Diyarbakırın Sur ilçesindeki operasyonlar devam ediyor. Evlerini terk edenler, önceki ve sonraki yaşamlarını, kimliklerinin gizlenmesi kaydıyla anlattılar. PKKya katılan iki oğlunu kaybeden baba, bedel ödediğini buna rağmen YDG-Hlilerin kendisini evinden ettiğini çarpıcı sözlerlerle aktardı.
İKİ OĞLUM PKK İçİNDEYKEN ÖLDÜ, HENDEK YANLIŞ
Sur içinde Fatihpaşa Mahallesinde yaşayan A.L., kendisini PKKlı olarak tanımlıyor. Uzun süre bu davadan hapis yatan ve iki oğlu örgüt içerisindeyken yaşamını yitiren A.L. kendi ifadesiyle ödediği bedele rağmen evinden olmuş.
EVİMİ İSTEDİLER, YDG-HLİLERE BAĞIRDIM KAPIYI KAPATTIM
Olaylar ilk başladığında bir akşam kapım çaldı. Gidip açtım. Gelenler YDG-Hlilerdi. Bana evimizi kendilerine vermemiz gerektiğini söylediler. Önemli bir noktadaymış ve çatışmalarda kullanmak ve kaçmak için kullanacaklarmış. Ben de gidecek yerimizin olmadığını, evde iki kızımın ve eşimin bulunduğunu anlattım. Buna rağmen çıkmazsak zorla çıkaracaklarını söyleyince bağırdım. Gidin başınızdakilere sorun beni, sonra da bir daha gelmeyin. diyerek kapıyı kapattım.
EVİME ROKETİ YDG-H ATMIŞ
PKK ve HDP çevrelerinde beni tanırlar. Ödediğim bir bedel var ve bu bedel için bir gün kapılarını çalmış değilim. Kendi halinde yaşayan bir insanım. O halde niye gelip kapımı çalıyorlar? Ben böyle düşünürken bir gün evimize bir roket isabet etti. Aklıma ilk gelen şey devlet güçlerinin attığıydı. çok şükür evden kimseye bir şey olmadı. Ama sorduğumda roketi bunların attığını öğrendim. Sonra tekrar geldiler. Bir kez daha ve daha tehditkr konuştular. Ben itiraz edecek oldum, üslplarını bozdu alçaklar. çok ağrıma gitti. Eve döndüm, alabileceğimiz eşyalarımızı aldık ve çıktık. Dışarıda ev tuttuk kendimize. Birkaç öteberi alıp yerleştik.
EVİMİ CEZA OLARAK YIKMIŞLAR
Bu arada yasak kalktığında evimize gidip baktık. Yerle bir olmuştu. Sorup soruşturunca YDG-Hlilerin ceza olarak yıktıklarını öğrendim. Bunun bir bedeli, bir hesabı olacak elbette. Ama şimdi beklemekten başka bir şey yapamam.
BU İŞE SON VERİN! HALKA KARŞI YAPILAN SAVAŞ KAYBETMEYE MAHKUMDUR
Ortada çok büyük bir yanlış var, eğer PKK bunu yapıyorsa yanlıştır, HDP veya DTK yapıyorsa yanlıştır. Kim yapıyorsa yapsın sivillerin içerisine, üstelik daha kendi onurunu korumayı beceremeyen insanların eline silah vermek kazanım değildir. Halka karşı yapılan savaş kaybetmeye mahkmdur. Buradan kendilerine seslenmek istiyorum. Bu işe bir an önce son verin, yaşananlardan kimse memnun değil, insanlar perişan oldu. Böyle mücadele olmaz, akıldan yoksun ve teröre vardırılan çatışmalar zarardan başka bir şey vermez.
SURDA YAŞANANLARIN ALT YAPISI SÜREçLE BAŞLADI
Surdan kaçıp kentin banliyölerine sığınanların çoğuna göre, Surdaki mesele hendekten önceye dayanıyor. Murat bu görüşte olanlardan. Surda bugün yaşananların altyapısının çözüm süreci ile birlikte atıldığını anlatıyor.
SINIR DIŞINA çIKMAYAN ÖRGÜT MENSUPLARI GELİP YERLEŞTİ
30 yıldır orada yaşıyorum. Mahallemdekileri ev ev, isim isim tanırım. Bu çözüm süreci başladığında baktım ki her gün yeni insanlar geliyorlar ve yerleşmeye başlıyorlar. Sorup soruşturduğumda sınır dışına çıkmayan örgüt mensupları olduklarını öğrendim. çarşıda, pazarda, kahvelerde insanları toplayıp bir şeyler anlatıyorlardı. Düzgün, hatta İstanbul Türkçeleri vardı. Duvarlarda MLKP yazıları görmeye başladım. Sonra ....... den (Burada bir başka şehrin ismini veriyor, bunu yayıncılık prensiplerimiz gereği yazmıyoruz) geldiklerini öğrendim. Buldukları erkekleri, kadınları yollarından çevirip propaganda yapıyorlardı.
