YÖK, üniversitelere gönderdiği yazıyla kontenjan belirleme yetkisini üniversite senatolarına bıraktığını belirtti.
YÖK, bu yetkiyi yeterli öğretim üyesine sahip, içinde eğitim fakültesi barındıran yaklaşık 70 devlet üniversitesine tanıyacak. Bu durumda YÖK sadece şartları belirleyecek.
Üniversitelere gönderilen yazıda 15 bin formasyon kontenjanından sonra gelen yoğun talep üzerine bu kararın alındığı vurgulandı.
........ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE Geçtiğimiz günlerde eğitim fakültelerinin kontenjanları, ikinci öğretim programları, öğretmen yetiştirme süreci ve pedagojik formasyon programlarıyla ilgili olarak Kurulumuz resmi Web sayfasında yer alan açıklamamızda nitelik ve kalite kavramlarına dikkat çekilerek ülkemizin geleceği açısından öğretmen adaylarının üstün niteliklere sahip olarak yetiştirilmesinin çok önemli ve gerekli olduğu ifade edilmişti. Bu bağlamda talep ve ihtiyaç dengesi de gözetilerek içinde bulunduğumuz eğitim-öğretim döneminde, pedagojik formasyon programları için üniversitelerimize 15.000 kontenjan verilmesine karar verilmişti. Ancak, gerek yazılı ve görsel medyada, gerekse sosyal medyada yer alan bazı haberlerde, söz konusu kontenjanın artırılması yönünde yoğun bir talep olduğu gözlenmiştir. Bilindiği üzere üniversitelerimizde sürekli eğitim merkezleri aracılığıyla bazı alanlarda kişisel ve mesleki gelişim amaçlı çeşitli sertifika programları açılabilmektedir. Pedagojik formasyon programları ise, üniversitelerimizde açılan diğer sertifika programlarından farklı olarak bir mesleki formasyon kazandırma amacı taşımaktadır. Bu programa katılanlar aldıkları sertifikalarla öğretmenlik başvurusunda bulunabilmektedir. Zira Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun 20 Şubat 2014 tarihli ve 9 sayılı kararı, öğretmen adayı yetiştiren lisans programları dışındaki çeşitli alanlarda lisans derecesine sahip olanlara da alan öğretmenliği tezsiz yüksek lisans diplomasına ya da pedagojik formasyon belgesine sahip olmak kaydıyla, 89 alanda açılan öğretmenlik kadrolarına başvuru hakkı sağlamaktadır. Kurulumuz, eğitim fakültelerinin yeniden yapılandırılması sürecinde, 1990lı yılların sonundan itibaren ilgili enstitülerde uygulanmaya başlanan alan öğretmenliği tezsiz yüksek lisans programlarının, ürettiği sorunlar ve şikayetler üzerine 2009 yılında kapatılmasına; daha önceki yıllarda olduğu gibi yeniden pedagojik formasyon eğitimi sertifika programlarının açılmasına karar vermişti. Ancak bu sertifika programlarıyla ilgili iş garantisi sağladığına ilişkin yanlış algıyı, Yükseköğretim Kurulunun tek başına düzeltemeyeceği de ortadadır. Diğer taraftan Yükseköğretim Kurulunun akademik derece ve diploma programları ile ilgili düzenlemeler yaptığı, sertifika programlarının ise üniversitelerimizin uhdesine verildiği, aslında bir sertifika programı olan pedagojik formasyonun ise bunun dışında tutulduğu da malumdur. Son dönemde üniversitelerimizden bu sertifika programının da aynı şekilde herhangi bir kontenjan kısıtlamasına gidilmeden kendi karar alma süreçlerine bırakılmasına dair yoğun talepler gelmiştir. Aslında bu talep, son dönemde yeni YÖKün benimsediği yetki devri yöntemine de uygundur. Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 18.11.2015 tarihli toplantısında; yukarıda ifade edilen çerçevede pedagojik formasyon konusu, Kurulumuzda yeniden değerlendirilerek pedagojik formasyon eğitimi sertifika programlarının kişisel/mesleki gelişim programları olarak eğitim/eğitim bilimleri fakültesi bulunan ve Yükseköğretim Kurulunca belirlenen üniversitelerde, yineYükseköğretim Kurulunca belirlenen usul ve esaslara göre yönerge hazırlamak şartıyla ilgili üniversitelerce belirlenecek kontenjanlar dahilinde uygulanmasına karar verilmiş olup, ............ Üniversitesi tarafından da pedagojik formasyon eğitimi sertifika programının bu çerçevede yürütülmesi uygun görülmüştür. Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.