12 Haziran Dünya çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü. Uluslararası çalışma Örgütünün verilerine göre, dünyada 168 milyon çocuk işçi var. Türkiyede de çocuk işçiliği kronik sorunlardan biri. 90lı yıllara göre çocuk işçi sayısı azaldı. Ancak buna rağmen sorun hl yakıcı bir şekilde varlığını sürdürüyor.
çocuk işçiliğinin boyutunu ortaya koyacak veriler sınırlı. En yeni veri 2015 yılına ait, ama tablonun bütününü görmek için yeterli değil. TÜİKin Sayılarla çocuk Raporuna göre, 15-17 yaş arasındaki çalışan çocuk sayısı üç yılda 601 binden 716 bine çıktı. Ancak, önceki yılların araştırmalarında olmasına rağmen, bu son araştırmada 6-14 yaş aralığındaki çalışan çocuk sayısı yok. Aslında kanunen de 15 yaş altındaki çocukların çalıştırılması yasak.
TÜİKin 2012deki çocuk İş Gücü Anketine baktığımızda ise bu yaş grubunda çalışan çocuk sayısının 15-17 aralığındaki çocukların yarısı kadar olduğu görüyoruz. Yani Türkiyedeki çocuk işçi sayısının 1 milyon civarında olduğunu söylemek mümkün. Üstelik bu rakamın içinde çalışan Suriyeli çocuklar yok.
Türkiyede çocuk işçilerin büyük çoğunluğu, tarımda. TÜİKin 2012 çocuk İşgücü Anketine göre çocukların yüzde 44,7si tarımda, yüzde 31i hizmet sektöründe, yüzde 24,3ü sanayide çalışıyor. çocuk işçilerin yüzde 52,6sı ücretli veya yevmiyeli, yüzde 46,2si ücretsiz aile işçisi. çocukların yarısından fazlasının çalışma nedeni yoksulluk. Öncelikleri aile geçimine katkıda bulunmak.
Eğitim hayatları sona eriyor
Bu tabloda eğitim ise çok geri plnda. TÜİK verilerine göre, çalışan çocukların yüzde 50,2si okula devam etmiyor, yüzde 49,8i ise hem çalışıyor hem okuyor. Rakamların anlattıklarını, hatta daha fazlasını görmek içinse sokağa bakmak yeterli. Ailesini geçindirmek için çalışan çocuklardan biri de 16 yaşındaki İ.A. 5 aydır tekstilde çalışıyor. İstanbulda geçim zor olduğu için aileme katkı yapmak için çalışıyorum diyor. 10 kişilik ailesini babası, kendisi gibi tekstil işçisi olan ablası ve kardeşi ile birlikte geçindiriyor. Ayda 700 TL kazanıyor.
Ağır taşıyorum, zor
çocuk işçilerin çalışma koşulları da ağır. Mesai saatleri uzun. DİSKin Türkiyede çocuk İşçiliği Raporunana göre, çocukların haftalık çalışma süresi 40 saati buluyor. Okula devam etmeden çalışan çocuklarda bu süre haftada 54 saate çıkıyor. İ.A.da, haftanın 6 günü, günde 11 saat çalışıyor. Tekstil atölyesinde yerleri süpürmekten ütü yapmaya kadar her işi yapıyor.
Sabah sekiz buçukta geliyorum, ortalığı süpüyorum sonra ütü yapıyorum. Makinelerin önünü topluyorum. Ütüden işleri alıp makinecilere veriyorum. İplik sarıyorum, ip düzeltiyorum. Makineleri temizliyorum. İş kaldırıyoruz, iş indiriyoruz. Zor, ağır taşıyorum. Makineciler bağırıyor hızlı ol diye.
İzin günlerini iple çekiyor, çünkü çocuk olabildiği zamanlar izin günü ile sınırlı. Günün bitmesini istiyoruz. Tatil olmasını istiyoruz, gezmek, oyun oynamak için. Arkadaşlarımla oyun oynuyorum, maç yapıyorum diyor. Haylinin futbolcu olmak olduğunu söyleyen İ.A, Tekstilde çalışarak hayatımı devam ettireceğim diyor, başka şansının olmadığını anlatır bir ifadeyle.
çalışmayı seçtik bir kere
15 yaşındaki A.çde iki buçuk aydır tekstil işçisi. İki kardeşi okuyor. Babası ile o çalışıyor. Haftanın 6 günü, günde 10 saat çalışıyor o da. Ayda 800 TL kazanıyor. Okumak daha kolay ama bir kere seçtik çalışmayı. Sabah 08.00de gelip akşam 18.30da çıkıyorum. İşte ortacıyım ben, elbiseleri kesip makinacılara iş dağıtıyorum. Susuyorlar, su falan getiriyorum diyor. Liseyi bırakıp 15 yaşında çalışmaya başlayan E.E ise bugün 17 yaşında. İki yıldır yedek parçacı da çalışıyor. Kendi deyimiyle şanslı. Sigortası var, asgari ücret üzerinden maaşı alıyor. Haftada 60 saat çalışıyor. Hayali, açıktan liseyi bitirip uzman çavuş olarak askerde kalmak.
Sebebi düşünmeden etkili çözüm olmaz
Peki çocuk işçiliği neden önlenemiyor? çocuk hakları avukatı Seda Akçoya göre, sadece yaşı yükseltici düzenlemelerle çocuk işçiliğini engellemek mümkün değil, sorun sosyal ve ekonomik politikalardaki adaletsizliğin yarattığı bir sonuç. Hayata Destek Derneğinin Türkiyede çocuk İşçiliği Sorunu: Suriyeden Gelen Mülteciler Sonrası Mevcut Durum başlıklı kitabında Akço, çocuk işçiliğiyle mücadeledeki sorunu şöyle anlatıyor:
çocuklar neden çalışmak zorunda kalıyor?
Bu soruyu sormadan, sebebi düşünmeden ve sebebe dair etkili bir çözüm ortaya koymadan yaşı yükseltmeye kalkmak çocukları daha çok riske atıyor. 18 yaşın altındakilerin işe alım koşullarına baktığımızda da, yine uluslararası standartların getirdiği koruyucu düzenlemelerin var olduğunu görüyoruz. çalışma alanına katılacak kişinin bu alana uygundur gibi bir doktor muayenesinden geçmiş olma şartı bulunuyor. Burada bilmemiz gereken bir başka gerçek var: çalışma Bakanlığının yaptığı araştırmaya göre yüzde 37 oranında kayıt dışı çalışan var Türkiyede. Kayıt dışının bu kadar yüksek olduğu yerde doktor muayenesi var mı, yok mu kontrol edilebilir mi?