SIRT çANTALARIYLA SİLAH TAŞIYORLAR
Ne zamanki Suruç saldırısı oldu, bunların hem sayısı arttı, hem de sertleşmeye başladılar. Mahallemizde kimlik soruyorlar ve bu hangi taraftan diyerek bizleri tanıyanlara soruyorlardı. Hendekler kazılmaya başladığında Hevsel bahçelerinden de motosikletli gençler sırt çantalarıyla silah taşıyorlardı. Günlerce yığınak yaptılar. Yıkılan eski yapıların molozlarından ve belediye kamyonlarının taşıdıkları kumları çuvallara doldurup barikat yaptılar. Mahallenin çocuklarını yanlarına aldılar, YDG-H diye eğitim verdiler. Zaten onların bütün ayak işlerini, kılavuzluk gibi işleri bu YDG-Hliler görür. O gün anladım ki bir daha huzurumuz olmayacak.
EVİMDEN OLDUM, OĞLUM YDG-HDE
İ.Ş. Sur sakinlerinden. Onun sıkıntısı daha büyük. çünkü, olaylar başladığında hem evinden, hem de oğlundan olmuş. YDG-H içine giren oğlu için, yasak sürerken Sura gitmesine karşın oğlunu ikna edememiş.
Oğlum 14 yaşında. Bu olaylar başladığında bir şekilde YDG-Hlilerle ilişki kurmuş. Vermişler eline silahı. O yaşta bir çocuk eline keleş verildiğinde ne olur tahmin edin. Birkaç kez gittim, dil döktüm ancak ikna edemedim. Hatta tehdit edildim. Şimdi bekliyorum ne olacak diye. Evimize gidemiyoruz yasak, oğlumu alamıyorum izin vermiyorlar, oğlum da gelmek istemiyor. Kalacak yerimiz yok. Herkesten rica ediyorum, lütfen bu savaş bitsin, inanın dayanacak takatimiz kalmadı.
GELİP HENDEĞE KENDİLERİ GİRSİN
Suru terk edenlerin bir hayal kırıklığı da DTK, HDP, DBP temsilcilerinin hl hendekleri savunuyor olmaları. Diyarbakırda geçtiğimiz cuma günü yapılan toplantıda hendeklere destek çıkılmasına içerlemiş Suru terk edenler. Meseleye farklı cephelerden bakmalarına rağmen hendeklere karşı görüşlerin tamamına yakını olumsuz.
M.C. görüş olarak HDPye yakın. Oyunu HDPye verdiğini sormadan söylüyor. Bundan sonra HDPnin oyunu alabilmesi içinse şartları var.
Eğer bu kadar hendeklere meraklılarsa gelip hendeklere kendileri girsin. çıktılar hendekleri savundular ve ardından herkes evine geri döndü. Ben dönebiliyor muyum? Hayır. Dışarıda sığıntı gibi yaşıyorum akrabalarımın yanında. Arkadaş, aklı başında bir politika önerin canımı vereyim, ama bu nedir? İnsan halkına ve gerçeğine bu kadar mı uzak olur?
DÜZCEDE CESET SOYANLAR YDG-HDE
M.C., YDG-H içerisinde hırsızlık, uyuşturucu ve fuhuştan sabıkalıların da bulunduğunu öne sürüyor, bütün mahallenin tanıdığı namlı bir hırsızın da şimdi sırtında silahla gezdiğini anlatıyor.
Bu adam hırsız, mahallede herkes biliyor ki depremde Düzceye hırsızlık için gitti. Yıkıntıların altında ölüp şişmiş kadınların kollarını bilezikleri için kestiğini kahvede arkadaşlarına anlatıyordu. Bildiğin hırsız, uğursuz, itin teki. Şimdi sırtında kaleşnikof ve racon kesiyor. Üstelik YDG-Hlilerin başlarından birisi. Sen bu adamı bizim başımıza koyarsan hiç kusura bakma benim sana saygım kalmaz. Sabah hendeklerde nöbet tutup polisle çatışıyorlar, geceleri evlere girip talan ediyorlar. Üstelik yemekleri, karton karton sigaraları ve paraları geliyor. çok acı yaşadık şu iki üç ayda çok, ama anlatmama gururum elvermiyor. PKKnin derhal bu adamları buradan çekmesi lazım, eğer çekmezlerse en çok zararı kendileri görecek.