Belçikada yaşayan Gazzeliler, APnin İrlandalı milletvekilleri Mick Wallace ve Clare Daly eşliğinde, Gazzedeki trajediyi ve ailelerinin yaşadıklarını, ölümleri, İsrail bombardımanını, parlamentodaki basın toplantısında anlattı.
Filistinin Brükseldeki büyükelçiliğinde Misyon Şefi Yardımcısı Adel Atieh, bir aydan uzun süredir devam eden İsrail saldırılarında Gazzede 12 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini, enkaz altında kaldığı düşünülen 3 binden fazla Filistinliden haber alınamadığını söyledi.
Gazzede şu ana kadar 150 aile tamamıyla yok oldu, kayıtlarımızdan silindi. diyen Atieh, ailelerinin büyük bölümünü kaybeden Gazzelilerin, Avrupa Parlamentosunda seslerini duyurmak ve ateşkes çağrısı yapmak istediğini dile getirdi.
11 YAŞINDAKİ FATMA: YETER, çOCUKLAR ÖLMESİN
Gazzede doğan 11 yaşındaki Fatma Ebu Malik, 5 yıl önce yine bir İsrail saldırısında yaralanan kardeşinin tedavisi için Belçikaya geldiklerini söyledi.
İsrailin saldırılarında ailesinden 52 kişinin yaşamını yitirdiğini dile getiren Malik, Gazzelilerin ne zaman güvenli bir yeri olacak? Bu adil değil ve aynı zamanda insanlık dışı. Gazzeye yönelik saldırıları durdurmalısınız. Yeter artık, masum çocuklar ölmesin. dedi.
ANNEM KEŞKE ÖLSEM DEDİ
Gazzeli Hatice Darabbey ise 8 ay önce Belçikaya geldiğini, ailesinin Gazzede kaldığını ve İsrailin saldırılarında ailesi ile arkadaşlarından çok sayıda kişiyi kaybettiğini gözyaşları içinde anlattı.
Gazzede elektrik ve internet kesintilerinden dolayı sağ kalanlarla iletişim kurmakta zorlandıklarını belirten Darabbey, Konuşabildiğimizde de Ateşkes var mı? diye bana soruyorlar çünkü etraflarında olanlar hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. ifadelerini kullandı.
Darabbey, dün de İsrailin Cebaliye kampına saldırı düzenlediğini belirterek, İsrail güçleri, Cebaliye kampında, ailemin evinin yakınında katliam yaptı. Dünden beri onlardan haber alamıyorum. Bugün de buraya onlardan haber alamadan geldim. (Gazzede) Yemek yok, su yok. Annem, kardeşlerimi aç görmeye dayanamadığını söyledi ve Keşke ölsem. dedi. çünkü onlar için bir şey yapamıyor. şeklinde konuştu.
HERKESE YALVARIYORUZ
Filistinli Muhammed Halalu da Gazzede annesi, 6 kardeşi, 12si çocuk olmak üzere akrabalarından toplam 30 kişinin İsrail bombardımanında hayatını kaybettiğini söyledi.
Cenazelerden sadece 6sının komşuları tarafından enkazdan çıkarıldığını, diğerlerinin halen yıkıntıların altında bulunduğunu dile getiren Halalu, İsrail uçakları ve tanklarının saldırıları nedeniyle enkaza ulaşılamadığını belirtti.
Halalu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu sadece savaş değil soykırım. Failler belli. Maalesef bazıları da bu suçları destekliyor. Bugün burada keder içinde, dostlarımla, harekete geçme imkanı olan herkese, liderlere, hükümetlere, kuruluşlara acilen müdahale etmeleri için yalvarıyoruz. Kan dökülmesini bitirmek, Gazzede daha fazla Filistinlinin ölümünü önlemek için ateşkes çağrısı yapıyoruz. İnsanlık acıları görmezden gelmemeli.
AP MİLLETVEKİLLERİNDEN ABYE TEPKİ
Filistinlileri parlamentoda ağırlayan AP milletvekilleri Mick Wallace ve Clare Daly, İsrailin saldırıları karşısında sessiz kalmakla suçladıkları AB yönetimine ve Avrupalı ülkelere tepki gösterdi.
Filistinlilerin anlattıkları karşısında gözyaşlarını tutamayan Daly, Bir hafta önce bu binada Ursula von der Leyen, İsraile Sivil ölümleri önleyin, mümkün olduğunca hedef odaklı olun. dedi. Hedefler bu kişiler. Buradaki sıradan kişiler ve aileleri, İsrailin soykırımının hedefidir. Bu soykırım, bu binadaki, ABD hükümeti ve Avrupalı hükümetlerde bulunan kişilerin suç ortaklığı olmadan yapılamazdı. ifadelerini kullandı.
Milletvekili Wallace ise Geçen hafta burada Ursula von der Leyeni dinlemek çok zordu. Bütün canlar önemlidir. demişti. Hamasın yaptığının hoş görülemeyeceğini söylemişti. Ama İsrailin yaptıklarının hoş görülemeyeceğini hiçbir zaman söylemedi. Mesaj açık. Filistinlilerin hayatı onlar için aynı önemde değil. Bizim medeniyetimize ne oldu böyle? diye konuştu.
Avrupa ülkelerinde halkların, Filistinlilerin yanında olduğunu vurgulayan Wallace, İnsanlar zulüm görenlerin yanında. Avrupadaki tüm AB üyesi ülkelerde, insanlara çağrımız şudur, hükümetlerinize baskı yapın. Ateşkes sağlanabilmesi için üye ülkeler, farklı bir tutum almak zorunda. Bu soykırımı durdurabilmek için halk ve medya, ülkelerindeki hükümetlere baskı yapmalı. dedi.