Terör devleti İsrail, 75 yıldır işgal ve katliam politikası yürüttüğü Filistin topraklarındaki vahşetini, 7 Ekim 2023 tarihi sonrasında gerçekleştirdiği saldırılar ile soykırım seviyesine çıkardı. Başta Gazze olmak üzere, işgal altındaki Batı Şeriada toplu katliamlar, tutuklamalar ve işkence hanelerde işlenen insanlık suçlarıyla, tüm dünyanın gözü önünde ve insanlığa meydan okuyarak 21. yüzyılın en büyük soykırımına imza attı. Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyasının 2. Dünya Savaşında işlediği soykırımı gölgede bırakan katliam ve etnik temizlik politikası Gazze Kasabı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ırkçı İsrail hükümeti tarafından hayata geçirildi. Hiroşimaya atılan atom bombasının 7 katı gücünde bomba 360 kilometrekarede yaşayan üçte ikisi kadın ve çocuk 2,3 milyon Filistinliyi hedef alacak şekilde kullanıldı. Gazze hl bombalanıyor. Yıkıntılar altında insanlık can veriyor. Uluslararası sistem ise ölüm sessizliğinde.
çOCUKLARI HEDEF ALDI
Gazzede bir yıldır süren işgalde17 bini çocuk, 11 bin 378i kadın olmak üzere 41 bin 802 Filistinli öldü, 96 bin 844 Filistinli yaralandı. 171 yeni doğan bebek ve 1 yaşını dolduramamış 720 çocuk şehitler arasında yer alıyor. Sadece hastanelere ulaşan verilere göre, 36 çocuk gıda yetersizliğinden öldü. Yüzde 69u kadın ve çocuk olmak üzere 96 bin 794 Gazzeli yaralandı.Yüzde 70i kadın ve çocuklardan oluşan toplam 10 bin kişinin kayıp, enkaz altında ya da nerede olduğu bilinmiyor. 7 Ekimden bu yana İsrail hapishanelerinde yoğun işkence sonucu 60 Filistinlinin hayatını kaybettiği biliniyor.
85 BİN TON BOMBA
Şu ana kadar gerçekleşen yerleşim alanlarına yönelik saldırıların maliyeti 33 milyar dolara, altyapıya yönelik saldırıların maliyeti 1 milyar dolara ulaştı. Bombardıman sonucu 516 bin 500 ev zarar gördü, 171 bin 500 ev tamamen yıkıldı. Gazzede binaların yüzde 72si hasarlı ya da tamamen yıkılmış durumda. Gazzeye atılan patlayıcı miktarı 85 bin tona ulaştı. Bu Hiroşimaya atılan atom bombasının 7 katı güce sahip. Gazzede bulunan enkaz hacmi 40 milyon ton.
3 BİN 472 AİLE YOK OLDU
Gazze Şeridinde 2 milyon kişi yerinden edildi. Gazze sakinlerinin yüzde 25inin sığınacağı bir yer yok. 25 bin 973 çocuk, ebeveynlerinin birini veya ikisini kaybetti. 3 bin 472 ailenin hayatta kalan yalnızca 2 neferi mevcut. 50 aile saldırılar sonucu soyağacından silindi ve 312 ailenin en az 10 şehidi var. İsrail ordusu tarafından 3 bin 669 toplu katliam saldırısı gerçekleştirildi. Hastaneler içerisinde 7 toplu mezardan 520 şehit cenazesi çıkarıldı. Şu ana kadar keşfedilen 130 toplu mezardan yüzlerce şehidin cenazesi çıkarıldı. 184 sivil sığınma merkezi hedef alındı.
25 BİN KİŞİ ACİL TEDAVİ BEKLİYOR
Sağlık kuruluşlarını sistematik olarak hedef alan İsrail, 986 sağlık çalışanını öldürdü, 717sini yaraladı, 310unu ise işkenceye maruz bıraktı. 34 hastane, 162 sağlık tesisi, 80 sağlık ocağı, 246 ambulans hizmet dışı kaldı. Gazze sağlık tesislerinde yatak kapasiteleri yüzde 340 dolu. 7 Ekimden bu yana 1 milyon 737 bin 534 bulaşıcı hastalık vakası tespit edildi. 71 bin 338 kişide hepatit virüsü görüldü. 4 bin 800 kişi günlük olarak alması gereken hayati sağlık hizmetini alamıyor. 25 bin kişinin cerrahi işlem için yurt dışına çıkması gerekiyor. Bin 100 kişi diyaliz cihazlarının bulunmaması sebebiyle tedavisini alamıyor. 150 bin hamile kadın sağlık hizmetinden mahrum. 10 bin kanser vakası tedavi eksikliğinden kaynaklı ölüm tehlikesi yaşıyor. 350 bin kronik rahatsızlığı olan hasta ilaç girişi olmadığından sağlık problemi yaşıyor. 3 bin 500 çocuk gıda eksikliğinden ölüm tehlikesi yaşıyor. Hastanelere sığınanların yüzde 50si, gıda eksikliği, cilt hastalıkları ve aşı eksikliği yaşıyor.
EĞİTİM HAKKI YOK
Filistinli öğrenciler eğitimden mahrum ediliyor. Saldırılar sonucunda 125 eğitim tesisi tamamen yıkıldı ve 489 tesis kısmen hasarlı. Farklı seviyelerdeki öğrencilerden 11 bin 600ü şehit oldu ve 14 bin 89u yaralandı. 750 eğitimci şehit olurken 3 bin 402si ise yaralandı. 650 bin öğrenci saldırılar sebebiyle eğitim alamıyor.
