sesi, soluğu oldu. Geçirdiğimiz bu zor süreçte de aklın ve vicdanın temsilcisi olan kadınlarımız, inşallah terörün kanattığı yaralara da merhem olacak dedi.
ÖZEL UçAKLA DİYARBAKIRA GELDİ
Diyarbakır Buluşmasına katılmak üzere özel uçakla gelen Başbakan Ahmet Davutoğlunun eşi Sare Davutoğlunu, Diyarbakır Havalimanında İl Valisi Hüseyin Aksoy ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, çok sayıda AK Partili kadın karşıladı. Havalimanına gelen partili kadınların boynunda beyaz tülbent olduğu görüldü. Davutoğlu, kendisine çiçek veren yöresel kıyafetli çocuklara oyuncak hediye etti. Valiliğe geçen Sare Davutoğlu ve beraberindekiler, burada düzenlenen basına kapalı toplantıya katıldı.
TERÖR MAĞDURU AİLELERLE GÖRÜŞTÜ
Davutoğlu, valilik ziyaretinin ardından Vali Hüseyin Aksoy, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Selva çam ve milletvekilleri ile PKK mensuplarının saldırısı sonucu Surdaki evini bırakarak Yenişehir ilçesinde bir apartmanın bodrum katında kiraladıkları eve sığınan bir aileyi ziyaret etti.
çıkışta bir çocuğun sattığı simitleri satın alan Davutoğlu, kendisi ile görüşmek için sokakta bekleyen kadınlarla sohbet etti. Görüşmenin ardından çıktıkları balkon ve pencerelerinden kendisine sevgi gösterisinde bulunanları selamlayan Davutoğlu, daha sonra mahalleden ayrıldı.
ŞEHİT AİLELERİYLE BULUŞTU
Davutoğlu, aralarında çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarının da bulunduğu heyet, bir otelde AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığınca Aynı Gök Kubbenin Altında Gönül Dilimiz Türkiye programı kapsamında şehit anneleri, terör saldırıları sonucu mağdur olan Diyarbakırın Sur ilçesinde oturan anneler ve Diyarbakır anneleri ile bir araya geldi.
Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, bu kadim şehrin huzurunda katılımcılarla birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, bu kutlu şehre Başbakan ile pek çok vesile ile geldiğini anlatarak ancak bugün bu güzel şehre böyle hüzünlü bir döneminde geldiği için bir burukluk hissettiğini belirtti.
Hüznümüz büyük ama muhabbetimiz ve merhametimiz kederimizden daha büyük. Bu sıkıntıların hep birlikte üstesinden geleceğiz ve Allahın izniyle bin yıllık kardeşliğimizi yeniden, daha güçlü bir biçimde tesis edeceğiz. Yürek yaralarımızı saracağız. Önce hayat diyeceğiz diyen Davutoğlu, daima en başa insanı ve hayatı koyacaklarını söyledi.
Herkesin edebiyatla, sanatla, düşünce birikimiyle, medyayla, siyasetle, yitirdiklerinin hatırasına hayatı yüceltmek zorunda olduğunu dile getiren Davutoğlu, Binlerce çocuğun dünyaya gelişinde annelere refakat etmiş, 4 çocuk annesi bir kardeşiniz olarak hayat hakkı için yaptığımız çağrının ne kadar kutsal olduğunu vurgulamak isterim. Dünyaya ilk kez gözlerini açan her bebek için hala ilk günkü kadar heyecanlanıyorum. Hayata merhaba deyişin önemini çok iyi biliyorum diye konuştu.
YAŞANAN ACILAR BİZİM ACILARIMIZ
Hem terör örgütü tarafından kaçırılmış ve haber alamadıkları evlatları için üzülen anneler hem de şehit olan güvenlik mensuplarının eşleri ve anneleriyle konuştuğunu aktaran Davutoğlu, hayatta herkesin her zamankiden daha fazla hayat ve barış için bir araya gelmesi ve tekrar muhabbeti çoğaltmaları gerektiğine dikkati çekti.
Bizler öyle bir medeniyetin mirasçılarıyız ki sadece insanın değil, kurdun, kuşun, ağaçların, bütün yaratılmışların hukukunu korumanın bizim boynumuzun borcu olduğunu biliyoruz. Surun da üzerimizde hakkı var. İnşallah orayı da tekrar en güzel şekilde bu tahribata uğramadan öncekinden daha güzel bir şekilde aslına döndürerek inşa ederek bu hakkı da yerine getirmiş olacağız diyen Sare Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Sizler, canı yanmış, evlat acısı çekmiş, evinden barkından olmuş kadınlar olarak bütün Türkiyenin hissiyatını temsil ediyorsunuz. Sizler bu ülkenin sadece güzel zamanlarında değil, zor zamanlarında da birlik ve beraberliğinin sembolüsünüz. Sizler daima bir ve beraber oluşumuzun nişanelerisiniz. Yaşanan acılar bizim acılarımız, ülke bizim ülkemiz, gelecek çocuklarımızın geleceğidir. Kadınlar bu topraklarda daima, adaletin, merhametin, iyiliğin sesi, soluğu oldu. Geçirdiğimiz bu zor süreçte de aklın ve vicdanın temsilcisi olan kadınlarımız, inşallah terörün kanattığı yaralara da merhem olacak. Bizim değerlerimiz, kültürümüz, insanlığımız her zaman kadının öncülük ettiği mecralarda yeşerdi. Yıllarca büyük acılar çektik, büyük bedeller ödedik, bu sıkıntılı zamanlarda da kadınlarımız birleştirici rollerini ortaya koydular. çünkü bizim kadınımız, insan yetiştirmeyi en büyük görevi olarak görür. çünkü bir millet için insan yetiştirmekten daha kıymetli, daha önemli bir şey yoktur. Bu bölge kadınının izzetli, haysiyetli, itibarlı olduğunu ben şahsen çok iyi biliyorum.
Önümüzdeki yıllarda Kadınlar Gününü çok daha umutlu büyük bir neşeyle kutlayacaklarını söyleyen Davutoğlu, daha güzel ve neşeli programlarda tekrar bir arada olacaklarını bildirdi.
BÖLGE KADINI GÜCLÜ VE DİRAYETLİ
Davutoğlu, Sizler ezilen, yıpratılan, sessiz, ifadesiz gibi gösterilmeye çalışılsanız da ben Diyarbakır ve bölge kadınının ne kadar güçlü ve dirayetli olduğunun şahidiyim. İşte bu nedenle, birlik, beraberlik ve dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, sizlerin yapıcı, onarıcı, birleştirici gayretlerine ihtiyacımız var. Bu, hepimizin derdi olduğu için bugün buradayız diye konuştu. Davutoğlu, insanlık, barış, kardeşlik için yapacakları her çağrının çok önemli olduğunu vurguladı.
çÖZÜM AKLIN VE KALBİN, ŞİDDET BARBARLIĞIN YOLU
Bu ülkenin dirliğine kasteden zihniyetlerin ezberini hep birlikte bozacaklarına inandığını ifade eden Davutoğlu, hep birlikte kardeşliği zedelemek ve yaralamak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakacaklarının altını çizdi.
Tarihi kardeşliği ebedi kılmak için üzerlerine düşeni dün olduğu gibi bugün ve yarın da büyük bir aşk ve şevkle yapmaya devam edeceklerine dikkati çeken Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Şiddetle, terörle, cinayetle, kan dökmekle hiçbir davanın savunulamayacağını herkese göstermek durumundayız. Bizler biliyoruz ki çözüm aklın ve kalbin, şiddet ise barbarlığın yoludur. Barışı tesis etmeyi ve onu korumayı, ancak kadınların aklı ve vicdanı mümkün kılabilir. Öyleyse açık bir şekilde burada belirtelim, hukukun, siyasetin ve demokrasinin dışına çıkan hiçbir yol ve yöntem saygın değildir ve bunları asla meşru göremeyiz.
Sare Davutoğlu, geçtiğimiz haftalarda Başbakan ile Mardinde, Bingölde ve Silopide dedikleri gibi Diyarbakırda da bir kez daha hayat hakkı ve insan için barış, kardeşlik ve huzur dediklerini, Mardinde, Siirtte, Bitliste, Hakkaride, Vanda, Midyatda, İstanbulda, İzmirde ve Ankarada vatandaşların kendileriyle aynı hissiyata sahip olduğunu aktardı.
