Şam Üniversitesi ve Ürdün Uluslararası İslam Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan İmadeddin El Raşid, Cihan Haber Ajansı’na verdiği mülakatta; Suriye’deki süreç, halkın yaşadığı sıkıntılar, Esed’in sonu gibi birçok konuda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Suriye’deki krizin 21 aydan fazla süredir devam etmesinin Esed’in aldığı uluslararası destek ve siyasi yönlendirmelere bağlayan El Raşid, Esed’i esas yönlendirenin ise bölgenin siyasi fotoğrafında ağırlığını korumaya çalışan İran olduğunu söyledi.
MUHALİFLERİN ASKERİ GÜCÜ, İSTİHBARAT TEŞKİLATLARININ KONTROLÜNDE
Suriye’deki sürecin çok tehlikeli bir aşamaya geldiğini ifade eden El Raşid, bu dönemde uluslararası istihbarat servislerinin muhaliflere maksimum nüfuz için mücadele içinde olduğunu vurguladı. Muhaliflerin askeri gücü, devrimcilerin değil bölge istihbaratçılarının kontrolünde diyen El Raşid, Bu istihbarat örgütleri savaşanların ihtiyaçlarını, onları kontrol altına almak üzere bir şantaj aracı olarak kullanıyor. Çünkü savaşçıların yiyeceği ve yeterli miktarda silahı yok. Herkesin yardımına ihtiyaçları var. Dış istihbarat örgütleri de muhaliflerin bu ihtiyaçlarını kullanarak onları kontrol altına almaya çalışıyor. Bu uluslararası bir şantajdır. Eğer birileri Suriyeli muhaliflerin birlik olmaları çağrısında bulunuyorsa aynı şekilde destek verenleri de birlik olmaya çağırmaları gerekir. Suriye’nin dostları bile büyük ihtilaflar yaşıyor. dedi.
KATLİAMLARDAN BATI SORUMLU; ARAP BAHARI SURİYE’DE SONLANDIRILMAK İSTENİYOR
Suriye’deki halk ile yönetim arasındaki çatışmanın halk ile Batı arasındaki düşmanlığa dönüşmeye başladığı uyarısında bulunan El Raşid, Suriyeliler uluslararası kamuoyunun kendilerini bir lokma yemek ve bir kurşun karşılığında şantaj yaptığını fark etti. Halk, Esed’e fırsat olsun diye faydasız değişik aşamalara sürüklendiklerini görmeye başladı. Esed yönetimi bu fırsatları kullanarak halka en çirkin katliam ve saldırıları gerçekleştiriyor, dünya da bunu sürekli izliyor. Şimdi bu savaş farklı bir sürece girdi. Süreç sokaktaki halk ile yönetimi destekleyen güçler arasında düşmanlığa dönüşmeye başladı. Bunların başında da Batı var. Çok tehlikeli bir eşiğe geldik. Batılılar süreci bu noktaya sürükledi. Batılılar bu kargaşadan sorumlu ve bunun sorumluluğunu üstlenmeleri gerekir. Tüm bunlar sadece İsrail’in güvenliğini sağlamak için yapıldı. İsrail de bu ağır faturayı ödeyen ilk ülke olacak. ifadelerini kullandı.
Arap Baharı Suriye’de sonlandırılmak isteniyor. Başka yerlere sıçramasını istemiyorlar diyen El Raşid, Bizi çıkmaz bir sokağa sürüklediler. Bir yandan Esed ve onu destekleyen İran, diğer taraftan Batı bizi istemediğimiz bir noktaya sürüklüyor. ABD Suriye konusundaki tüm bağlantıları kontrol ediyor. Askeri destek vermek istemiyorlar. Peki insani yardımlar nerede? Halkı yemek ve içmekten neden mahrum bırakıyorlar? Halep’te 6 gün boyunca ekmek yiyemeyen çocuklar var. Bu tarihi sorumluluk başta ABD ve bu durumu izleyen ülkelerin boyunlarında. diye konuştu.
