Diyarbakırın Sur ilçesindeki Mardin Kapıda Newroz deklarasyonu açıklandı. Açıklamaya, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Tevgera Jinen Azaddan (TJA) Hülya Alökmen Uyanıkın yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi katıldı. Berdan Öztürk, metnin Kürtçesini okudu. Newroz deklarasyonun tam metni şöyle:
NEWROZ DEKLARASLONU
Newroz, Kürt halkı için direnişin, özgürlüğün ve yeniden doğuşun adıdır. Bu anlamın önüne geçmek için iktidarlar tarafından dar bir çerçeveye sıkıştırılmaya çalışılsa da Newrozun hakikati direniş ve özgürlüktür. Yüzyıllardır Kürt halkı mücadelesini Newrozun ateşinde harlamış; bu ateşte varlığını, direnişini ve özgürlüğünü göstermiştir. Bugün de Newroz, halkımızın özgürlük yürüyüşünün en güçlü ifadesi oluyor. Dolayısıyla Newroz meydanlarından yükselen her ses, yakılan her ateş, söylenen her şarkı, durulan her halay özgürlüğümüze sahip çıkma iradesi oluyor.
Bugün Newroz ruhunu yaşatmanın en büyük anlamı, Kürt halkının özgürlüğü çerçevesinde demokratik toplum ve barış için mücadeleyi büyütmektir. Halklar Önderi, 27 Şubat tarihinde halkların ortak yaşamını ve onurlu barışını tesis etmek için yeniden güçlü tarihi çağrıyı yapmıştır. Halklar Önderinin bu çağrısını Newrozun özgürlük karakteriyle birleştirip halkların özgür ve eşit bir yaşamı birlikte inşa edebilmenin mümkün olduğunu bir kez daha göstereceğiz.
ÖCALANIN ÖZGÜR çALIŞMA KOŞULLARI SAĞLANMALI
Bu yılki Newroz, Sayın Abdullah Öcalanın özgürlük ve barış iradesine sahip çıkma Newrozudur. Yüzyıllardır halklara, inançlara türlü türlü acılar yaşatıldı. Bu acılardan en çok etkilenen halkların başında da Kürtler geliyor. Tarihsellik içinde varlık kazanan ve oluşan Kürt gerçekliği için yaşatılan acıların nedeni güncellenmiş inkar yasaları, iktidarlarca tehdit algısıyla kuşatılan ve kutuplaştırılan toplumsal politikalardır. İnkarın sona erdirilmesi, tehditle kuşatma politikalarının son bulması ve demokratik toplumun yaşamsallaşması için Halklar Önderi tarihsel bir sorumluluk alıyor. Bu tarihsel sorumluluğunu yerine getirebilmesi; sözünü, emeğini halklarla birlikte gerçekleştirmesi için Halklar Önderinin fiziki özgürlüğünün ve özgür çalışma koşullarının bir an önce sağlanması gerekir. Teorik ve pratik gücün çalışma koşullarının sağlanması, bireysel bir ihtiyaçtan öte toplumsal ve siyasal sorumluluğun yerine getirilebilmesi için bir zorunluluktur.
Halkların, inançların, kadınların, gençlerin, çocukların, işçilerin, emeklilerin adil ve eşit yaşamının koşullarına, imkanına seslenen çağrı, herkesin emeği ve mücadelesi ile kendisini gerçekleştirmelidir. Rehşanların, Ronahilerin, Zekiyelerin, Brivanların ve daha nicelerinin mücadelesinde hayat bulan kadın özgürlüğü ve devrimi bugün jin, jiyan, azad felsefesiyle Newrozun ateşi olmaya devam ediyor. Özel savaşın, erkek egemenliğinin ve onun ulus devletlerinin kadın düşmanı politikalarına karşı yükselen kadın mücadelesi, demokratik toplumun ve barışın inşasında en büyük sorumluluğu alıp, barışın toplumsallaşmasını örgütleyerek koruyacaktır.
MÜCADELE MEŞALESİNİ YÜKSELTELİM
Rojava Devrimi, Newrozun özgürlük ruhunun bugünkü yansımasıdır. Rojavada yaratılan demokratik sistem, kadın özgürlüğü, halkların özgür eşitliğine dayanan demokratik ulus toplumu tıpkı Newroz gibi direnişin ve yeniden doğuşun simgesidir. Ancak, bu kazanımların kalıcılaşması ve halklarımızın geleceğinin garanti altına alınması, mücadelenin büyütülmesiyle mümkündür. Tıpkı Demirci Kawanın zalim Dehaka karşı yaktığı ateş gibi, bugün de Rojavadaki devrimi korumanın yolu, mücadele meşalesini daha da yükseltmekten geçer.