GAZETECİLER ÖLDÜRÜLDÜ
174 gazeteci bombardıman sonucu şehit edildi, 396sı yaralandı 36sı ise tutuklandı. 182 medya binası hedef alındı, yüzde 85i kullanılamaz hale geldi.
BM PERSONELİ KATLEDİLDİ
85 sivil savunma personeli öldürüldü ve 250si yaralandı. UNRWAya ait 170 bina hedef alındı, 152 personel öldürüldü. 196 hükümet binası yerle bir edildi.
EKONOMİ çÖKTÜ
Saldırılar sebebiyle yaşanan ekonomik kayıp 4 milyar dolara ulaştı. 45 bin dönüm arazi ekime elverişsiz hale geldi ve tarımda 200 milyon dolar kayıp yaşandı. 2 bin 830 üretim tesisi hedef alındı. Üretim tesislerinin hizmet dışı kalması sebebiyle 400 milyon dolar kayıp oluştu. 700 kuyu ve içme suyu tesisi hizmet dışı kaldı. 3 bin 130 kilometrelik elektrik altyapısının yüzde 70i yok edildi. 825 cami, 3 kilise, 206 kültürel yapı hedef alındı. 611 cami tamamen yıkıldı.
Gazze Kasabı için tutuklama talebi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, 20 Mayıs 2024 tarihinde, soykırımcı güç İsrailin Başbakanı (Gazze Kasabı) Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında insanlığa karşı suç işlemeleri ve savaş suçlusu oldukları gerekçesiyle yakalama kararı talep etti. Yakalama kararının ardından Kerim Han, bazı Batılı ülkelerin liderleri tarafından İsraile yönelik talebini geri çekmesi amacıyla tehditler aldığını açıkladı.
Suç ortağı ABD
İşgalci İsrailin 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu ardından başlattığı soykırımın en büyük suç ortağı ise ABD. Joe Biden yönetimindeki ABD, soykırıma geniş çaplı lojistik, ekonomik ve siyasi destek sağladı. ABD Başkanı Biden, 7 ekim sonrası hemen İsraile ziyarette bulanarak eli kanlı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahuya, havalimanında sarıldığı pozla hafızlara kazanırken, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinkenin İsrail ziyareti sırasında Bir Yahudi olarak buradayım sözü, Washingtonın soykırıma gönüllü taraf olduğunu ortaya koydu. ABD, Ekim 2023-Ağustos 2024 tarihleri arasında, İsraile 500 uçuş ve 107 deniz sevkiyatı ile 50 bin tondan fazla askeri malzeme teslim edildiği bildirildi. Bu teslimatlar arasında birer tonluk sığınak delici bombalar, güdümlü bombalar ve çeşitli çapta füzeler yer aldı. Gazzede sivilleri hedef alan katliamlarda BLU-104 ve GBU-84 tipi ABD yapımı güdümlü bombalar soykırımcı güç İsrail tarafından kullanıldı. ABD yönetimi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde getirilen Gazzede ateşkes kararlarını da ya veto etti ve işgalci güç İsraili ateşkese zorlayacak herhangi bir adım atmadı.
Yapay zeka ile katliam
İşgalci güç İsrail Gazzedeki soykırım politikasında yalnızca konvansiyonel silahları değil yapay zekayı da kullandı. Terör devleti yapay zeka teknolojisini kullanarak Gazzede korku ve terörü artırarak, sivilleri, yerleşim alanlarını ve alt yapıyı hedef alan suikastlar ve yıkım stratejisi düzenlendi. İşgalci güç Lavender, Wheres Daddy? ve Habsora (The Gospel) gibi yapay zeka programlarını kullanarak binlerce sivili katletti. Kullanılan yapay zeka programlarında belirlenen hedefe ulaşmak için 100 sivil zayiata yeşil ışık yakıldığı ortaya çıkarken, Gazzede yaşayan Filistinlilerin aileleriyle birlikte hedef alındığı da kaydedildi. 37 bin insanın yine yapay zeka üzerinden hedef olarak kaydedildiği belirtilirken katliam yazılımlarını yöneten kişilerin bazı medya kuruluşlarına yaptığı Binlerce insanı öldürdük. Her şeyi otomasyona bağladık ve hedefleri tek tek kontrol etmedik. İşaretlenen kişiler evlerine adım attıklarında onları bombaladık sözleri kan dondurdu. Yine işgalci İsrail güçlerinin Google Cloud, Amazon Web Services ve Microsoft Azure ile ABDnin üç büyük teknoloji deviyle işbirliğine giderek Filsitin toprakalrında uygulanan işgal, ilhak ve soykırım politikasına yardım devşirdikleri de belirlendi.
İSRAİL SANIK SANDALYESİNDE
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesini ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında(UAD) dava açtı. Güney Afrika, Gazzedeki durumun aciliyet teşkil etmesi nedeniyle UADden ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istedi. Tedbir talebine ilişkin duruşmalar, 11-12 Ocakta Laheydeki Barış Sarayında yapıldı. Divan, 26 Ocakta tedbir kararlarını açıkladı. Buna göre, İsrailin Soykırım Sözleşmesinin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesinin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle alması istendi. UADdeki Güney Afrika/İsrail başvurusuna bugüne kadar Türkiye, Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya müdahillik talebinde bulundu. İşgalci güç devam etmekte olan davayla 75 yıllık işgal tarihinde ilk kez sanık sandalyesine oturtuldu. Dava ile ilgili kararın alınmasının 3-4 yıl sürebileceği kaydediliyor.
HABER MERKEZİ