Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri, Hamas ile Türkiye arasındaki ilişkileri seçkin olarak nitelendirdi ve Türkiyenin hem diplomatik hem insani yardım konusunda Gazzeye verdiği destekten övgüyle söz etti.
Ebu Zuhri, yaptığı açıklamada, Türkiye ile Hamas arasındaki ilişkiler ile Türkiyenin, İsrailin 7 Ekim 2023ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridine yönelik yardımlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TÜRKİYENİN çABALARINI TAKDİR EDİYORUZ
Türkiyenin Gazzeyle resmi ve halk düzeyindeki dayanışmasını takdir eden Ebu Zuhri, Resmi olarak Türk hükümetinin yürüttüğü diplomatik ve yardım çabaları oldukça iyi, bunu takdir ediyoruz ve bu desteğin geliştirilmesi çağrısında bulunuyoruz çünkü Gazzeyi hedef alan bir Batılı koalisyonla karşı karşıyayız. ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE İSLAMİ KOALİSYONA LİDERLİK EDEBİLİR
Savaşın şiddetli olduğunu ve İsrailin Batının tam desteğiyle her türlü korkunç silahı kullandığını, Türkiyenin bu savaşın durmasını sağlamak için İslami bir koalisyona liderlik edebileceğini kaydeden Ebu Zuhri, Bunu, Türkiyenin konumunu takdir ettiğimizden, bu rolden duyduğumuz gururdan ve Türkiyenin bölgede ileri ve öncü bir ülke olduğuna ve çok şey yapabileceğine olan inancımızdan dolayı söylüyoruz. diye konuştu.
Ebu Zuhri, Türkiyenin Gazzeye resmi ve halk düzeyinde yaptığı insani yardımların tür- miktar itibarıyla iyi ve seçkin olduğunu, miktarların artırılması konusunda Türklerle koordinasyon halinde olduklarını aktardı.
TÜRKİYENİN TUTUMU GURUR DUYDUĞUMUZ SEçKİN BİR TUTUM
Hamasın Türk liderliğiyle ilişkisi ileri düzeydedir ve Filistin direnişinin meşru bir direniş, Hamasın da bir Filistin ulusal kurtuluş hareketi olduğunu vurgulayan Türkiyenin tutumu, gurur duyduğumuz ileri ve seçkin bir tutumdur. diyen Ebu Zuhri, ABD ve Batının Haması terörizmle ilişkilendirmeye yönelik her türlü girişimlerinin engellenmesine katkıda bulunan bu pozisyonun önemli olduğunu ve Hamas ile Filistin halkına büyük hizmet ettiğini vurguladı.
Ebu Zuhri, Hamasın Türkiyenin Gazzede yapılacak herhangi bir ateşkes anlaşmasının garantör ülkeleri arasında yer alması yönündeki talebine ilişkin de İşgal devleti (İsrail) hiçbir anlaşmaya uymuyor, dolayısıyla bu anlaşmanın uygulanmasını sağlayabilecek tarafların bulunması gerekiyor. İşte Türkiye, bu muhtemel anlaşmanın uygulanmasının sağlanmasında ana taraflardan biri olabilir. dedi.
İSRAİLİN BAŞARISIZLIĞININ İLANI
İsrailin Gazze Şeridine 6 aydır aralıksız saldırılarını sürdürdüğüne dikkati çeken Ebu Zuhri, İşgal devleti, geçtiğimiz gün (7 Nisan), güçlerinin Gazze Şeridinden çekildiğini duyurdu ve bu, (27 Ekimde başlayan) Gazzeye yönelik kara harektının başarısızlığının ilanıdır. diye konuştu.
İsrail ordusu, 7 Nisanda yaptığı açıklamada, Gazze Şeridinin güneyindeki Han Yunustan çekildiğini duyurmuştu.
Açıklamada, Han Yunustaki saldırıyı yürüten 98. Komando Tümeninin bölgedeki görevini tamamladığı ve önceki gece buradan tamamen çekildiği, sadece Nahal Tugayının Gazze Şeridinde kalmaya devam edeceği aktarılmıştı.
Ebu Zuhri, İsrailin attığı bu adımın savaşın durduğu anlamına gelmediği ve savaş uçaklarının Gazze Şeridinin çeşitli bölgelerinde sivillerin evlerini hedef almaya devam ettiğine dikkati çekerek şunları söyledi:
Dolayısıyla savaş, öldürme ve yıkım açısından aynı hızla devam ediyor. Açlık da devam ediyor ve Gazze Şeridinin sakinleri (yaklaşık 2,3 milyon Filistinli) hl bunun acı boyutunu yaşıyor.
DİRENİŞİN TALEPLERİ NET
Ebu Zuhri, Hamas ile İsrail arasında dolaylı olarak devam eden ateşkes ve esir değişimi müzakerelerine dair Hamas olarak her türlü temastaki amacımız Gazzedeki savaşı durdurmak ve Filistin halkımıza yönelik saldırıları durdurmaktır. dedi.
