Gazzedeki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail saldırıları nedeniyle yaşanan can kayıpları ile yıkıma ilişkin bilgi verildi.
İsrailin Gazze Şeridine karadan, havadan ve denizden saldırılarında son 24 saatte 40 kişi yaşamını yitirirken, 7 Ekimden bu yana İsrailin düzenlediği şiddetli saldırılar sonucu hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 40 bin 5e çıktı.
Son 24 saatte 107 kişinin yaralandığı Gazze Şeridinde saldırılarda yaralanan toplam Filistinli sayısı ise 92 bin 401 oldu.
İsrail ordusu yerinden edilen yüz binlerce Filistinlinin sığındığı okulları da hedef almaya devam ediyor. İsrail ordusunun bombardımanında altyapının tahrip olması ve yeterli içecek suyun bulunamaması nedeniyle salgın hastalıklar da yayılmış durumda.
#İsrail ordusu Gazzeye yardım girişlerini engellerken, birçok ülkenin havadan gönderdiği yardımlar zaman zaman Filistinlilerin üzerine bazen de denize düşüyor.
Tüm bölgelerinde açlık ve susuzluğun hakim olduğu Gazze Şeridinden gelen görüntülerde bebeklerin açlıktan bir deri bir kemik kaldığı görülüyor.
Kimliği belirlenen 40 bin 5 kişinin yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) ve Filistin Sivil Savunma Kurumu yetkilileri en az 10 bin Filistinlinin naaşının da enkaz altında kaldığını ifade ediyor.
Ölmemek için yalvaran 6 yaşındaki Gazzeli Hind
İsrail ordusu, 29 Ocakta, Gazze Şeridinde gerçekleştirdiği katliamlar ve işgal nedeniyle güvenli bir alan kalmayan kentte sığınacak bir yer bulabilmek amacıyla yola çıkan bir aracı vurdu.
Gazzenin Tel el-Hava Mahallesinde seyir halindeyken hedef alınan araçta 6 yaşındaki kız çocuğu Hind ve akrabalarından 5 kişi bulunuyordu.
Saldırının ilk anlarında araçtaki 4 kişi hayatını kaybetti. Ancak, o sırada Hind ile birlikte sağ kalan Leyan Hamade adlı 15 yaşındaki kız çocuğu Filistin Kızılayını arayarak yardım istedi.
Filistin Kızılayı tarafından paylaşılan ses kayıtlarında Leyan, Kızılay yetkilisine Amca bize ateş açıyorlar, yanımızda tank var, araçta mahsur kaldık. şeklindeki çaresizce seslenişi sonrasında silah sesleri duyulunca Leyanın sesi kesildi.
Hedef alınan araçta Leyanın da ölümünden sonra yalnızca 6 yaşındaki Hind kaldı. İsrail güçlerinin kuşatması ve işgali nedeniyle ulaşılamayan araçta yaralı şekilde mahsur kalan Hinde annesi telefonla ulaştı.
Hind, annesine, Anne, Leyan öldü. Hepsi öldü, gelin alın beni, burada tek kalmak istemiyorum. dedi. Bu konuşmanın ardından Kızılay ekipleri ambulansla Hindin mahsur kaldığı aracı bulmak için yola çıktı. Fakat, yola çıkan ekipten de uzun süre haber alınamadı.
Olaydan günler sonra bölgeye gönderilen Filistin Kızılayına ait ambulansın da bombalandığı belirlendi. Filistin Kızılayı, Gazze kentindeki Tel el-Hava Mahallesinde direkt hedef alınan ambulansın içindeki Kızılay ekibinden Yusuf Zeyno ve Ahmed Medhunun da cansız bedenlerine ulaştıklarını açıkladı.
Hind ile birlikte 6 kişinin naaşlarının ulaşıldığı aracın yakınlarında ise tamamen yanmış halde başka bir aracın kalıntılarının bulunduğu ve bunun Hindi almak için gönderilen ambulans olduğu tespit edildi.
İsrail ordusunun esirleri kurtarma katliamı
İsrail ordusu, 8 Haziranda esirleri kurtarma bahanesiyle düzenlediği saldırılarla 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridinde sivil yerleşim alanlarını kasıtlı şekilde hedef alarak katliam yaptı.
