Bağış, ’’7. Uluslararası Otobüs Konferansı’’nda yaptığı konuşmada, İstanbul’dan başka dünyanın hiçbir yerinde toplu taşımacılıkta bir kıtadan başka bir kıtaya şehir içi ulaşım imkanı yaşanmadığını söyledi.
İstanbul’un geçmişte Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorluklarına başkentlik yaptığını hatırlatan Bağış, İstanbul’un 2010 yılında Avrupa’nın kültür, bu yıl da spor başkenti olduğunu ifade etti.
Bağış, İstanbul’un sevginin ve hoşgörünün güzergahı olarak tarihe geçtiğini belirterek, 700 yıldır cami, kilise ve havraların insanlara huzur verdiğini ve bunların hala yan yana olduklarını kaydetti.
İstanbul’un Avrupa’nın en Asyalı, Asya’nın da en Avrupalı şehri olduğunu dile getiren Bağış, toplu taşımada kentin tecrübesinin ilham vesilesi olacağına inandığını ifade etti.
Marmaray, Pekin’i Londra’ya bağlayan bir proje Bağış, Metrobüs ve Marmaray projelerine işaret ederek, Marmaray’ın, Pekin’i Londra’ya bağlayan ve aynı zamanda şehir içi ulaşımda da çok önemli bir proje olduğunu anlattı. Metrobüs’ün İstanbul’da 3 milyon yolcu taşıdığını aktaran Bağış, metrobüs sayesinde 80 bin aracın trafikten çekildiğini belirtti. Bağış, İstanbul’un her zaman toplu taşımacılığa önem vermiş bir şehir olduğunu ifade ederek, İETT’nin uzun yıllardır hizmet verdiğini söyledi. Bakan Bağış, ’’Bu ülkede İETT’nin çok farklı bir fonksiyonu var. Türkiye’nin kaderinin değişmesinde çok önemli bir rol oynamış birçok liderimiz İETT’den geçmiş. Bunlardan biri de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır. O da bir eski İETT çalışanı’’ diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ın 1974-1981 yılları arasında İETT’de farklı görevlerde bulunduğunu anlatan Bağış, Erdoğan’ın İETT’de farklı tecrübelere sahip olduğunu kaydetti. Bakan Bağış, ’’O tecrübelerinin ışığında bugün Türkiye’nin, Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olmasına öncülük ediyor. O tecrübeleri çerçevesinde bugün Türkiye’nin doğunun en batılı, batının en doğulu ülkesi olarak barış konusunda, savaşı engelleme konusundaki çabalarına öncülük ediyor. Türkiye bugün doğumuzdaki ülkelerin insan hakları, ifade özgürlüğü, demokrasi ve şeffaflık açısından ilham aldığı bir ülke. Batımızdaki ülkelerin de ekonomik büyüme oranlarımız açısından, yatırımlar, projelerimiz ve genç nüfusumuz açısından ilham kaynağı olarak gördüğü bir ülke’’ şeklinde konuştu. -AB süreci-
Türkiye’de bir zamanlar düşünmeye bile korkulan reformların kararlılıkla hayata geçirildiğini anlatan Bağış, ’’Bu ülkedeki bütün vatandaşların etnik kökenine, dini inançlarına, siyasi görüşlerine bakmaksızın daha geniş bir özgürlük alanı içinde yaşaması için gerekli adımları AB reformları sayesinde atıyoruz’’ şeklinde konuştu.
Bağış, merhum cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’ın, AB yolu için ’’uzun ince bir yol’’ dediğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
’’Uzun ve ince yol, sabır, azim ve kararlılık gerektirir. O da hamdolsun bizde var. Sabırla, azimle, kararlılıkla Türkiye’yi hak ettiği noktaya taşıyacağız. Biz bu azim ve kararlılıkla sürdürürken çabalarımızı, AB otobüsü uyarı vermekte. AB, sorunlar yaşamakta. Ancak Türkiye modern, çağdaş otobüslerle yoluna devam ediyor. AB, bu yolculukta geride kalmak istemiyorsa Türkiye’nin otobüs filosunu kendi filosuna katmak zorundadır. Türkiye Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı sorun ve komplikasyonların çözümünde anahtar bir ülkedir. AB zamanında yanlış filoları kendi filosuna katmış olsa bile o hatayı düzeltebilecek potansiyel Türkiye’de mevcuttur. Türkiye, AB otobüsünde kesinlikle ayakta giden yolcu olmayacaktır. Türkiye diğer bütün ülkeler gibi tam üyelik konusunda kararlıdır. Başka hiçbir alternatifi de kabul etmemiştir, hiçbir zaman da etmeyecektir. Ancak bu kararlılığımızı sürdürürken istediğimiz noktada da ’müsait olan yerde inelim’ diyecek kadar da öz güvene sahibiz.’’
Türkiye’nin bu süreçte kararlılıkla yürüdüğünü anlatarak, ’’Bugün AB içinde yanlış koltukta oturan, yanlış intibalar veren ülkeler olabilir. Onların sorunlarını çözmesinde en kritik ülke yine Türkiye olacaktır. Bizim biletimiz varış noktasına, medeniyetlerin birleşme noktası olan Türkiye’nin tam üyeliğine kadar kesilmiş durumdadır. O durağa bazı dar vizyonlular istese de istemese de eninde sonunda varacağız’’ şeklinde konuştu.
Bağış, konferansta kabul edilen ’’Otobüsler için Uluslararası İstanbul Deklarasyonu’’na da şahit olarak imza attı.