Muhammed YILDIZ/Ahmet DEMİR
Diyarbakır Sümerparkta bir araya gelen 749 STK temsilcisi, Kürtçe ve Türkçe hazırladıkları deklarasyonla çözüm sürecine dönülmesini istedi. Açıklamada, Acil olan bu çatışma ortamından mümkün mertebe çabuk kurtulmaktır. çatışmaları sonlandırmak ölümlerin önüne geçmek çözümü ve barışı konuşabilecek asgari bir zemini oluşturmanın yaratılmasını istiyoruz dediler.
Ortak deklarasyonun okunmasına ilişkin basın açıklamasına, sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanısıra HDP milletvekilleri İdris Baluken, Feleknas Uca, Nursel Aydoğan ve Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanları Hatip Dicle ile Selma Irmak da katıldı.BEYAZ GÖMLEK GİYDİLER
Sivil Toplum Örgütü temsilcileri yapılan çağrı üzerine barışı simgelemesi için açıklamaya beyaz gömlek giyerek katıldı. Kürtçe ve Türkçe hazırlanan deklarasyonda, Kürt meselesini demokratik ve siyasi bir çözüme kavuşturmak amacı ile hükümet ve PKKnın 2013 yılının başlarında bir çözüm süreci başlattığı hatırlatılarak Sayın Abdullah Öcalanın 2013 nuvruzunda okunan deklarasyon ile silahlı çatışma döneminin bittiğini, demokratik siyaset döneminin başladığını ifadesi ile Kürt meselesinin çözüleceğine dair büyük umutlar oluştu. Bu süreçle birlikte silahlar sustu, ölümler durdu, en önemlisi anaların gözyaşları dindi. Barış toplumsal anlamda sahiplenildi. Kamusal alanda da hakim bir değer haline geldi. İnsanların iyi bir geleceğe dair umutları güç kazandı dedi. Sürecin demokratik bir şekilde nihayetlenmesi beklenirken 2015 yılının Temmuz ayında akamete uğradığı ifade edilen açıklamada şöyle denildi; Kanlı bir çatışma dönemine girildi. Yaklaşık 5 aydır şehirlerimizi, kasabalarımızı içine alan ağır sonuçlarını birlikte yaşadığımız bir çatışma dönemine girdik. Dağda, ovada, sokakta yüzlerce evladımız ve kardeşlerimizi yitirdik, kan gövdeyi götürdü, feryatlar çığlıklar yükseldi. Avucumuzdaki kalıcı barış umudumuzu nerdeyse yitiriyoruz. Gelinen bu noktanın nedenlerini tartışabilir, tarafların mesuliyetlerini sorgulayabiliriz. Lakin bize göre acil olan bu çatışma atmosferinden mümkün mertebe çabuk kurtulmaktır. çatışmaları sonlandırmak, ölümlerin önüne geçmek, çözümü ve barışı konuşabileceğimiz asgari bir zemini oluşturmaktır. Bizler bölgenin sivil toplum örgütleri olarak; çatışmaların sonlandırılması için defalarca ateşkes çağrıları yaptık. Ateşkesin sağlanarak Dolmabahçe mutabakatına geri dönerek sorunlarımızı diyalogla çözmekten başka bir şansımızın olmadığını yine defalarca dile getirdik. Gerek ulusal ve gerekse uluslararası kimi kesimlerde buna benzer çağrılar yaptılar. Bu çağrı ve barışa fırsat yaratılması için PKK kıymetli bir adım attı. 10 Ekim 2015 tarihinde tek taraflı bir eylemsizlik kararı aldığını kamuoyuna duyurdu. Silahların bir süreliğine bile olsa susacak olması önemlidir. Zira bu süre zarfında toplum kan ve gözyaşının boğucu tesirinden sıyrılacak, nefes alacak ve çözüm sürecini yeniden değerlendirme imkanı bulacaktır. HÜKÜMETTEN KARŞILIK VERMESİNİ TALEP EDİYORUZ PKKnın attığı eylemsizlik kararına karşılık hükümetten de adım atılarak karşılık verilmesi talebinde bulunduklarını ifade eden STKların deklarasyonunda; Bu itibarla PKKnın almış olduğu eylemsizlik kararının son derece değerli olduğunu düşünüyoruz. Hükümetten bu adıma karşılık vermesini bekliyor ve talep ediyoruz. Hükümet PKKnın eylemsizlik kararını bir takım afaki gerekçelerle itibarsızlaştırmaktan imtina etmelidir. Aksine bu kararı karanlık günlerden çıkış için bir olanak olarak değerlendirmelidir. Operasyonları durdurmalı, çözüm sürecinin işlemesini sağlamak üzere Sayın Öcalan ile görüşmelerin başlanmasını hemen sağlamalıdır. Müzakere masasının tekrar kurulması için tarafları; toplumsal kesimlerin ortak talebi olan kalıcı barışı tesis etmek adına çalışmalara başlamaya çağırıyoruz. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası barıştan yana olan herkesi ve kesimleri bu çağrımıza destek vermeye, PKKnin eylemsizliğe ilişkin almış olduğu tutum çağrısına da karşılık verilmesi için çaba göstermeye çağırıyoruz. dedi.