Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Genel Kurulda devam eden bütçe görüşmelerinde söz alarak eleştirileri cevapladı. Arap toplumlarında büyük bir dönüşüm yaşandığını, Türkiyenin de bu tarihi akışın içinde yer almak istediğini söyleyen Davutoğlu, Mısır’a, Tunusa tavır aldığımızda CHP (neden bu kadar aktif davranılıyor) diye tenkit etti. Suriyede tavır aldığımızda da yine aynı tenkitlere maruz kaldık. Ama tavrımız net ve açıktır. Biz tarihin arkasında değiliz. Tarihi akışı anlayacağız ve tarihi akışı yöneteceğiz. diye ifade etti.
Kader birliği yapılan bölgelerle birlikte yürümek istediklerini söyleyen Davutoğlu, Oradaki her gelişme bizi ilgilendirir, esen her rüzgar bizi etkiler. Hiçbir şeyi seyretmeyiz. Siz ise (Suriyede olaylar varsa bırakın seyredelim belli noktaya gelsin, ondan sonra bakarız) dediniz. Bunun çarpıcı misalleri var. Suriyeli kardeşlerimize kapımızı açmamızı tenkit ettiniz. Çünkü siz bölgeye oryantalist bir bakışla, dışarıdan bakıyorsunuz. Suriyelilerin acılarını paylaşmıyorsunuz. Filistindeki gelişmeleri dışarıdan seyretmemizi tavsiye ediyorsunuz. Biz ise yüreğimiz yanarak takip ediyoruz. Suriyedeki kardeşlerimize dün söyledim, tekrar söylüyorum. Onlarla bizim aramızda bir sınır görmüyoruz. Saygı duyduğumuz bir sınır var ama gönüllerimizde ve kaderimizde bir sınır görmüyoruz. diye konuştu.
Suriyede herkesle ilgili olduklarını söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti: Suriyedeki Kürtlerin kaderi de bizim kaderimizdir. Tek şey istedik Suriyedeki Kürt kardeşlerimizden. Suriye muhalefeti arasında yer alın ve zulme karşı direnin. Zulme karşı direnen Suriyeli Kürt, Suriyeli Arap, Suriyeli Türkmen bizim yanımızdadır. Zulüm ile işbirliği yapan, PYD gibi Beşşar Esed ile işbirliği yapanlar ise karşımızdadır. Kim olursa olsun. İster Türk, ister Kürt, ister Arap, ister Nusayri, ister Sünni. Bizim meselemiz etnik mesele değil. Bizim ölçümüz adalet.
Gazzede yaşadıkları hissi yoğunluğu şehit cenazelerinde de yaşadıklarını belirten Davutoğlu, Hiçbir zaman şehitlerimizin kanı ile Gazzeli mazlumların kanını iki ayrı teraziye koymayız, onların kanı bir ve tektir. ifadesini kullandı.
KILIÇDAROĞLU İLLÜZYONU YAŞIYORUZ
Davutoğlu, şöyle devam etti: Sayın Kılıçdaroğlunu, son gensoru dolayısı ile burada cevapladım. Bekledim ki Sayın Kılıçdaroğlu o ikazlardan sonra edep çizgisine gelir. Maalesef Gazzedeki olaydan hareketle hakaretlerini sürdürdü. Gece ve gündüz, sürekli şahsileştirerek saldırısına devam ediyor. Demokrasimizde Kılıçdaroğlu illüzyonu yaşıyoruz. Kılıçdaroğlu Mısıra, İrana giderse bu oryantalist bakış açısı bir nebze düzelir. Yalnız sokağın içine girsinler, Türkiye ile ilgili ne düşünüyorsunuz diye sorsunlar. Görecekler ki biz bu bölgede özne olarak varız. Bu bölge halkı ile kader birliği yapmışız, ebediyete kadar da bu kader birliğini sürdüreceğiz. O bölgelerden uzak, insanlara zulmedenleri mazur gören bir anlayış artık Ortadoğu’da taraftar bulamaz.
REVAKLAR YIKILMAYACAK, EBEDİYETE KADAR KALACAK
Osmanlı kalelerinin yıkılmasına sessiz kalmakla eleştirildiklerini kaydeden Davutoğlu, Ecyad Kalesi, MHP iktidarı döneminde yıkıldı. Revaklar ise yıkılmayacak merak etmeyin. Revaklar ebediyete kadar kalacak. Bunu garanti altına almak için Suudi Arabistan yönetimi revaklarla ilgili tüm mimari işleri bir Türk şirketine verdi. dedi.
Davutoğlu, muhalefetin bir vizyonu bulunmadığını, konjenktüre göre siyaset yaptığını savundu. Davutoğlu, konuşmasının ardından, söz hakkı doğduğu gerekçesi ile ikinci kez söz aldı. Bugüne kadar kimse hakkında edep dışı bir söz söylemediğini kaydeden Davutoğlu, Ama basın, Kılıçdaroğlunun sözlerini sansürlemek zorunda kaldı. Ben burada onu söylemekten haya ederim. Kılıçdaroğlunun öncelikle edep ve üslup dersi alması lazım. ifadesini kullandı.