Güney Afrikanın İsrail aleyhine UADde açtığı soykırım davası duruşmalarını takip etmek için ABDden Hollandaya gelen ve New York merkezli Anayasal Haklar Merkezinde (CCR) kıdemli hukukçu olarak çalışan Shamas, davanın taraflarının iddialarını, muhtemel tedbir kararlarını ve kararların diğer devletlere etkisini AA muhabirine değerlendirdi.
New Yorkta avukatlık yaptığını belirten Shamas, Bu, gerçekten tarihi bir andı. Güney Afrika her ne kadar kendi adına hareket etse de bir anlamda Filistin halkı adına soykırımı gündeme getiren bu davayı UADye götürdü. Bu, gerçekten izlemeye değerdi. dedi.
Shamas, canlı yayınlanan duruşmaların çok sayıda kişi tarafından izlendiğini, hukukçu olmayanların dahi Güney Afrikanın iddialarından etkilendiğini ve bunları ikna edici bulduğunu belirtti.
FİLİSTİNDEKİ APARTHEİDI GÜNEY AFRİKALI YETKİLİDEN DUYMAK ETKİLEYİCİYDİ
Güney Afrikanın iddialarına Filistinin işgalini anlatan bağlamı hakimlere hatırlatmasının dikkati çekici olduğunu dile getiren Shamas, Güney Afrika avukatları bunun 1948de başladığını söyleyerek 75 yıllık apartheida atıfta bulundu. Bunu Güney Afrikalı bir yetkiliden duymak, Filistinliler ve dünya için elbette etkileyiciydi. diye konuştu.
Shamas, Güney Afrika avukatlarının soykırımın tüm unsurlarını karşılayan, hukuken ve ahlaken çok güçlü bir iddialar ortaya koyduğunu vurguladı.
GÜNEY AFRİKANIN İDDİALARI CEVAPLANMADI
İsrailin duruşmalardaki savunmasında, Güney Afrikanın iddialarına cevap vermek yerine 7 Ekim olayları ve Hamasa odaklamasının Güney Afrika avukatları tarafından beklenen bir durum olduğunu kaydeden Shamas, İsrail, kamuoyu önünde verdiği tüm röportajlarda mahkemede dile getirdiği (7 Ekim olayları ve Hamasa yönelik) argümanları tekrar tekrar dile getirmişti. Güney Afrika avukatları bu yüzden konuşmalarına bu meseleden başladılar. değerlendirmesinde bulundu.
İsrailin Haması bahane ederek yaptığı tüm ihlallerin haklı olduğunu ve uluslararası hukuk kurallarının kendisine karşı kullanılamayacağı yönündeki tutumunun makul bir gerekçe olmadığını kaydeden Shamas, Güney Afrika avukatının duruşmada söylediği gibi vahşet ne kadar büyük olursa olsun ya da saldırı ne kadar ciddi olursa olsun, soykırım asla meşru bir yanıt değildir. Soykırım yasal değildir ve meşru müdafaa hakkı olarak kullanılamaz. ifadelerini kullandı.
ULUSLARARASI TOPLUM İçİN BİR TEST OLACAK
Shamas, UADnin, Güney Afrikanın tedbir taleplerini kabul etmesini beklediğini dile getirerek şunları kaydetti:
Bu, uluslararası toplum için bir test olacak. çünkü İsrailin hesap vermeden ihlallerine devam etmesine izin verenler, desteğini geri çekmeyen diğer devletler; burada özellikle ABDyi kastediyorum, İsraili kayıtsız şartsız desteklediler ve bu desteği sürekli tekrarladılar.
Shamas, tedbir kararları karşısında tüm gözlerin ABD ve Avrupa Birliğine (AB) çevrileceğini dile getirerek Umuyorum ki (ABD ve AB) İsraile olan askeri, siyasi ve diplomatik desteğini geri çeker. diye konuştu.
Tedbir kararının Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) dahil olmak üzere iç hukukta da birçok yeni dava açılmasına kapı aralayacağına dikkati çeken Shamas, Bence farklı devletler de evrensel yargı yetkisine dayanılarak ceza davaları açabilir ve (Divanın) tedbir kararı bu davalar için kesinlikle çok önemli olacaktır. değerlendirmesinde bulundu.
ASIL SORU, ABDNİN GÜVENLİK KONSEYİNDE NE YAPACAĞI
İsraillilerin geçici tedbirlere uymaması halinde Güney Afrikanın ya da diğer devletlerin alabileceği önlemlere değinen Shamas, şöyle devam etti:
Bence asıl soru, ABDnin Güvenlik Konseyinde ne yapacağı ve UAD kararının uygulanmasına yönelik çabaları veto edip etmeyeceğidir. Bu da nihayetinde maalesef durumu siyasi bir soruna dönüşmektedir. Güney Afrikalı avukatlardan birinin dün söylediği gibi uluslararası hukukun değeri, meşruiyeti ve güvenilirliği bu davada terazinin kefesinde durmaktadır.
GÜNEY AFRİKANIN İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ
Güney Afrika, Divandan, İsraili soykırım yapmamaya, soykırımı önlemeye ve soykırımın faillerini cezalandırmaya zorlamak için geçici tedbir uygulanmasını istiyor.
Bu tür geçici tedbirler, dava süreci devam ederken durumun daha da kötüleşmesini önlemeyi amaçlıyor.
Bu kapsamda Güney Afrika, Divandan, İsrail
1- Gazzedeki askeri operasyonları derhal durdurmasına,
2- Kontrolü altındaki herhangi bir grup tarafından, Gazzedeki herhangi bir askeri operasyonu ilerletecek adımlar atmamasına,
3- Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tüm makul tedbirleri almasına,
4- Soykırım Sözleşmesinin 2. maddesi kapsamına giren her türlü eylemden kaçınmasına,
5- Yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişiminin sağlamasına,
6- Soykırıma karışanların engellenmesi ve cezalandırılmaları için gerekli adımları atmasına,
7- Soykırımın delillerini muhafaza etmesine ve bu amaçla gelen uluslararası görevliler ve diğer yetkililerin Gazzeye erişimini engellememesine,
8- Verilen tedbirleri uyguladığına ilişkin Divana düzenli rapor sunmasına,
9- Davayı zorlaştıracak veya uzatacak eylemlerden kaçınmasına hükmetmesini istiyor.