Duda, yerel saatle 20.00de halka sesleniş konuşması yaptı.
Polonyada seçimlere yüzde 74ten fazla katılım olduğunu ve rekor kırıldığını anımsatan Duda, Rekor katılım oranı bugün Polonyada demokrasinin her zamankinden daha güçlü olduğunu teyit etmiştir. Bu, temsil ettikleri siyasi seçenek ne olursa olsun tüm parlamenterler için büyük bir yükümlülüktür. ifadesini kullandı.
Duda, sakin bir analiz ve istişare döneminin geride kaldığını belirterek, Hükümeti kurma görevini Başbakan Morawieckiye vermeye karar verdim. Bunu yaparken, kazanan partinin hükümeti kurma şansını ilk elde ettiği iyi parlamento geleneğini sürdürmeye karar verdim. diye konuştu.
Polonyada yeni dönemde parlamentonun ilk oturumu 13 Kasımda gerçekleşecek.
Morawieckinin güven oylamasını kazanmak için parlamentonun alt kanadı Sejmde mutlak çoğunluğun desteğini alması, yani destekçilerin sayısının muhaliflerin ve çekimserlerin sayısından fazla olması ve oylama sırasında mecliste en az 230 milletvekilinin bulunması gerekiyor.
Morawiecki parlamentodan güvenoyu alamazsa Meclis, başka bir başbakan seçecek. Bu kişinin muhtemelen ana akım muhalefet partilerinin başbakan adayı olarak seçtiği eski Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk olması bekleniyor.
SEçİMDE NE OLMUŞTU?
Polonyada 15 Ekimde yapılan seçimin sonuçlarına göre, iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi (PİS) yüzde 35,38 oy alarak birinci geldi.
PİSyi, yüzde 30,70 ile Tuskun liderliğindeki ana muhalefet bloku Sivil Koalisyon, ardından da yüzde 14,4 ile Üçüncü Yol İttifakı izledi. Yeni Sol Parti yüzde 8,61, aşırı sağcı Konfederasyon Partisi yüzde 7,16 oy aldı.
Ülkede seçim barajı, partiler için yüzde 5, ittifaklar için yüzde 8 olarak uygulanıyor.
PİS, birinci gelmesine rağmen Meclis çoğunluğunu kaybetti. Bu durumda üç muhalefet partisinin Meclis çoğunluğu için koalisyon kurması bekleniyor.