Gazzenin Nusayrat Mülteci Kampına ve çeşitli bölgelerine eş zamanlı kara, hava ve denizden yoğun şekilde saldırı düzenleyen İsrail ordusu, 274 Filistinlinin hayatını kaybetmesine ve en az 400 kişinin de yaralanmasına yol açtı.
Nusayrat Mülteci Kampına aralıksız saldırılar düzenleyen İsrail ordusu, 4 esirin kurtarıldığını duyurdu.
Tel Avivin katliamla sonuçlanan esir kurtarma bahanesiyle düzenlediği bir başka saldırı da güvenli bölge olduğunu iddia ederek insanları sürdüğü Gazze Şeridinin güneyindeki Refah şehrinde 12 Şubatta gerçekleşti.
İsrailin 2 İsrailli esiri kurtarmak amacıyla düzenlediğini iddia ettiği saldırılarda, 100den fazla Filistinli hayatını kaybederken, yüzlercesi de yaralandı.
Bir kez daha katliamla sonuçlanan ve Filistinlilerin barındığı çok sayıda ev ve camiyi hedef alan saldırılarda, İsrail ordusu, yoğun topçu atışı ve savaş gemileriyle denizden açtığı ateşle eş zamanlı yaklaşık 40 hava saldırısı düzenledi.
İsrailin Guantanamosu: Sde Teiman
İsrailin Guantanamosu olarak adlandırılan güneydeki Negev çölünde bulunan Sde Teiman Askeri Üssünde, Gazze Şeridinden alıkonulan Filistinlilere yönelik cinsel istismar ve işkence başta olmak üzere insanlık dışı suçların işlendiği tespit edildi.
İsrail devlet televizyonu KANın, 29 Temmuzda Sde Teiman Askeri Üssünde 9 askerin cinsel işkence yaptıkları ve darbettikleri bir Filistinlinin ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı haberini yayımlamasıyla, askeri polis konu hakkında soruşturma başlattı, suça karışan askerlerin gözaltına alındığı açıklandı.
Bu haberin ardından aralarında askerlerin de bulunduğu İsrailli aşırı sağcılardan oluşan silahlı ve yüzleri maskeli bir grup, cinsel işkence yapmakla suçlanan askerlerin gözaltına alınmasını protesto ederek askeri üsse baskın düzenledi.
İsrail, bu askeri üste 2008 ve 2014te Gazze Şeridine düzenlediği saldırılar sırasında alıkoyduğu yüzlerce Filistinli için toplama kampları kurmuştu.
Ordu, 7 Ekim 2023ten sonra yasa dışı savaşçılar oldukları iddiasıyla Gazze Şeridinden yüzlerce Filistinli sivili bu üste insanlık dışı şartlar altında tutmayı sürdürdü.
İsrailli sivil toplum örgütü İsrail Sivil Haklar Derneği (ACRI) ise söz konusu üste oldukça kötü alıkonulma şartlarını açığa çıkaran bir rapor yayımladı.
Rapora göre Sde Teimanda alıkonulanlar, yemekten mahrum ediliyor, yemek verildiğinde ise Filistinliler elleri ve gözleri bağlı şekilde yemek yemek zorunda bırakılıyor.
Alıkonulan Filistinli sayısının fazla olduğu, söz konusu kişilerin uyku ve tuvalet ihtiyaçlarında ise yine elleri ve gözlerinin bağlı olduğu ifade ediliyor.
İnce bir kumaş örtü üzerinde yatmak zorunda bırakılan Filistinliler için banyo imkanı da bulunmuyor. Ayrıca, zaman zaman da alıkonulan kişilerin tuvalet ihtiyacını gidermesine izin verilmiyor, bulundukları alana getirilen lazımlıkları kullanmaya zorlanıyorlar.
Sde Teimanda alıkonulan Filistinlilerin gün boyunca hareket etmelerine ve açık havada gezinmelerine de müsaade edilmiyor. Gözleri kapalı tutulan kişiler için kitap okumak, ibadet etmek, namaz kılmak, mektup yazmak ya da mektup okumak da yasak.
Sağlık hizmetlerinden de mahrum bırakılan Filistinlilerin bir kısmı, askeri üste hayatını kaybetti.