Diyarbakır Barosu 18 Aralık 2012 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak Ceza Muhakemesi Kanununa göre zorunlu müdafi olarak görevlendirilen avukatlara yol masrafları için ödeme yapılmasını istedi. Başsavcılığın bu talebi Adalet Bakanlığına iletti. Bakanlık da sorunun Başsavcılık tarafından çözülmesini istedi. Sorunun çözülememesi üzerine toplanan Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu, ödenecek olan 25 liraya kadar yol ücreti için avukatların savcı ve hakim kapısında bekleyeceklerini ve bunun kabul edilemez olduğunu belirtti. Toplantı sonucunda zorunlu avukat atama sistemi olarak bilinen OCAS sisteminin kapatılmasına ve soruşturma makamlarından gelecek avukat taleplerinin yazılı olarak bildirilmesine karar verildi.
20 GÜN YAZILI AVUKAT İSTENDİ
Yaklaşık 20 gün boyunca zorunlu avukat talebi yazılı olarak baroya yapıldı. Bakanlığın sorunun idari düzenleme ile çözüleceği yönündeki görüşü üzerine sistem yeniden açılırken, bu süreçte iki güvenlik görevlisi geç avukat görevlendirmesi yapıldığı iddiasıyla tutanak tuttu. Tutanaklar üzerine Başsavcılık, bakanlığı izniyle Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu hakkında soruşturma başlattı.
3 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Hazırlanan iddianamede Baro Başkanı Tahir Elçi, ile dönemin yönetim kurulu üyeleri Nahit Eren, Kezban Yılmaz, Vedat Güleç, Eshat Aktaş, Sedat Aydın, Cihan Aydın, Yılmaz Demiroğlu, Ahmet Özmen, Özgür Yılmaz Biçen ve Ömer Şeran hakkında Görevi kötüye kullanma iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirten savcı, şüphelilerin Ceza Muhakemesi Kanununun zorunlu müdafilik öngören emredici nitelikteki maddelerini işletilemez hale getirdiklerini ve soruşturmaların sürüncemede kalmasına sebebiyet verdiklerini vurguladı.
GERGİNLİK YAŞANDI
İddianamenin kabulünün ardından Baro Başkanı Tahir Elçinin de bulunduğu 11 avukatın yargılanmasına 6ncı Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. Davanın ilk duruşmasına tutuksuz 11 sanık ile 100den fazla avukat katıldı. Duruşmanın başında avukatlar, yargılamanın ses ve görüntü olarak kaydedilmesini talep etti. Mahkeme Başkanı ise bilgi işlem sisteminin uygun olmadığını söyledi. Yaşanan tartışmanın ardından konuşan Mahkeme Başkanı, Gerekli adaba uyalım. Salonun telefonlarla kayıt altına alınması suç. Müdahale etmeyelim. Bu duruma başka anlamlar yükleyip zorlaştırmayalım. Burada kimsenin şahsına, makamına yapılmış bir hakaret yok. Kimlik tespiti yapamazsak, yargılama yapamayız dedi.
KORKMAYIN SİZİ DE SAVUNACAĞIZ
İddianamenin okunmasının ardından savunma yapan Tahir Elçi, savunma makamı temsilcisi ve üyelerinin yargı karşısında olduğunu belirterek, Bu yargılama kabul edilemez. Bu yargının kendine yaptığı kötülük.Türkiyenin yüzde 77.5i yargıya güvenmiyor. Bugün yakalama kararlarının infaz edilmediği, tahliye kararlarının yırtıldığı, hakimlerin tutuklandığı, ama yargının gıkını bile çıkarmadığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu Afganistanda olsa anlarız. Ama Avrupa Konseyi üyesi bir ülkede olmasına asla ihtimal vermezdim. Biz aslında yargıyı savunuyoruz. Korkmayın, biz sizi de savunacağız dedi.
AVUKATLARDAN SAVCIYA TEPKİ
Savunma sırasında Baro Başkanı Tahir Elçinin sözünü kesen duruşma savcısı Şaban Özdemir, Burada yargıya çok atıp tutmayın dedi. Bunun üzerine duruşmada bulunan avukatlar, daha önce 150 yıl hapisle yargılanan cinsel istismar sanığı için 3.5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteyerek gündeme gelen Savcı Özdemire tepki gösterdi. Yaşanan gerginlik Mahkeme Başkanının müdahalesi ile sona ererken, avukatlar savcının sözlerinin tutanağa geçmesini istedi. Mahkme Başkanı bunun üzerine söylenenleri tutanağa yazdırdı. Daha sonra görüşü sorulan savcı, yaşanan gerginlik nedeniyle o sözleri sarf ettiğini belirterek, Yeter artık, yerin dibine girdik. Bir an önce dosyaya geçelim diye araya girdim dedi.
Diğer sanıkların ifadelerinin alınmasının ardından avukatlar savunma yaptı. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme duruşmayı erteledi.