Kardeşliğin kıyamete kadar devam edeceğini, her zaman birbirlerinin hukukunu gözeteceklerini anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
ARTIK YETER, EDİ BESE çAĞRISI
Birlikte ortaya koyacağımız bu vakur duruş, ülkemiz üzerinde oynanmaya çalışılan bütün karanlık oyunları bozacak. Tüm provokasyonları karşılıksız bıraktığı için tüm Diyarbakır ve bölge halkına teşekkür ediyorum. Ve yine biliyorum ki, bu provokasyonları boşa çıkaran şey Diyarbakır kadınının teröre karşı dik duruşudur. Bu nedenle kadınlarımıza ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Edi Bese, Artık Yeter çağrısı, ne bir grubun ne de bir siyasi görüşün tekelinde olmayan bütün milletimizin sahiplendiği bir mesele. Biz terörün zulmettiği, mağdur ettiği, yerinden yurdundan edilen insanlarımızla kucaklaşmaya, bizi ayrıştırmaya çalışanlara karşı kaynaşmaya, en mukaddes hak olan hayat hakkı için zalimin karşısında, mazlumun yanında durmaya geldik. Bu ülkenin istikrarını, milletimizin birliğini, dirliğini, kardeşliğini bozmaya teşebbüs edenlerin karşısında olduğumuzu göstermeye geldik. Son yıllarda Türkiyenin elde ettiği büyük kazanımları heba etmeye çalışanlara dur demeye geldik. çünkü, toplumsal talepleri hiçe sayan baskıcı, vesayetçi, ayrımcı zihniyetlerin kötü mirasını hep birlikte ortadan kaldırdık. Ötekileştirme politikalarının, bu ülkenin insanlarının iç düşman olarak yaftalamasının hep birlikte önüne geçtik ve en önemlisi de bu süreç en annelerin gözyaşlarını dindirdi.
MAHREMİYETİNİZE EL UZATILDI
Davutoğlu, Şehitlerin vakur yakınları, Diyarbakırın kıymetli anneleri, burada son aylarda yok edilmeye çalışılan, sadece sizlerin evleri, barkları değildi, kardeşliğimizdi. Hayatına alçakça kastedilen sadece emniyetimizi sağlayanlar değil, burada yaşayan sizler, sivil ve masum insanlarımızdı. Mahremiyetinize el uzatıldı. Söz hakkınız yok sayıldı. Seçim şansı tanınmadı. çok zor şeyler yaşadınız, çok bedeller ödediniz, ama Allahın izniyle düze çıkmaya az kaldı. Asla yalnız değilsiniz. Türkiye ve 78 milyon insanımız sizinle. Tüm kadınlarımız, annelerimiz sizlerin gönüldaşınız, dostunuz, kardeşinizdir ifadelerini kullandı.
Hayat hakkı için toplumun tüm katmanlarıyla işbirliği yaptıklarını belirten Davutoğlu, sivil toplumla gerçekleştirdikleri her faaliyette doğusuyla batısıyla birlikte çalışmanın önemini vurguladıklarını anlattı.
HAYAT HAKKI İçİN İŞBİRLİĞİ
Davutoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: Sesimiz tüm Türkiyede yankılanacak ve karşılık bulacak. Bu sesin içinde her türlü düşmanlığı, nifakı, nefreti yok etme gücü var. Korku, kaygı, öfke tohumlarının yerine, Hz. Mevlananın deyimiyle sevgi, muhabbet, kardeşlik tohumları ekme iradesi var. Hayat hakkını hiçe sayan, terörün yol açtığı acılara, işlediği suçlara müsamaha gösteren açıklamalara karşı dik, vakur ve kararlı bir duruş var. Adalet duygusunu, hakkaniyet ölçüsünü, insani değerleri sahiplenme var. Burada bulunarak barış ve kardeşliğin sesi olduğunuz için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Terör saldırılarında kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza, şehit düşen asker ve polislerimize Allahtan rahmet, yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum. Tedavileri devam eden yaralılarımıza ve gazilerimize Allahtan şifa diliyorum. Allah iyilerin, herkesin iyiliğini isteyenlerin yardımcısı olsun. Sare Davutoğlu, Bakan Sarı ile programa katılanların boynunda beyaz tülbent olduğu görüldü.