Peşmerge Şengal’de

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge gücünün, Musul'un Sincar (Şengal) ilçesini terör örgütü DAEŞ'ten kurtarmak için başlattığı geniş çaplı operasyon çerçevesinde açıklama yapan Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver, "Şengal operasyonuna sadece Peşmerge katılıyor. Kürdistan hükümetine bağlı olanların dışındaki hiçbir güç buna dahil olamaz" dedi.

Haberler 13.11.2015 - 09:58 Son Güncelleme : 13.11.2015 - 09:58

Yaver, Erbildeki çalışma ofisinde bugün başlayan Musula bağlı Sincarı kurtarma operasyonu ve gündemdeki gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi.

IKBY hükümeti ve Peşmerge güçlerinin, Sincar operasyonunun Musulla eşzamanlı yapılmasını hedeflediğini ancak Irak ordusunun hazır olmaması nedeniyle bunun gerçekleşemediğini belirten Yaver, Eğer Musul daha önce kurtarılmış olsaydı DAEŞ teröristleri Şengali terk etmek zorunda kalacaktı. Bu şekilde Peşmergenin de hiçbir kaybı olmazdı. Fakat biz Şengal operasyonunu daha erken başlatmak zorunda kaldık dedi.

Yaver, Musul operasyonunun gecikmesi nedeniyle Sincar harekatını başlattıklarını belirterek şunları söyledi:

Irak ordusu Rumadi ve diğer bölgelerle meşgul olmaya devam edecektir. Şengal operasyonu o nedenle Musuldan önce başladı. Peşmerge güçleri kısa sürede Şengal ilçesini teröristlerden temizlemeyi hedefliyor. Şengalin kuzey, doğu ve batısında Peşmerge bulunuyor. Kuzey batısında da DAEŞ var. Buralarda merkezi hükümetin herhangi bir askeri gücü yok. Şengali kurtarma operasyonu Irak hükümetinin dışında gelişiyor. Bağdat yönetiminin bununla bir alakası yoktur.

Geçen seneden bu yana koalisyon güçleri ve Irak hükümetiyle Musul operasyonuna ilişkin görüştüklerini ifade eden Yaver, Fakat Irak ordusunun bu sürece hazır olmadığını gördük ifadelerini kullandı.

PKKnın Suriyeden yüksek sayıda askeri güç getirdiği yönündeki iddialara ilişkin de Yaver, şöyle konuştu:

Şengal operasyonuna sadece Peşmerge katılıyor. Onun dışındaki siyasi tartışmalara girmek istemiyorum. Peşmerge derken de Kürdistan hükümeti ve Peşmerge Bakanlığına bağlı silahlı unsurlar kast ediliyor. Zerevani özel güçleri, polis ve gönüllü savaşçılar da buna dahildir. Fakat Kürdistan hükümetine bağlı olanların dışındaki hiçbir güç buna dahil olamaz.

KÜRTLERİN YAŞADIĞI YERLERİN YÜZDE 5İ DAEŞİN ELİNDE

DAEŞ ile aralarındaki savaş hattının, Diyalanın Hanekin ilçesinden başladığını ve Musulun Sincar ilçesinde sona erdiğini aktaran Yaver, Bu hattın uzunluğu bin 50 kilometredir. DAEŞ, Ramadi, Musul, Selahaddin vilayetlerini ele geçirdi ve Bağdata yaklaştı. Kerkük ve Musuldan da Peşmergenin kontrolündeki bazı bölgelerini aldı. Peşmerge Ağustos 2014ten itibaren karşı atağa geçti ve örgütün elindeki yerleri birer birer kurtarmaya başladı. Kürdistana ait bölgeler olarak kabul ettiğimiz yerlerin yalnızca yüzde 5i teröristlerin elinde kaldı. Bunlar da Şengal, Başika ve Güverin bazı köyleridir. Geri kalan bölgelerin tamamı kurtarıldı değerlendirmesinde bulundu.

Yaver, siyasi partiler arasındaki tartışmaların da Peşmergeye hiçbir negatif etkisi oladığına dikkati çekerek Aksine siyasi tartışmaların dozu yükseldikçe Peşmerge DAEŞe yönelik operasyonlarını yoğunlaştırmış ve daha fazla ilerlemiştir dedi.

DAEŞin güçten düştüğüne ve gerilediğine ancak bitmediğine işaret eden Yaver, Rumadiden Rakkaya kadar büyük bir bölge hala DAEŞin elinde. Kaçak olarak petrol satabiliyor ve vergi alabiliyor. Yok olmadı fakat askeri güç açısından 2014e göre bir fark var. Suriye ve Irakta olduğu sürece Kürdistan bölgesi için de tehdittir diye konuştu.

RUSYA İLE HİçBİR GÖRÜŞMEMİZ OLMAMIŞTIR

Rusya ve bölgedeki müttefiklerinin DAEŞe karşı yapacağı mücadeleyi memnuniyetle karşılayacaklarını yineleyen Yaver, şunları kaydetti:

Bu şekilde teröre karşı cephe genişler. Fakat amaç sadece DAEŞi vurmak olmalıdır. Mesele siyasi bir rekabete dönüşmemeli. Dakat Rusya ile Peşmergeye yardım konusunda hiçbir görüşmemiz olmamıştır. 4 devlet arasındaki ittifakla da herhangi bir ilgimiz yoktur.

IKBY hava sahasının Irak merkezi hükümetin denetiminde olduğunu hatılatan Yaver, Rusya bu alanı kullanmak istediğinde Bağdat yönetiminden izin alır. çünkü bizim ne radar sistemimiz var ne de uluslararası düzeyde bunu engelleyecek gücümüz. Yasal olarak da sınırlar ve hava sahası merkezi hükümetin denetimindedir ifadelerini kullandı.

İSRAİLDEN SİLAH ALINDIĞI İDDİASI

Arap basınının IKBYnin İsrailden silah aldığı yönündeki iddialarına ilişkin olarak da Yaver şu açıklamada bulundu:

İsrail ile gizli ve açık hiçbir ilişkimiz yoktur. Bu ülkeden silahın gelebileceği hiçbir yol da bulunmuyor. çünkü eğer karadan gelen silahlar Türkiye, İran, Umman ya da Irak kara sınırlarından geçecektir. Irak, Türkiye ve İran şu ana kadar sınır kapılarından Kürdistana silah geçirmemişlerdir. Tek yol havadan gelmesi ki o da merkezi hükümetin kontrolündedir. Bağdattan izin almayan hiçbir sivil ya da askeri uçak, Erbil ya da Süleymaniye havalimanlarına inemez. Böyle şartlarda İsrailden kalkan bir askeri uçak, Bağdattan izin almadan nasıl Kürdistan bölgesine gelebilir?

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır