Başbakanlık ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Iştiyye, Filistindeki büyükelçi, konsolos ve temsilcilerden bazılarıyla Ramallahtaki ofisinde bir araya geldi.
Konuşmasında İsrail saldırılarına değinen Iştiyye, Saldırılarında İsraile verilen uluslararası destek, daha fazla öldürme ve yıkım için izin verilmesi, yeşil ışık yakılması anlamına geliyor. dedi.
Filistin Başbakanı, Gazze Şeridindeki Filistin halkına yönelik İsrail saldırılarının; tehcir ve bölgeye karadan saldırı planlarının durdurulmasının yanı sıra Gazze Şeridine tıbbi ve yardım malzemelerinin girişini engellememesi için İsraile baskı oluşturulmasında tek cephe olma ve harekete geçme konusunda, uluslararası topluma, dost ve kardeş ülkelere çağrıda bulundu.
İşgalin sona ermesi, iki devletli çözümün uygulanması, Filistin devletinin kurulması için etkili siyasi bir sürecin ortaya konularak başlatılması gerektiğini vurgulayan Iştiyye, Gazze Şeridindeki halkımızı tehdit eden büyük bir insani felaketin önüne geçmek için sağlık ve yardım malzemelerinin bölgeye girişi ve saldırıların durması önceliklerimiz arasında ilk sırada yer alıyor ifadelerini kullandı.
Iştiyye, bunun Gazze Şeridine yönelik altıncı savaş olduğuna işaret ederek, İsrailde Binyamin Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı hükümet başta olmak üzere birbirini izleyen hükümetlerin, iki devletli çözüm olasılığını sistematik olarak yok etme stratejisi benimsediğini kaydetti.
Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridini Filistin ulusal projesinden ayırma girişimleriyle böl ve yönet politikası izlediğini dile getiren Iştiyye, şöyle devam etti:
Gazze Şeridindeki halkımıza yönelik saldırıların yanı sıra Batı Şeriada da işgal güçleri ile Yahudi yerleşimcilerin terörizmiyle karşı karşıyayız. Yahudi yerleşimcileri silah taşımaya teşvik etme ve daha fazla öldürme amacıyla ateş etme kurallarının değiştirilmesi yönünde çağrılar yapılıyor.
Öte yandan Filistin Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı yazılı açıklamada, İsrailli yetkililerin Filistin meselesini kasıtlı olarak görmezden geldiğini ve bu sorunun çözümünün hızlandırılması yönünde çağrıda bulunan uluslararası tutumları da hafife aldığı belirtildi.
İsrailli yetkililerin siyasi veya askeri, isimleri ne olursa olsun yıkıcı savaş davullarını çalmaya devam ettiği ifade edilen açıklamada, bunun da daha fazla suç işlemek anlamına geldiği kaydedildi.
İSRAİL-FİLİSTİN çATIŞMASI
Hamasın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsraile Aksa Tufanı adıyla saldırı başlatmıştı.
Gazzeden İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısına baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridine saldırı başlatmıştı.
Gazzeden düzenlenen saldırılarda 306sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Gazzedeki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrailin Gazzeye saldırılarında 1873ü çocuk, 1023ü kadın olmak üzere 4 bin 651 kişinin öldüğünü, 14 bin 245 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeriada da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 93 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.
İsrailin Gazzeye saldırılarında 18 gazeteci yaşamını yitirmişti.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekimden bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 24 Hizbullah üyesi ile biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetmişti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti.