Cezayir Nijer’e dış askeri müdahaleyi neden reddediyor?

Cezayir'in ordu içindeki bir cuntanın darbe yaptığı güney komşusu Nijer’e her türlü dış askeri müdahaleye karşı tavrının bölgedeki gelişmelerde belirleyici olabileceği belirtiliyor.

Haberler 08.08.2023 - 12:38 Son Güncelleme : 08.08.2023 - 12:43

Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğunun (ECOWAS), Nijerdeki askeri cuntaya Cumhurbaşkanı Muhammed Bazumun serbest bırakılması ve anayasal düzene geri dönülmesi için verdiği süre 7 Ağustosta yerel saat ile 00.00da doldu.

Taleplerinin karşılanmaması durumunda askeri müdahale dahil her seçeneği değerlendireceklerini bildiren ECOWAS beklenenin aksine sürenin dolmasıyla bir askeri operasyon başlatmadı. ECOWAS, 10 Ağustosta Nijeryanın başkenti Abujada yeniden toplanma kararı aldı.

ECOWAS üyeleri arasında askeri müdahale konusunda farklı düşünceler var. Ayrıca ECOWAS üyesi olmayan bölge ülkeleri Cezayir, Libya, çad ve Moritanya da ECOWASın askeri operasyonunu desteklemediklerini duyurmuştu.

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, 5 Ağustosta yaptığı açıklamada ülkesinin Nijere yönelik dış askeri müdahale konusundaki çekincesini yinelemişti.

Cezayirin askeri darbeyi reddettiğini ve anayasal düzene geri dönülmesi çağrısı yaptığını hatırlatan Tebbun, diplomatik çözümlere işaret ederek, ülkesinin daima sorunların en güzel suretle çözülmesinden yana olduğunu ifade etmişti.

Cezayirin Nijerdeki krizin çözümüne katkı sağlamaya hazır olduğuna dikkati çeken Tebbun, Anayasal meşruiyetin yeniden sağlanması için çağrıda bulunuyoruz. Cezayirden bu konuda yardım talebi gelirse memnuniyetle karşılarız. ifadelerini kullanmıştı.

AA muhabiri, Cezayirin Nijerdeki darbeye ilişkin tavrını, Nijerin Cezayir için önemini, Cezayir-Nijer ilişkilerini derledi ve Cezayirin dış askeri müdahaleye karşı olmasının gerekçelerini uzmanlarına sordu.

CEZAYİRİN TAVRI NİJERDEKİ CUNTANIN ADIMLARINI BELİRLEYEBİLİR

Doğal kaynaklar açısından zengin, ekonomik açıdan ise son derece fakir Nijerde herhangi bir siyasi veya güvenlik dönüşümü söz konusu olduğunda hiç şüphesiz bu durum en çok Cezayiri ilgilendiriyor.

Zira yaklaşık bin kilometrelik bir sınırı paylaşan bu iki ülke arasında köklü insani ve tarihi bağlar mevcut.

Nijerde General Omar Tchiani liderliğindeki askeri cunta, şimdiye kadar ülkeyi yönetmek için siyasi bir yol haritası belirlemedi. Bu da uzmanlara göre, Cezayirin gelecekteki potansiyel rolünü ortaya koymakla ilgili. Uzmanlar Cezayirin tavrının Nijerdeki cuntanın adımlarını belirleyebileceğini söylüyor.

Darbe liderleri, Cumhurbaşkanı Bazumun serbest bırakılması ve anayasal düzene geri dönülmesi için ECOWASın yanı sıra Batıdan, özellikle ABD, Fransa ve Avrupa Birliğinden (AB) büyük baskı görüyor.

CEZAYİRDEN KESİN TUTUM

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, resmi açıklamalar ve telefon görüşmelerden sonra ECOWASın Nijerdeki darbeyi sona erdirmek için herhangi bir askeri müdahalesini reddederek ülkesinin tutumunu belirledi.

Cezayirin askeri seçeneği desteklemediği, buna katılma niyetinde olmadığı ve darbecilere karşı cezai tedbirler alma niyetinde olmadığı Cumhurbaşkanı Tebbunun tavrından belli oldu.

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf da ülkesinin bu tutumunu, 4 Ağustosta başkent Cezayirde bir araya geldiği ECOWAS Dönem Başkanı ve Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubunun Özel Temsilcisi Baba Gana Kingibe üzerinden ECOWAS ülkelerine iletmişti.

Cezayir, bugüne kadar Nijerdeki darbecilerle iletişim kurmadığı gibi sınırların kapatılması, uçuşların ve ticari işlemlerin askıya alınması gibi bir yaptırım uygulama yoluna da gitmedi.

CEZAYİRİN STRATEJİK KOMŞUSU NİJER

Nijer, diğer Batı Afrika ülkeleriyle karşılaştırıldığında en uzun kara sınırını paylaşmasının yanı sıra antik çağlardan beri insani, tarihi, ekonomik ve güvenlik bağları göz önüne alındığında Cezayir için stratejik önem arz ediyor.

İki ülke de Tuareg nüfusu ve Cumhurbaşkanı Bazumun da soyundan geldiği bazı Arap kabileleri aracılığıyla şekillenen akrabalık ve kan bağlarına sahip.

Nijer ve Cezayir arasında ayrıca son yıllarda serbest bölge projelerine dönüşen uzun bir ticaret ilişkisi mevcut. Hatta Cumhurbaşkanı Tebbun, yakın zamanda Cezayirin enerji dışındaki ihracatı artırmayı amaçlayan ekonomik planları çerçevesinde bu projelerin hızla tamamlanması çağrısında bulunmuştu.

