Silvan ve Licede yaşanan olayları yerinde incelemek üzere Özgür Gazeteciler Cemiyetinin (ÖGC) çağrısıyla Diyarbakıra gelen gazeteciler Celal Başlangıç, Mehveş Evin, Ayşe Yıldırım Başlangıç, Özgür Korkmaz, İsminaz Ergün, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç, DİSK Basın-İş Sendikası Başkanı Faruk Eren, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Sekreteri Turgut Dedeoğlu, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlıyı makamında ziyaret etti.
Gazeteciler adına konuşan Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç, sansüre ve devletin bölgeye uyguladığı ambargoya karşı bir oluşum kurduklarını ve kamuoyundan çok ciddi bir destek gördüklerini söyledi. Sansüre Karşı Mücadele Platformu ismini düşündüklerini platforma üye olanlarla son dönemde bölgede yaşanan durumları izlemek istediklerini belirten Güç, Burada yazılmayan, söylenmeyen, bize geçilmeyen haberleri ve DİHAya engeli bunların hepsini tespit etmek istedik. Özellikle haber kaynağı 90 Kürt sitesine erişim engelli konuldu. Bunları rapor haline getirerek Avrupa Gazeteciler Federasyonu IFC ve EFC göndereceğiz. Bu şekilde sesimizi yükseltmeye çalışacağız. dedi.
Bu tür süreçlerde yanlışların oldukça fazla yaşandığını, o nedenle gazetecilerin rolünün önemli olduğunu söyleyen Eş Başkan Gültan Kışanak ise, Yanlış bilgilendirme durumunu 90lı yıllarda da yaşadık. Yıllar sonra ne yaşandığını yazmak tabi ki kıymetlidir, en azından bir daha yaşanmaması için önemlidir. Ama zamanında yaşanırken yazmak belki önleyici olabilir. Onun için sizlerin bu ziyareti önemlidir. Zaten işe sansürle başlamanız da niyeti gösteriyor. Sonuçta insan yazılanı niye engellemek ister, yalanı hakim kılmak istediğindendir. diye konuştu.
Silvanda felaketin eşiğinden dönüldü
Dünya deneyimlerine göre çözümler kesintiye uğradığında, şiddetin daha sert bir şekilde kendini gösterdiğine dikkat çeken Kışanak, 90lı yılları aşan bir durumla karşı karşıya olunduğunu, belediye başkanlarının gözaltına alındığını, hukuk dışılığın başladığını, Silvanda büyük bir felaketin eşiğinden dönüldüğünün altını çizdi.
Tutuklamalar Kürtler açısından caydırıcı değil
Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı da, belediye eş başkanlarının tutuklanmasındaki keyfiliğe, hukuk dışılığa değindi. Olumsuz tabloya rağmen 90lı yıllardaki gibi basın ve medyanın tek ses olmadığını, bunun da geleceğe umutla bakmalarına vesile olduğunu ifade eden Anlı, Bu durum şu an en azından eleştiriliyor ve tartışılıyor. Sosyal medya da etkin şekilde kullanılıyor. şeklinde konuştu.
Yaratılmak istenen militarist havanın bu defa tersine işlediğini, cenaze törenlerinde gösterilen tepkinin aslında savaş karşıtlığı olduğunu söyleyen Anlı, gazetecilerin ziyaretlerinin oldukça önemli olduğunu, barış mücadelesini büyüttüğünü kaydetti.
Tutuklamaların Kürtler açısından caydırıcılığının olmadığını dile getiren Anlı, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu tutuklamaları planlayan bir ekip var. Belediye eş başkanları, tutuklandıktan sonra Sincan, Kırıkkaleye gönderilmeleri aileleri ve avukatları cezalandırmaktır.
Yerel yönetimler itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor
Yerel yönetimlere ciddi anlamda saldırı olduğunu ve itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını kaydeden Anlı, şunları söyledi: Bu bildik sebeplerin yanında kişisel sebepleri de var. Özellikle Cumhurbaşkanının seçim öncesi belediyelerin kendisini karşılamamış olmasından kaynaklı bu dosyalarla yakından ilgilendiğinden hiçbir şüphemiz yoktur. Belediyeler tırnak içerisinde kirliliğin ve rantın çok fazla yaşandığı alanlardır. İmar ve ulaşım vb alanlarda şimdiye dek hiçbir arkadaşımızın bu konularda tartışılmıyor olması ciddi bir rahatsızlık oluşturuyor. Bu tarz dosyalardan bir şeyler çıkaramayınca farklı arayışlara giriliyor. İşte yakın zamanda Vanda böyle bir durum yaşandı. Belediye aracı bomba taşıyor denerek kamuoyu yaratılmaya çalışıldı. Onun dışında işte belediyeler hendek kazıyor haberleri servis edildi.
Kamuoyuyla paylaşacaklar
Görüşmenin ardından Lice ve Silvana hareket etmek üzere belediyeden ayrılan gazeteciler, ilçelerde yapılacak incelemelerden sonra Diyarbakıra dönecek, ardından kentte çalışan ulusal ve yerel basın yayın kuruluşu temsilcileriyle görüşecek. 25 Ağustosta ise Cizre ve Silopi ilçelerinde yaşananları yerinde görmek üzere Şırnaka gidecek gazeteciler, görüşmeler sonucunda elde edilen gözlem ve bilgileri kamuoyuyla paylaşacak.