Ukrayna-Rusya Savaşı da, İsrailin Gazzedeki soykırımı da Bidenın başkanlık dönemine denk geldi. 5 Kasımda Trumpın 2. kez seçilmesi durumunda ise ABDnin dış politika stratejisi yeniden belirlenecek.
Cumhuriyetçilerin adayı eski başkan Donald Trumpın seçilmesi durumunda, soykırımcı İsraile destek devam edecek.
Peki, Ukrayna için durum ne olacak?
Joe Biden, görevi boyunca Ukraynaya güçlü bir destek politikası yürüttü. Rusyanın 2022de Ukraynaya saldırısının ardından, ABD milyarlarca dolarlık askeri ve mali yardımı ülkeye sağladı. Bu yardımlar arasında ileri teknoloji silah sistemleri, mühimmat, zırhlı ve insansız hava araçları (İHA) ile savunma sistemleri, ekonomik ve insani yardım paketleri bulunuyordu.
Trumpın geçmiş stratejileri ve son açıklamaları ise, ABDnin Ukrayna yaklaşımını önemli ölçüde değiştirebileceği yönünde.
Trump Ukraynaya yardımları azaltır mı?
Trump, Ukraynaya yönelik askeri yardımı azaltmayı planladığını zaten söylüyor. Geçmişteki dış politika yaklaşımları da bu ihtimali doğruluyor. Eski Başkan, Ukraynaya verilen büyük ölçekli askeri ve mali yardımların ABDnin çıkarlarına hizmet etmediğini savunuyor.
Trumpın Başkan yardımcısı olarak seçtiği Ohio senatörü JD Vance de, Ukrayna politikasının ne yönde olacağını aslında açıkça göstermişti. Zira Vance, 2024 yılının başında Ukraynaya yardım tasarısını iptal etme çabalarında önemli bir rol oynamıştı. Tasarının Senatodan geçmemesi üzerine ise; Avrupaya ve dünyanın geri kalanına Amerikanın sonsuza kadar açık çek yazamayacağını açıkça göstermeyi başardık ifadelerini kullanmıştı.
Vance, özellikle ticaret, göç ve dış politika konularında Trumpın siyasi ideolojisine paralel görüşlere sahip olarak biliniyor.
Trumpın Ukraynaya yönelik şimdiye kadar gösterdiği bu tavrı ve tekrar seçilirse iki ülke arasındaki ilişkilerin seyrini Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Furkan Kaya ile konuştuk.
Dr. Kaya, Trumpın başkanlığı döneminde, Amerikan askerinin kendi sınırları dışındaki operasyonlara katılması hatta bulunması konusunda net bir karşı duruş sergilediğini hatırlatıyor.
Özellikle Irak ve Suriyede devam eden savaşlara Amerikan askerinin katılımını sınırlamak amacıyla Trumpın önemli sayıda askeri geri çektiğine dikkati çekiyor. Ancak, yine de vekil güçler olan PYD ve YPGnin ABD çıkarlarını sahada temsil etmeye devam ettiğini belirtiyor.
Rusya pes etmedi, geri çekilmedi
Kaya, Ukrayna Savaşının da Trumpın dış politika anlayışıyla paralel bir şekilde değerlendirilebileceğini söylüyor ve savaşın gidişatinda Rusyanın geri çekilmediğini hatırlatıyor.
Donbass bölgesindeki ayrılıkçı hareketler ve Ukraynanın doğusundaki çatışmalar, Rusyanın saldırısını tetikleyen unsurlar arasında yer aldı. Rusya, Ukraynaya saldırmak zorunda kaldığını belirterek operasyonlarını başlattı ve Ukrayna topraklarını işgal etti.
Donbass bölgesi zaten fiilen bölünmüş durumdayken, savaşın etkisiyle Ukrayna, Doğu ve Batı Berlin gibi federatif bir yapıya doğru sürükleniyor. Savaşın gidişatı, yapılan milyarlarca dolarlık silah yardımı, tank ve uçak desteği ile devam ediyor, ancak Rusya pes etmedi ve bu süreçte kendi stratejik hedeflerine ulaştı.
Trump, Ukrayna Savaşının yeni soğuk savaş hattı olduğunu söylüyor
Trump, başkanlık döneminde Rusya ile ilişkilerini daha dikkatli bir şekilde yönetti ve çini birincil düşman haline getirdi diyor Kaya. Şimdi ise tekrar seçilirse Ukraynaya verilen desteği keseceğini ve savaşı bitireceğini ifade ediyor. Zira Trump, Rusyanın yenilmez bir savaş makinesi olduğunu belirterek, Napolyon ve Hitleri yendiklerini hatırlatmış ve Rusya ile savaşmanın anlamsız olduğunu söylemişti. Bu mesajı Zelenskiye de ilettiğini söylemişti.
Kaya Trumpın, Ukraynanın yeni soğuk savaşın bir cephe hattı haline geleceğini öngördüğünü söylüyor. Bu bağlamda da Ukrayna coğrafyasında düşük yoğunluklu bir çatışmanın devam edebileceğini ifade ediyor.
Peki Ukrayna ve Rusya için barış masada mı? Furkan Kaya, Trumpın Rusyanın işgal ettiği topraklardan çekilmesinin zor olduğunu, dolayısıyla barış masasının da mevcut durum üzerinden yapılabileceği görüşünde olduğunu söylüyor.
Trumpın başkanlığında ABD, Ukraynaya askeri yardımı azaltabilir ve vekil güçler üzerinden bir mücadele stratejisi izleyebilir. Ancak, Ukrayna soğuk savaş ikliminin meydan okuyan güçlerin yeni sahnesi haline gelecek ve düşük yoğunluklu çatışmalarla devam edecektir.