Newrozun özü, halkların özgür ve eşit beraber yaşama iradesidir. Newroz farklı dillerin, renklerin, inançların eşit ve ortak bir yaşam paydasında buluşmanın ifadesidir. Bunun içindir ki Newroz en fazla farklılığın bir araya gelebildiği tarihsel hakikattir. Demokratik toplum ve onurlu barış, Newrozun direnişçi ruhuyla büyüyen değerleridir. Bugün de bu değerleri en güçlü şekilde sahiplenmenin yolu, örgütlü mücadeleyi yükseltmekten, demokratik toplumu inşa etmekten ve ulusal birliği sağlamaktan geçmektedir.
ULUSAL BİRLİK VURGUSU
Kürt halkı Kürdistanda olduğu gibi dünyanın dört bir yanında süren mücadelede her zaman direnişin ve yeniden doğuşun sembolü olmuştur. Ulusal birliğin sağlanmasının bu direnişi ve mücadeleyi daha güçlü bir biçimde başarıya götüreceği bir hakikat olarak önümüzde duruyor. Merkezi hegemonik güçler yerel güçlerin işbirliği ile Ortadoğuda yeni düzenler kurmak istiyor. Yeni Kürt Kapanları tezgahlanıyor. Kürt halkının bir yüzyıl daha dıştan dayatılan düzenlerle yönetilmeye tahammülü yoktur. Kürt halkı demokratik toplum paradigmasıyla örgütlenerek Kürdistanı coğrafi ve düşünsel-inançsal olarak parçalayan düzenleri ortadan kaldırmaya kararlıdır. Bunu da ulusal birliğini her zamankinden daha fazla güçlendirerek yapacaktır. Kürt halkı Newroz alanlarında her zaman geçmişin direniş değerleriyle birlikte geleceği inşa etme iradesini gösterdi. Bu değerleri geliştirirken toplumsal hakikati esas aldı. Bundan dolayı Kürt Ulusal Birliği Kürt halkı için olduğu kadar Ortadoğu halkları ve inançları için de elzem bir ihtiyaçtır. Kürt Ulusal Birliği sağlandıkça iktidarların baskı araçları da ellerinden alınmış olacak. Newrozun ruhuna uygun olarak Kürt halkı köylerde, sokaklarda, şehirlerde, dağ başlarında, meydanlarda ulusal birliğin daha da güçlenmesi için bir kez daha özgürlük yolunda ortak iradesini gösterecektir.
7DEN 70E ALANLARA
2025 Newrozu, direnişin ve özgürlüğün büyüdüğü, demokratik toplumun inşa edildiği, mücadelenin daha da ileri taşındığı bir dönüm noktası olacaktır. Newrozun ateşi ulusal birlik ruhuyla, Halklar Önderinin fiziki özgürlüğü için yükselen seslerle ve Rojava Devriminin kalıcılaşması için verilen mücadeleyle güçlenecektir.
Newrozu böylesi anlamlı bir süreçle karşılamamızda çaba sarf eden Halklar Önderinin Newrozunu kutluyor, Newroz coşkusu ile halkların buluşmasını bekliyoruz. Gençleri, kadınları, emekçileri 7den 70e özgürlüğe heyecanlanan tüm halkımızı, emeğini ve sözünü kurduğu mücadelesinin en güçlü özü olan Newroz kutlamalarına, alanlarına çağırıyoruz. Newrozun özgürlük ruhuyla, tüm halkımızın Newrozunu kutluyoruz. Newroz proz be.
8 MARTIN SESİ NEWROZDA DEVAM ETMELİ
Öztürkün ardından konuşan TJA aktivisti Hülya Alökmen, Jin, jiyan, azad felsefesiyle gücümüzü büyütüyoruz. Sayın Öcalanın deklerasonu, kadınların da gündemindeydi. Büyük bir sahiplenme gerçekleşti. Kadınlara gönderdiği mesajda alanlarda okundu. Kadınlar tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Kadınlar tarafından büyük bir sahiplenme olmazsa, demokrasi, barış gerçekleşmez. Newroz hem Ortadoğu halkları hem de Kürtler açısından çok önemli bir bayram. Newroz ateşi ne kadar büyüdüyse, Kürt kadınlarının mücadelesi de o kadar yükseldi. Bütün kadınlara sesleniyoruz. 8 Martta çıkan mesaj, Newrozda da devam etmeli. Rengimizle, kültürümüzle, zılgıtımızla, kıyafetimizle alanda olmalıyız dedi.