Diyarbakırda 6-7 Ekim 2014te Kurban Bayramında ihtiyaç sahiplerine et dağıtırken arkadaşları Yasin Börü, Hasan Gökgöz, Hüseyin Dakak ve Riyat Güneşin vahşice öldürüldüğü saldırıda yaralanan Yusuf Erin 11 yaşındaki kardeşinin katliamdan şans eseri kurtulduğu ortaya çıktı.
HDP Merkez Yürütme Kurulunun çağrısı üzerine, önceki yıl 6-7 Ekimde Ayn el Arap (Kobani) bahanesiyle Diyarbakırda düzenlenen izinsiz gösterilerde 4 arkadaşını kaybeden ve yaşadığı dehşet hafızasından silinmeyen Yusuf Erin tek tesellisi kurban eti dağıtmak için indikleri arabanın yanında bıraktıkları kardeşinin katliamdan kıl payı kurtulması.
Vatani görevini yapan, her 6-7 Ekimde acısı tazelenen Erin kaybettiği arkadaşlarına duyduğu özlem her geçen gün artıyor.
çOCUK BURAYA KAçTI, ONU DA ÖLDÜRÜN
Er, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olay günü kardeşi Muhammedin fakir ailelerin sevincini görmek istediğini, bu nedenle onu da kurban eti dağıtmaya götürdüklerini söyledi.
Etleri araca yerleştirdiklerini, ihtiyaç sahiplerinin listesini de alarak dağıtıma çıktıklarını ifade eden Er, yaşananları şöyle aktardı:
Olayın yaşandığı bölgeye geldiğimizde araçtan indik ancak kardeşimi aracın yanında bıraktık. Katliamın yaşandığı saatlerde bazı saldırganlar indiğimiz aracı göstererek, Bu aracı da yakın demişler. Kardeşim aracı terk edip uzaklaşmış. Saldırganlardan biri, çocuk buraya kaçtı, onu da öldürün demiş. O sırada duyarlı bir vatandaşın evine alıp saklaması ile kardeşim kurtuldu. Babam ertesi gün gidip kardeşimi o evden aldı.
KARDEŞİM DE VAHŞİ BİR ŞEKİLDE KATLEDİLECEKTİ
Er, yaşadığı korkunun etkisi ile kardeşinin de psikolojisinin bozulduğunu, olayın şokunu hala üzerinden atamadığını dile getirerek, Kardeşim Yasin Börü ile diğer arkadaşlarımı çok seviyordu. Eğer o saatte kardeşim de yanımızda olsaydı o da vahşi bir şekilde katledilecekti. şeklinde konuştu.
Tedavisinin ardından kardeşi ile buluştuğunu anlatan Er, kardeşinin o anları anlatmasını istediğinde üzülmesin diye yaşananları farklı anlatmak zorunda kaldığını aktardı.
Er, Kardeşimin, Ben de keşke sizinle gelseydim demesi beni çok duygulandırdı. dedi.
Geceleri yatarken veya arkadaşları ile beraber olduğu anlar aklına geldiğinde duygulu anlar yaşadığını belirten Er, arkadaşları ile oturup muhabbet ettikleri günlerin aklından çıkmadığını ifade etti.
Allahın beni, Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılan vahşeti insanlara duyurmak için sağ bıraktığına inanıyorum. diyen Er, sözlerini şöyle sürdürdü:
Tarihe altın harflerle yazılan bir olay nasıl ki silinemiyorsa, 6-7 Ekimde Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesi de bu şekilde tarihe altın harflerle kaydedildi. 6-7 Ekim olayları gerçekten de bir milat oldu. Yasin Börü ve arkadaşları bir sembol haline geldi.
Er, katliamın ardından Türkiyenin her bölgesinde vatandaşların, Hepimiz Yasin Börüyüz sloganlarıyla muhtaç ailelere kurban eti dağıttığını belirterek, bundan duydukları mutluluğu dile getirdi.
PKK VE HDP GÜN GEçTİKçE BATIYOR
Arkadaşlarını katleden PKK yandaşlarını ömrü boyunca lanetle anacağını dile getiren Er, şunları kaydetti:
Doğu ve Güneydoğuda Müslümanlar her daim terör örgütü PKKdan zulüm görüyor. çukur kazdıkları bütün yerlerde kayıp vererek kaybettiler. Doğu ve Güneydoğuyu yakıp, yıkmak ve Suriyeye çevirmek istediler. Ama Allah-u Teala onların kurdukları hesabı onların başlarına geçirdi. Yasin ve arkadaşlarını bu hale getirenler bugün baktığımız zaman bitiyorlar. PKK ve HDP gün geçtikçe batıyor, gün geçtikçe sayıları azalıyor ve taraftarları onlardan soğuyor.
Olaya ilişkin davanın iki yıldır sürdüğünü hatırlatan Er, mahkeme salonunda bir sanığın Biz Kürtüz diye şu an burada yargılanıyoruz. dediğini, bu sözün kendilerini rahatsız ettiğini belirtti.
Er, Yasin Börü ve arkadaşları Kürt değil miydi? Bunlar ırkçılık yaparak duygu sömürüsü yapıyorlar. Bunların bırakın Müslümanlık ile insanlıkla bile alakaları yoktur. şeklinde konuştu.