Bazı parti ve sendikanın çağrısı üzerine düzenlenen protesto, başkent Ammandaki El-Hüseyni Camii önünde başladı.
Yasa tasarısına karşı Siber Suçlar Yasası... Siyasi hayatı öldürüyor gibi pankartlar taşıyan göstericiler, Özgürlük, özgürlük, güvenlik kıskacına hayır gibi tasarıyı reddeden sloganlar attılar.
Protesto sırasında söz alan konuşmacılar, Ürdün Kralı Abdullahı duruma müdahale etmeye ve gerici olarak nitelendirdikleri bu yasayı geçirmemeye çağırdı.
Konuşmacılar ayrıca, yasa tasarısından vazgeçilinceye kadar tasarıyı reddeden faaliyetlerin sürdürüleceğini vurguladılar.
Ürdün parlamentosunun birinci kanadı Temsilciler Meclisi, siber suçlar yasası tasarısını, daha önce geri çekilmesi yönündeki çağrılara rağmen, bazı maddelerinde değişiklik yaptıktan sonra dün onaylamıştı.
Yasa taslağının yürürlüğe girmesi için bir dizi anayasal aşamalardan geçmesi gerekiyor. Taslak, parlamentonun birinci kanadını oluşturan Temsilciler Meclisi ile ikinci kanadını oluşturan Senatoda görüşülüp onaylandıktan sonra, onaylaması ve Resmi Gazetede yayımlanması için ülkenin Kralına sunuluyor.
Ürdün hükümeti daha önce 41 maddelik yasa taslağının hedefinin özgürlükleri kısıtlamak değil, yanlış bilgilendirme, nefret söylemi ve internette karalama konularıyla mücadeleyi amaçladığını belirtmişti.
Siber suçlar yasa taslağının 15. maddesi, internet veya sosyal medya platformları aracılığıyla herhangi bir kişiye kasten yalan haber göndermek, başkasının yayınladığı veya gönderdiği yalan haberi yeniden yayınlamak veya başkasına göndermek, karalama, iftira veya aşağılama da dahil olmak üzere çeşitli fiiller için hapis ve para cezası öngörüyor.
Taslağın 15. maddesi, söz konusu suçları işleyen kişilerin en az 3 ay hapis ve 5 bin (yaklaşık 7 bin ABD doları) ila 20 bin dinar (yaklaşık 28 bin dolar) arasında değişen para cezasına çarptırılmasına hükmediyor.
Ömer er-Rezzaz başkanlığındaki eski Ürdün hükümeti, 2018 yılında, Siber Suçlar Yasasını değiştiren yasa taslağını onaylamış ve anayasal kanallara göre onay prosedürlerini sürdürmek için parlamentoya göndermeye karar vermişti.
Ancak sosyal medya kullanıcılarına yönelik ağır cezalar içerdiği için özgürlüklerin kısıtlanması olarak nitelendirilmesi dolayısıyla ülkede geniş eleştirilere yol açmasından sonra o dönemde hükümet, meclisin talebi üzerine taslağı geri çekmek zorunda kalmıştı.