Diyarbakırdaki kimi STK temsilcileri belediyelere bir kez daha kayyım atanmasına tepki gösterdi.
SEçMEN İRADESİNİN GASPIDIR
Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, Bu kayyım uygulamaları değil, Esenyurt Belediyesine atanan kayyım da, 2016 yılından bu yana bütün kayyım uygulamaları da hukuka aykırıdır. Doğrudan seçmenin iradesine müdahaledir. Yerinden demokrasinin uygulama alanları belediyelerdir. Geçmişte 100e yakın belediyeye kayyım atanmıştı. Demokrasinin temel kuralıdır; seçimle gelen seçimle gider. Daha 6 ay önce seçim yapıldı, halkın büyük çoğunluğu bu belediye başkanlarını ve belediye meclisini göreve getirdi. Hiç de hukuki olmayan gerekçelerle yerlerine kayyum atanması doğru değil. Hukuksuz bir uygulamadır, antidemokratiktir, seçmen iradesinin gaspıdır dedi
SEçMEN İRADESİNE DARBE
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz da Türkiyede hl kayyım uygulamalarında bir ısrarın olduğunu görüyoruz. Esenyurt Belediyesine atanan kayyımın ardından DEM Partinin kazandığı Mardin Büyükşehir, Batman ve Halfetide kayyım uygulaması ile karşı karşıya kaldık. Bu uygulamayı kabul etmiyoruz. Seçmen iradesine karşı bir darbe olarak nitelendiriyoruz. Uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan hakların bu kadar pervasızca ortadan kaldırılmasının karşısındayız. Kayyımların bugüne kadar yarattı tahribat da ortada. Aynı zamanda Kürt sorununun çözümsüzlüğünü de doğuran bir uygulama.1 Ekimden bu yana bu kadar Kürt meselesinin demokratik düzlemde tartışılması konuşulurken aynı zamanda kayyım uygulamalarının devam ettirilmesinin toplumsal barışa ciddi anlamda zarar verir. Son bir ayda yeniden filizlenen bir barış ihtimalinin ortadan kalkmasına neden olacak bu uygulamadan vazgeçilmesi gerekiyor dedi.
KÜRTLERİ DEVLETTEN UZAKLAŞTIRIR
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Demokratik ve seçilmiş halkın iradesine gasp olarak görmek zaten herkesin yapması gereken bir yaklaşım. Ama biz Ticaret ve Sanayi Odası olarak şuna dikkat çekmek istiyoruz: Geçmişten gelen kayyım uygulamaları kentlerde geri dönüşümsüz tahribatlara neden oluyor. Yani gerek ilçe, gerek il kayyımlarının her türlü yetkiye sahip olup yargılanmadıkları bir sistem, o kente verilecek en büyük zararlardan biridir. Biz, Diyarbakır kayyımı ilgili geçmişte detaylı açıklamalar yaptık. Bugün bürokrasi bile o uygulamalar nasıl yapıldı diye hayret ediyor. Halen bunda ısrar etmenin bu ülkeye ne faydası var? Bölgeye ne faydası var? Bu tür uygulamalar Kürtleri devletten uzaklaştırır. Bakın en tehlikelisi bu artık. O nedenle umarım ki bu uygulamalar en kısa sürede geri alınır. Eğer başkanın bir suçu varsa yasada tarifi yapılmış, meclis suçu olmayan, içinden birini seçerek atar. Normalleşme diyorsak buradan başlamamız lazım diye konuştu.
Haber: Emre ATEŞ