Tarih Cinayeti İşleniyor!

Sur'daki tarihi yapıların bir bir kurşunlanıp yakılmasına ilişkin konuşan UNESCO Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Alan Yönetimi Başkanı Nevin Soylukaya, Suriçi'nde 124 adet anıtsal, 410 adet de tescilli sivil mimari yapının olduğunu ve bunların büyük bölümünün tehlike altında olduğu uyarısında bulundu.

Haberler 07.12.2015 - 23:58 Son Güncelleme : 07.12.2015 - 23:58

Diyarbakırın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağıyla başlayan yoğun saldırılar 6ncı gününde devam ederken, şiddet ve terör ile operasyonlar nedeniyle birçok tarihi yapı yakılıp, kurşunladı. Birçok tarihi yapı da kullanılamaz hale gelirken, Surdaki çatışmalar nedeniyle itfaiyenin can güvenliği yüzünden giremiyor. Kurşunlu Camii, Dört Ayaklı Minare, Paşa Hamamı, Hasırlı Halk Meclisi, Yoğurtlu Pazarı, Özgür Gazeteciler Cemiyeti, Sırp Gragos Ermeni Kilisesi ve birçok yapı zarar gördü.

Suriçinde 7 bin yıldır aralıksız yaşam sürüyor

UNESCO Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Alan Yönetimi Başkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültürel Mirası ve Turizm Daire Başkanı Nevin Soylukaya, Suriçinde yapılan araştırmalarla birlikte 7 bin yıldır aynı noktada yaşamın gelişip büyüdüğünü belirtti. Soylukaya, Bu yüzden UNESCO miras kültürü seçildi. Buradan bakarak konuşmak gerekir. Neyi kaybettiğimizi geriyi, tarihsel gelişmemizi düşünerek yorulmamamız gerekir. Suriçi 1988 yılında kentsel sit oldu. Sonrasında anıtsal yapı ölçeğinde tek yapı ölçeğinde tescillendi. Suriçinde 124 adet anıtsal yapı var. 410 adet de sivil mimari tescilli yapı var. Toplamda 534 adet Suriçinde tek yapı ölçeğinde tescilli alan var dedi.

Bir çıkmaz içindeyiz

Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçelerinin 15 Temmuz 2015ten beri Dünya Mirası olduğunu dile getiren Soylukaya, buraların sadece kendilerinin değil tüm dünyaya ve insanlığa ait olduğunu söyledi. Soylukaya, Surda ne yazık ki bir buçuk aydır aralıksız olarak sokağa çıkma yasakları ilanları ve hemen ardından abluka altına alınıyor. Sonrasında tarihi mekanlarda yoğun çatışmalar yaşanıyor ve bir bir tarihi yapıları kaybediyoruz. Bir şey çok net kaybeden biz oluyoruz, insanlık oluyor. çünkü burada hem insan kaybını yaşıyoruz. Ama aynı zaman tarihi geçmişimizi ve geleceğimizi kaybediyoruz. Alana da yapıya da itinayla yaklaşmamız gerekiyor. İnanılmaz bir şekilde üzüntü içindeyiz. Ve bir çıkmazdayız diye konuştu.

Minareyle birlikte Elçi de katledildi

Soylukaya, daha önceki ablukalarda iki sivil yapı evin yakıldığını, kiliselerde ufak tefek tahribatların olduğunu belirtti. Kurşunlu Camiinin kurşunlandığını tahribatın 3üncü ablukada da devem ettiğini dile getiren Soylukaya, 5 ablukada ise yandığı haberini aldıklarını söyledi. 4üncü ablukada ise Dört Ayaklı Minarenin tahrip edildiğine işaret eden Soylukaya, Balıkçılarbaşından ağır silahlarla Dört Ayaklı Minarenin direk öndeki ayakları yoğun kurşunlama vardı. Sanki yapının minarenin statik yapısını bozup aşağıya boca etmek, yıkmaya dönük bir girişimdi. Tahir Elçinin buna dikkat çekmek için yaptığı basın açıklamasında yüreğimizi dağlayan bir diğer şey de Tahir Elçinin katledilmesiydi. Minareyle birlikte Tahir Elçi de katledildi dedi.

İtfaiyenin müdahale etmesine izin verilmiyor

Soylukaya, Dün (önceki gün) Paşa Hamamı yandı. Ve itfaiyenin müdahale edememesinin sonucu Paşa Hamamı yana yana kendiliğinden söndü. Yine Yoğurtçular Pazarında yangın olduğu haberlerini aldık. Sivil alanların olduğu yerlerde yangınların olduğunu duyuyoruz. Bugün(dün) çok önemli birinci derecede anıtsal bir yapımız olan Kurşunlu Camiinin yandığı haberini aldık. İtfaiye yine kapıda bekliyor, içeriye giremiyor dedi.

Surda tarihi bir cinayet işleniyor

Soylukaya, Surda tarihi bir cinayet işlendiğine dikkat çekti. Alan yönetimi olarak her abluka sonrası alana gidip o tahribatları belgeleyip teknik raporlar düzenlediklerini söyleyen Soylukaya, hazırladıkları raporları UNESCOya ve Kültür Bakanlığına bildirdiklerini kaydetti. Tahribatların yaşandığı yerlere girmek istediklerinde Can güvenliği yok denilmesi üzerine müdahale edemediklerini etti.

Kültür Bakanlığı sorumlu

Surdaki tarihi yapılardan devlet adına Kültür Bakanlığının sorumlu olduğunu söyleyen Soylukaya, hazırlayıp gönderdikleri raporların da bakanlıkça yerel birimlere sevk edildiği bilgilerini aldıklarını ifade etti. Kültür Bakanlığının müdahalesizliğinin bu duruma getirdiğini dile getiren Soylukaya, Kültür Bakanlığı aktif olması ve buradaki kültürel mirasın koruması için çalışma yürütmesi gerektiğini belirtti.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır