Sosyal medyada, Kudüsün Eski Şehir bölgesindeki çile Yolunda (Via Dolorosa), gelenek gereği tahtadan büyük bir haç taşıyan Hristiyan hacıların yanından geçen bir grup Yahudinin yere tükürerek tacizde bulunmasına ilişkin görüntüler tepki topladı.
Dünya Kiliseler Konseyi Kudüs Koordinatörü Yusuf Dahir, konuya ilişkin açıklamada, Ülkede Hristiyanlar olarak bize ve dinimize karşı baskı hissediyoruz. Hem polisin ihmali hem de İsrailli bakanların konuşmalarında tahrik etmesiyle İsrailli Yahudiler üzerimizde baskı kuruyor. dedi.
Hristiyanların üzerindeki baskının, İsrail hükümeti ve polisin ihmaliyle ilgili olduğunun altını çizen Dahir, Yahudi grupların Hristiyanları taciz ettiği yerde her zaman polisin bulunduğunu aktardı.
Dahir, güvenlik güçlerinin çifte standardına işaret ederek, İsrail polisi ciddi olsaydı bu tür saldırılara izin vermezdi. Yetkililerin ihmali var, bu da fanatikleri cesaretlendiriyor. diye konuştu.
KİLİSE VE HRİSTİYANLARA YÖNELİK SALDIRILAR CEZASIZ KALIYOR
Dahir, Kudüsteki Filistinli Hristiyanların sayısının 8 bin olarak tahmin edildiğini, yüzbinlerce Hristiyanın da işgal altındaki Doğu Kudüsteki kutsal mekanları ziyaret ettiğini belirtti.
Kiliselerin son aylarda İsrail polisine video kasetlerle desteklenen birçok şikayette bulunduğunu, ancak bunların sonuç vermediğini vurgulayan Dahir, şunları kaydetti:
Saldırganların yüzlerini gösteren videolarla desteklenen şikayetlerde bulunuyoruz ancak tutuklanan yok. Kilise mülküne 12-13 civarında saldırı kaydettik. Tükürme eylemleri de devam ediyor ve tekrarlandıkça artıyor. Haftada bir veya iki olaya şahit oluyoruz.
Yaşananların Hristiyanlık nefreti olduğunu söyleyen Dahir, Kiliseler geçtiğimiz aylarda 12 açıklama yaptı, bunlardan son ikisinde uluslararası koruma çağrısında bulundu ancak kimse harekete geçmedi. ifadelerini kullandı.
İsrail polisinin saldırılara ilişkin soruşturma başlattığı ancak soruşturmaların genelde takipsizlik kararıyla sonuçlandığı belirtildi.
İSRAİL BAŞBAKANI VE DIŞİŞLERİ BAKANI OLAYI KINADI
İsrail Başbakanlık Ofisinin X hesabından yapılan açıklamaya göre Başbakan Netanyahu, söz konusu olayı kınadı.
Netanyahu, İsrailin kutsal ibadet ve tüm inançların kutsal mekanlarına yönelik hac ziyareti yapma hakkını korumaya tam anlamıyla bağlı olduğunu savundu.
Başbakan Binyamin Netanyahu, açıklamada, ibadet edenlere gözdağı vermeyi amaçlayan her türlü girişimi şiddetle kınadığını belirterek buna karşı acil ve kesin biçimde harekete geçmekte kararlı olduğunu kaydetti.
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen de konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Hristiyanlara tükürmek gibi çirkin bir olayı ve bir insana dini veya inancından dolayı zarar vermeyi kınıyorum. Bu olay Yahudi değerlerini temsil etmemektedir. ifadelerini kullandı.
Cohen, tüm İsrail vatandaşlarını Kudüse gelen herkesin geleneklerine ve inancına saygı duymaya çağırdı.
İsrail Dışişleri Bakanlığının X hesabından yapılan açıklamada, İsrailin Aşkenaz Başhahamı David Launun dini liderlere zarar vermeyi amaçlayan her türlü eylemi kınadığı açıklamasına yer verildi.
Lau, açıklamasında, Herhangi bir kişiye ve herhangi bir dini lidere zarar verilmesini şiddetle kınıyorum. Bu ahlak dışı olayların Yahudi geleneğinde yerinin olmadığı kesindir. ifadelerini kullandı.
İşgal altındaki Doğu Kudüste Yahudi yerleşimcilerin Hristiyanlara, din adamlarına ve kutsal mekanlarına saldırılarında son yıllarda artış yaşanmıştı. Hristiyan kurumları ve din adamları, İsrail makamlarını Yahudi yerleşimcilerin saldırılarını cezasız bırakmakla suçlamıştı.
HRİSTİYANLARIN YANINDA TÜKÜRMEK KADİM BİR YAHUDİ GELENEĞİDİR
İsrailde işgal altındaki Batı Şerianın Burka köyünde Filistinli 19 yaşındaki genç Kusay Mitanın ağustos ayında öldürülmesiyle ilgili yargılanan ve daha sonra serbest bırakılan fanatik Yahudi yerleşimci aktivist Elisha Yared, dün X sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Hristiyanların yanında yere tükürmenin kadim bir Yahudi geleneği olduğunu savunmuştu.
Yared, Kiliselerin ve rahiplerin yanında tükürmek kadim bir Yahudi geleneğidir. Hatta Yahudilikte bir kilise gördüğünde okunması gereken bir dua ve bunun da ayrıca sevabı vardır. ifadelerine yer vermişti.
Batı kültürünün altında Yahudilerin, Hristiyanlığın ne olduğunu unuttuğunu ifade eden Yared, Haçlıların sürgününden, İspanyol engizisyonundan, kan davalarından ve pogromlardan acı çeken Yahudilerin bunu unutmadığını belirtmişti.