Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depreme Diyarbakırda yakalanıp, çöken Hisami Apartmanı enkazından 56 saat sonra çıkartılan Hediye Aslan, Oğlum Abdullahın 5inci sınıftaki din kültürü öğretmeni rüyamda bana yiyecek getiriyordu. Kan değerlerin düşmesin diyordu. Sanki melekler bana getiriyordu dedi.
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin birinci yıl dönümüne sayılı günler kaldı. Diyarbakırda 100 kişiye mezar olan, ikiz çocuklarını ve eşini kaybeden Hediye Aslan (43), enkaz altından 56 saat sonra çıkartılmıştı.
Bir mezar gibi yerin altındaydık
Kalktığında çok sallandıklarını, ne yapacağını bilemediğini belirten Aslan, şöyle konuştu:
6ncı kattayız, atlasak olmuyor. Kalktım, kapıyı açarken duvar üzerime geldi. Yıkıldı, ben orada kaldım, çocuklarım da içeride kaldı. Birbirimizi göremedik, hiçbir ses gelmedi.
çok saat geçti, hep karanlıktı, bir mezar gibi yerin altındaydık. çalışma yapanların sesi bana geliyordu, benim sesim bir türlü onlara gitmiyordu. En son itfaiyeci bir dayı Kürtçe konuşuyordu, sesi geldi. Yan tarafımda epeyce çalıştı, sesimi ona duyurmak istedim. Sesim ona gitti ve üstüme çalıştılar. İtfaiyeciler beni buldu.
Kendimi bıraktım çocuklarımı düşünüyordum
O acıyla niye sesimi duymuyordunuz diyemedim diyen Aslan, çocuklarımı hep soruyordum. Dediler sağdır. Hastaneye gidinceye kadar hep sağ dediler. Daha sonra söylediler. Hep çocuklarımı düşünüyordum. Kendimi bırakmıştım. Taşların içinde küçük bir parça kilim vardı. Mezar gibiydi, zorla dönerek sırayla yan tarafımı ısıtıyordum. çok üşüyordum.
çocuklarım çok başarılıydı, hedefleri vardı, avukat olacaktı, olamadı dedi.
Yerin altındayken çocuklarının kanepenin yanında olup kurtulacakları umuduyla beklediğini aktaran Aslan, kendisinin boş bir yerdeyken kurtulduğunu, pencerenin yanında olan çocuklarının da kendisine hep bir umut olduğunu kaydetti.
çıkarttıklarında da doktora götürdüklerinde kan değerlerimi ölçtüklerinde hepsi standarttı
Yattığı sırada sanki 5 dakikalık bir uykuda olduğunu belirten Aslan, Korkuyordum ve günler geçiyormuş. Avukat olmak isteyen oğlum Abdullahın 5inci sınıftaki din kültürü öğretmeni rüyamda bana yiyecek getiriyordu. Kan değerlerin düşmesin diyordu. Bana su getiriyordu. Gözümü kapattığım zaman bana kek ve su getiriyordu. Sanki melekler bana getiriyordu. Din kültürü öğretmeni bayandı.
Uyandığım zaman sanki gerçekten yemiş gibiydim. Susama, acıkma hiçbir şey hissetmiyordum. çıkarttıklarında da doktora götürdüklerinde kan değerlerimi ölçtüklerinde hepsi standarttı. Sofradan sanki yeni kalktığımı söylüyorlardı. Orada ne yediğimi sordular. Hiçbir şey yemediğimi söyledim. Rüyalarımdan da bahsetmedim. çocuklarımı kaybetmenin şoku vardı, kendime sakladım diye konuştu.
çocuk korkuyordu, sonra sesi yavaş yavaş kesilmeye başladı
Yerin altında çocuklarına seslenirken kendi çocuğu yaşında olan Muhammedin cevap verdiğini dile getiren Aslan, çocuklarım Abdullah ve Şiyar diye seslenirken bir çocuktan ses geldi. Şiyarı zannettim. O çocukta ay, ay diye inliyordu. Şiyar sen misin diye seslendim. Yok, ben Muhammed dedi. Onu teselli etmeye çalıştım.
Bak hepimiz bu duruma düşmüşüz, sakin ol. Abla bu neydi başımıza gelen diye cevap verdi. Ne durumdasın dediğimde, yerin altındayım, sadece kafam gözüküyor dedi. Ben sustukça o, abla susma diyordu. çocuk korkuyordu. Sonra sesler yavaş yavaş kesilmeye başladı ifadelerine yer verdi.