Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bir gazetede, AK öğretmen kriteri geldi başlığıyla bir haber yayımlandığı anımsatıldı.
Aday öğretmenlerin, daha önce 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde üç aşamalı adaylık eğitimine tabi tutuldukları, eğitimler sonunda yapılan sınavlarda başarılı olanların, adaylıklarının kaldırıldığı hatırlatılan açıklamada, eğitimlerin herhangi birinde iki defa başarısız olanların ise görevine son verildiği belirtildi.
Devlet Memurları Kanunundaki düzenlemelerin, tüm memurları kapsayıcı nitelikte olduğundan, öğretmenler için özel hükümler içeren ayrı bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu ifade edilen açıklamada, bu kapsamda Milli Eğitim Temel Kanununun 43. maddesinde, 6528 sayılı Kanunun 5. maddesiyle yapılan değişiklikle aday öğretmenlerin, öğretmenliğe atanmalarına yönelik hususların düzenlendiğine işaret edildi.
Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğindeki, aday öğretmenlere yönelik hususlarında bu kapsamda düzenlendiği belirtilen açıklamada, aday öğretmenlerin önce performans değerlendirmesine tabi tutulacağı, başarılı olaların yazılı sınava ve gerek görülmesi halinde de sözlü sınava alınacağı anımsatıldı.
Performans kriterlerine bakıldığında; kriterlerin, öğretmen olabilmenin olmazsa olmaz niteliklerinin ölçülmesinden ibaret olduğunun görüleceği kaydedilen açıklamada, Dolayısıyla söz konusu kriterler üzerinden yapılan değerlendirmede yetersiz puan alanlar zaten öğretmen olabilme niteliklerine sahip olmayan adaylardan oluşacaktır. Öğretmen olma niteliklerini taşımayanların asıl öğretmen olarak atanmalarının eğitime yapılan en büyük kötülüklerden olacağı ve bunun herkes tarafından böyle görüleceği kuşkusuzdur değerlendirilmesinde bulunuldu.
DÜŞÜK NOTLAR MUTLAKA BELGEYE DAYANDIRILACAK Düzenlemenin objektif olmadığı ve keyfi olarak yapılacağı iddiasının da gerçek dışı olduğu kaydedilen açıklamaya şöyle devam edildi: Zira yönetmelikte, performans kriterlerinden verilecek düşük notların mutlaka belgeye dayandırılması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Değerlendirmenin üç ayrı unvanlı personel tarafından yapılması da değerlendirmenin ciddiyeti konusunda bir fikir vermektedir. Dolayısıyla düzenlemenin nesnelliği konusunda kuşkuya düşülecek herhangi bir durum söz konusu değildir. Sonuç itibarıyla düzenlemeyle yapılmak istenen, öğretmen olma niteliklerini taşıyanların öğretmenliğe atanmaları, bu nitelikleri taşımayanların ise yolun başında sistemin dışına çıkarılmalarıdır. Dolayısıyla öğretmenlik niteliklerini taşıdığına inanan aday öğretmenlerin kuşkuya kapılmalarını gerektirecek herhangi bir durum söz konusu değildir.