TÜRKİYE ÇOK DAHA FAZLASINI YAPMALI
Türkiye’nin Suriye’de faklı bir nüfuzu olması gereğine işaret eden El Raşid, Türkiye Suriye için çok şey yaptı. Ancak daha fazlasını yapmasını bekliyoruz. Suriye’de şu an 4 milyondan fazla şahıs fakirlik sınırının altında açlıkla karşı karşıya yaşıyor. Tüm dünya Suriyelilerin ölümünü izliyor. Uluslararası vicdan nerede? Bölgede ve Suriye semalarında 400 sene dalgalanan Türk bayrağı nerede? Şimdi Türklere düşen büyük bir sorumluluk var. Burada bir insanlık dramı var. Türkiye’nin tarihi bir sorumluluğu var. şeklinde konuştu.
BATI İSRAİL’İ KUCAKLAYACAK YÖNETİM BULAMADIĞI İÇİN, ESED BİRAZ DAHA DURACAK
İmadeddin El Raşid Esed’in bir ay içinde düşeceği yönündeki iddialar konusunda ise farklı düşünüyor.
Esed yönetiminin düşmesine sayılı günler kaldığı yönündeki iddiaları değerlendiren El Raşid, Açık görülüyor ki Suriye’deki süreci İsrail’in güvenliği konusu kuşatmış durumda. Bu çok önemli. Şu ana kadar ne İslamcılar, ne liberaller ne laikler ne de başkalarıyla görüşmeler sonuçlanmış değil. Şu ana kadar uluslararası bir çözüm yok. Dünya Suriye krizinde ciddi değil. Çünkü İsrail’e karşı kucaklayıcı alternatif bir yönetim bulamadılar. Esed’in gitmesi biraz daha zaman alacak gibi görünüyor. değerlendirmesinde bulundu.
Suriye’de Esed rejiminin bulunmasının temelinde İsrail olduğunu savunan El Raşid, Esed ailesinin koltuğunun karşılığı Golan olmuştur. Bunu Golanlılar ve Suriye halkı çok iyi bilir. iddiasını savundu.
ESED’İN ÖLMESİ NUSAYRİLERE BASKIYI AZALTIR
Esed’in akıbeti konusunu da değerlendiren El Raşid, Esed’in diğer tüm diktatörlerin sonu gibi olacağını söyledi. Bölgedeki tüm diktatörlerin sonuna bakıldığında teslim olmadıklarına dikkat çeken El Raşid, Beşşar kan emici, şovenist bir şahsiyettir. Kendi kanımca sonuna kadar savaşacak ve öldürülecektir. Boyuna kadar kana bulanmıştır. diye konuştu.
Esedin ölümünün, sürpriz bir şekilde Nusayri azınlığı da rahatlatacağını savunan El Raşid, şu değerlendirmelerde bulundu: Esedin ölümü ülkedeki Nusayriler’in hayrına olacaktır. Çünkü halkın diğer kesiminin Nusayrilere öfkesini epey dindirecektir. Nusayriler genelde Esed’in katliamlarını reddetmedi. Bilakis bu katliamlara ortak oldular. Eğer Esed öldürülürse bu onların hayrına olacak. Onlara olan öfke biraz olsun dinecek, üzerlerindeki baskı azalacak.
ESED’İN BİR YIL DAHA GÖREVDE KALMA SENARYOSU VAR
Suriye’deki süreçle ilgili ABD’nin başını çektiği uluslararası bir senaryo ortaya konulduğunu ifade eden El Raşid, bu senaryonun Esed’i bir yıl kadar daha görevde tutmayı amaçladığını iddia etti.
Son zamanlarda muhaliflere yönelik askeri desteğin önemli ölçüde azaldığını kaydeden El Raşid, Muhaliflere son zamanlarda askeri desteğin kesilmesi ABD’nin tutumunun değiştiğinin göstergesi. Bu olumsuz bir tutumdur. Halk ile yönetim geri dönüşü olmayan bir noktaya geldi. Şu anki senaryo sadece zaman kaybından başka bir işe yaramaz. Biz biliyoruz ki diktatoryal sistemler en ufak bir fırsatta bile tekrar canlanabilir. Uluslararası talepler karşısında her türlü tavizi vererek hayatta kalmaya çalışır. Bu açıdan her an denge değişebilir. Biz yönetim ve başındaki Esed’den tamamen kurtuluncaya kadar mutmain olmayız. Esed rejiminden tamamen kurtulduğumuz an güvende oluruz. ifadelerini kullandı.
Yeni Suriye’nin Esed’siz olacağının altını çizen El Raşid, ülkede güven ve istikrar sağlandıktan sonra Suriyenin kısa zamanda kendi ayakları üzerinde duracağını kaydetti.