Cezayiri Sahel bölgesinden 5 ülkeye bağlayan Sahra-ötesi yol dahil olmak üzere bölgesel entegrasyon çerçevesinde stratejik projeleri tamamlama çalışmalarına devam eden iki ülke, Cezayirin yıllık 30 milyar metreküp kapasiteli Lagos doğal gaz boru hattının (Nijerya-Cezayir) Nijer kısmının tamamlanmasını üstlenmesi konusunda da mutabakata varmıştı.

Cezayir ulusal petrol ve doğal gaz şirketi Sonatrach, uluslararası petrol arama ve üretim şubesi aracılığıyla 2015ten beri Nijerin kuzeyindeki petrol sahalarının geliştirilmesine katkıda bulunuyor. Sonatrach, Nijer Petrol Bakanlığı ile Şubat 2022de Kafra petrol sahasında üretimi paylaşmak üzere sözleşme imzalamıştı.

İki ülke arasında güvenlik düzeyinde ise 2021den itibaren sınırların güvenliğini sağlamak için ortak devriyeler yürütme ve G5 Sahel Ortak Gücü ülkeleri arasında yer alma anlaşması dahil olmak üzere bir dizi anlaşma yürürlükte bulunuyor.

CEZAYİRİ TEDİRGİN EDEN SAHEL BÖLGESİ

Cezayir, Afrikanın Sahel bölgesini terörizm, organize suçlar ve düzensiz göç gibi güvenlik sorunlarının yuvası olarak görüyor ve bu nedenle Cezayir ordusuna sınırların güvenliğini sağlamak için ek yük getiren tüm şiddet faktörlerini reddediyor.

Yerel medya darbe liderlerinin Fransaya uranyum ihracatını askıya alma niyetlerinden söz ederken, kendi vatandaşlarını tahliye eden Fransanın aksine Nijerde olup bitenlerin Cezayirin çıkarlarıyla çeliştiğine dair şimdiye kadar hiçbir emare yok.

Nijer, 26 Temmuzdaki darbeden sonra kapattığı hava ve kara sınırlarını daha sonra bazı komşularına açmıştı.

Darbeyi gerçekleştiren Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) Sözcüsü Amadou Abdramane tarafından 2 Ağustosta devlet televizyonunda okunan bildiride, Nijerin hava ve kara sınırlarının Burkina Faso, Mali, Cezayir, Libya ve çada tekrar açıldığı duyurulmuştu.

CEZAYİRİN NİJERE DIŞ ASKERİ MÜDAHALEYİ REDDETMESİNİN SEBEPLERİ

Uluslararası krizler uzmanı Hasan Kasımi, yaptığı açıklamada, Cezayirin Nijerdeki darbeye ilişkin pozisyonunu, Uluslararası hukuk ve anayasal meşruiyetle uyumludur. Cezayirin sağlam diplomatik pozisyonları var ve herhangi bir darbeyi desteklemez. şeklinde değerlendirdi.

Kasımi, Domino etkisi, Fransanın Afrikadaki geleneksel nüfuz alanlarını, Maliden başlayarak Burkina Faso ve şimdi yeni sömürgecilik biçiminin son kalesi olan Nijeri vuruyor. dedi.

Nijerin Cezayir için büyük öneme sahip olduğunu, bu ülkeyi etkileyecek herhangi bir olumsuz gelişmenin Cezayire doğrudan yansıyacağına dikkati çeken Kasımi, şunları söyledi:

Yüz binlerce Nijerli düzensiz göç kapsamında Cezayire gelmeye çalışıyor. Durumun şiddete kaymasıyla kriz daha da büyüyecek. Nijerde 26 milyon insan var, bunların 13 milyonu yoksulluk sınırının altında. Herhangi bir askeri müdahale kıtlığa, silahların kaotik bir şekilde çoğalmasına yol açacaktır. Cezayirin korktuğu şey bu.

Cezayir ordusunun ülkenin güvenliğini sağlama konusundaki yükünün ikiye katlama ihtimali olduğuna işaret eden Kasımi, terör örgütlerinin yayıldığı bir bölgenin yanı sıra sınırlarında bir savaş ihtimalinin Cezayir ordusunu büyük bir alarm durumuna geçirdiğini belirtti.

Kasımi, darbe liderlerinin, Cumhurbaşkanı Bazumun serbest bırakılması veya istifasını kabul etmesi ile yönetimin sivillere devredilmesi gibi şartları içeren bir yol haritası belirlemeleri halinde Cezayirin rolünün daha net hale geleceğini kaydetti.

AFRİKA HALKLARININ TALEPLERİNE DESTEK

Sahel Bölge Sorunları Uzmanı Yusuf Meşriyye ise, Cezayirin Afrika halklarının meşru taleplerine destek vermesiyle bilindiğine dikkati çekerek, Cezayirin Nijere ilişkin tutumunun Afrika Birliğinin (AfB) kuruluş ilkelerine tamamen uyduğunu ifade etti.

Meşriyye, Cezayirin Nijerdeki darbeyi kınamasının ve dış askeri müdahaleye karşı uyarısının, bu ülkedeki göreceli istikrarın muhtemel bir çöküşle karşı karşıya kalması nedeniyle olduğunu belirtti.

Bölgedeki Fransız etkisinin zarar görmesinin Cezayirin yararına olduğunu kaydeden Meşriyye, Cezayirin Sahelin siyasi coğrafyası üzerinde münhasır Fransız kontrolünü tercih etmediğini vurguladı.

Cezayirin yaklaşımının net olduğunu söyleyen Meşriyye, Bu yaklaşım, silah ve paralı asker fonlarının halkın ihtiyaçlarını karşılayan kalkınma programlarında kullanılmasını gerektiriyor ve bu nedenle yabancı varlığının her türlü biçimini reddediyor. değerlendirmesinde bulundu.

Ana Sayfaya Git