Nijerin başkenti Niameyde Nuland, telekonferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Nuland, Dışişleri Bakanı Antony Blinkenın talebi üzerine Nijeri ziyaret ettiğini belirterek Demokratik düzene yönelik bu meydan okumadan sorumlu olan kişilerle açık bir şekilde konuşmak, bu sorunları diplomatik olarak çözmeye çalışıp çalışamayacağımızı, bazı müzakereleri başlatıp başlatamayacağımızı görmek ve ayrıca ilişkimizde neyin tehlikede olduğunu kesinlikle netleştirmek istedik. ifadesini kullandı.
- Samimi ancak zorlu görüşmeler
ABD ile uzun yıllar yakın çalışmış biri olduğunu söylediği ve cunta yönetiminin Genelkurmay Başkanı olarak atadığı General Moussa Salaou Barmou ve onu destekleyen üç askeri yetkiliyle görüştüğünü kaydeden Nuland, görüşmelerin son derece samimi, zaman zaman da oldukça zor geçtiğini bildirdi.
Nuland, askeri yetkililerin nasıl ilerlemek istedikleri konusunda oldukça katı olduklarını ancak bunun Nijer anayasasına uymadığını, kendilerinin müzakere yoluyla çözüm için bastırdıklarını belirtti.
- Bazum ve Tchiani ile görüşemedi
Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum ile de görüşmeyi talep ettiklerini ancak bunun kabul edilmediğini bildiren Nuland, Bazum ile telefonda görüştükleri bilgisini paylaştı.
Nuland, Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli cuntanın liderliğini üstlenen ve geçiş hükmetinin başına geçen Abdurrahmane (Ömer) Tchiani ile de görüşme fırsatı elde edemediklerini belirtti.
General Barmou ve ekibiyle iki saatten fazla görüştüklerini kaydeden Nuland, diplomasi kapısını açık tutma teklifinde bulunduklarını ve bu kapsamda bir dizi seçenek sunduklarını anlattı.
- Wagner tehdidi de gündemdeydi
Nuland, temaslarda Rus güvenlik şirketi Wagner tehdidini de gündeme getirdiğini belirterek görüşmelerde askeri yetkililerin, Wagnerin kendi egemenliklerine yönelik oluşturabileceği riskleri çok iyi anladıklarını hissettiğini ifade etti.
Gelişmeleri yakından izleyeceklerini dile getiren Nuland, yasal sorumluluklarının farkında olduklarının ve bunu da sorumlulara net bir şekilde anlattıklarının altını çizdi.
Nuland ayrıca ABDnin uzun süredir dostları olan gazeteciler ve insan hakları aktivistleri gibi Nijer sivil toplumunun geniş bir kesimiyle de görüştüklerini ve ülkedeki durumla ilgili samimi fikir alışverişinde bulunduklarını aktardı.
- ABD henüz darbe demedi
ABD, Nijerdeki gelişmeleri henüz darbe şeklinde nitelemiyor. Darbe nitelemesi yapılırsa yasal olarak ABDnin Nijer hükmetine yaptığı yardımları kesmesi gerekiyor.
Dışişleri Bakanı Blinken, cuma günü Nijere yapılan bir dizi yardımın durdurulduğunu duyurmuştu. ABDli yetkililer Nijerde diplomasi kapısının daralsa da hala açık olduğunu belirterek anayasal düzene dönülmesi çağrısında bulunmaya devam ediyor.
Nijerde yaklaşık 1000 Amerikan askeri bulunuyor. Sahra çölünün güney ucundaki Agadez kenti yakınlarında ise Niger Air Base 201 isimli bir İHA üssü yer alıyor.
Niger 201, ABDnin Cibutideki daimi üssünden sonra İHA operasyonlarını da yürüttüğü Afrikadaki en büyük ikinci üssü konumunda bulunuyor.
- Nijerdeki darbe
Nijerde Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuzda Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker yönetime el koyduğunu duyurmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane (Ömer) Tchiani, 28 Temmuzda Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli cuntanın liderliğini üstlenmiş ve geçiş hükumetinin başına geçmişti.