Müzakerelerin Mısırın başkenti Kahirede sürdüğünü ve Hamas olarak bu müzakerelere daha pozitif bir tavırla yaklaştıklarını vurgulayan Ebu Zuhri, bu çabaların bir sonuca ulaşarak anlaşmanın sağlanmasını İsrailin engellediğini kaydetti.
Ebu Zuhri, İşgal devleti İsrail, direnişin ve halkımızın özellikle Gazzedeki savaşın durdurulması yönündeki hiçbir talebine yanıt vermiyor. Direnişin talepleri açıktır. diye konuştu.
Bu taleplerin içeriği hakkında ise Ebu Zuhri, şunları söyledi:
Savaşın durdurulması, yerinden edilenlerin kuzeye dönmesinin engellenmesinin durdurulması, insani yardım ve imar malzemelerinin Gazze Şeridine açılan sınır kapılarından serbestçe girmesinin sağlanması ve İsrailin Gazze Şeridinin içinden çekilmesi. Ancak işgal devleti bu taleplerin hiçbirine onay vermiyor. İşte bu müzakerelerin ilerlemesini engelleyen de budur.
Ebu Zuhri, ABD ve İsrailin tutumunun Gazze Şeridine yönelik savaşın devam etmesi yönünde olduğunu ve ateşkese dair hiçbir kararın olmadığını belirterek, bu nedenle Gazze Şeridinde ateşkese ilişkin müzakerelerin bir sonuca ulaşamayacağını vurguladı.
İsrailin sadece esir değişimine odaklandığına dikkati çeken Ebu Zuhri, İşgal devleti, hala müzakerelerin yalnızca esir değişimiyle sınırlandırılmasında ve güneyden kuzeye yerlerinden edilmiş bazı insanların geri dönüşüne izin verilmesinde ısrar ediyor. Bu da anlaşmanın başarıya ulaşmasına yol açamaz. görüşünü dile getirdi.
İSRAİL çOK BÜYÜK BEDELLER ÖDÜYOR
Ebu Zuhri, İsrailin Gazze Şeridinde Filistin direnişine yönelik hedeflerini gerçekleştiremediğini belirterek, İşgal devleti, gizleyemeyeceği kadar büyük bedeller ödüyor ve Filistin direnişinin gücüyle ilgili herhangi bir stratejik hedefe ulaşamadığı için de sivillere yönelik katliam yapıyor. değerlendirmesinde bulundu.
İsrailin kara operasyonunda büyük kayıplar verdiğini ifade eden Ebu Zuhri, bunun için İsrailin bazı güçlerini çekmek zorunda kaldığını ve savaş uçaklarıyla yetindiğini aktardı.
Ebu Zuhri, İsrailin Gazze Şeridindeki üçüncü aşama olarak nitelediği Refah kentine saldırısına ilişkin İsrailin Refaha yönelik tehdidi devam ediyor. Bu nedenle Refaha saldırmasına karşı işgal devletini uyarmaları konusunda arabuluculara ve taraflara çağrıda bulunuyoruz. ifadelerini kullandı.
FİLİSTİN DİRENİŞİ SAHADA VE çOK GÜçLÜ
Hamas yetkilisi, Filistin direnişinin İsrail işgaline karşı hala dimdik ayakta olduğunu vurgulayarak, Filistin direnişi sahada, işgalcilere karşı çok güçlüdür ve şiddetlidir. dedi.
Filistinli direnişçilerin Han Yunusta İsrail ordusuna yönelik kahramanca operasyonlar gerçekleştirdiğine işaret eden Ebu Zuhri, tüm bunların direnişin hazırlığını, planlarını, savaşa devam etme ve mücadele kudretini ortaya koyduğunu kaydetti.
İSLAM DÜNYASINA MESAJ
Ebu Zuhri, Gazzedeki savaş bir yılın ikinci yarısına giriyor. Filistin halkımıza yönelik saldırıyı durdurabilecek bir adım atmaksızın ümmetin gelişmeleri izlemekle yetinmesi zor ve zalimcedir. ifadeleriyle İslam dünyasına mesaj verdi.
Ramazan ayının bittiğini, Gazze Şeridinin ise ölüm, yıkım ve açlık başta olmak üzere her türlü acıyı tattığını vurgulayan Ebu Zuhri, İslam dünyasının hem halklar hem devletler düzeyinde istisnai bir tavır takınarak harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Ebu Zuhri, İslam dünyasına ABD ve İsraile karşı yeni baskı mekanizmaları oluşturması çağrısı yaparak şunları kaydetti:
ABDnin tutumu işgal devletiyle aynıdır. ABD Başkanı Joe Bidenın tek istediği, Filistin direnişinin elindeki (İsrailli) esirleri geri getirmeye çalışmak ve Filistin halkını mücadele etmekten alıkoymaktır.
Onun için savaş durmayacaktır ancak biçimi değişebilir. Bu nedenle biz ümmet olarak bu gelişmeyle başa çıkmak ve Gazze halkına yönelik saldırının gerçek anlamda durdurulmasını sağlamak için konumlarımızı ve mekanizmalarımızı değiştirmeliyiz.