Dünyanın farklı ülkelerinde okullarda alınan sosyal medya kısıtlamalarına bir yenisi daha ekleniyor. Türkiyede de okullarda sosyal medya uygulamaları için tedbirler alınacak. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğrencilerin pedagojik gelişimlerine zarar veren, sosyal medya uygulamaları hakkında tedbirler almayı planladıklarını dile getirdi.
Okullarda sosyal medya uygulamaları için tedbirler alınacak
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, çukurova Üniversitesinin Kongre Merkezinde düzenlenen İl Eğitim Yöneticileri ile toplantıya katıldı.
Bakan Tekin, yaptığı konuşmada, yürüttükleri çalışmaları meslektaşlarını da dikkate alarak gerçekleştirdiklerini belirtti.
Gittikleri her yerde öğretmenler ve idarecilerle sohbet ettiklerini ifade eden Bakan Tekin, öğrencilerin aldıkları notlara göre yapılması gereken düzenlemeleri planladıklarını dile getirdi.
Bakan Yusuf Tekin, toplantının yapıldığı Adanaya kapsamlı bir çalışma ekibiyle geldiklerini ayrıca Adana özelinde yapılması gerekenlerle alakalı adımları acilen atacaklarını ifade etti. Yerel yönetimlerle iş birliği konusuna da değinen Bakan Yusuf Tekin, şu şekilde konuştu:
Türkiyede yerel yönetimlerle en fazla mesaisi olan bakanlık, kesinlikle Milli Eğitim Bakanlığıdır. Bizim, yerel yönetimlerle ve yöneticilerle yakın çalışarak aynı masada oturup çözüm geliştirmemiz gereken bir kurumuz. Uzun zamandır kaynağı ve bütçesi aktarıldığı halde; imar ve uygun arsa bulamadığımız için yatırıma dönüştüremediğimiz ve gerçekleştiremediğimiz okullar var.
Milli Eğitim Bakanlığı olarak adım atarken, önemsedikleri prensiplerden bir tanesinin, eğitim öğretimin kalitesini artırmak olduğunu belirten Bakan Tekin, Bir diğeri de, birlikte çalıştığımız öğretmen arkadaşlarımızın toplumsal saygınlığını yükseltmek. Üçüncüsü ise, eğitim ve öğretim kurumlarımızın, okullarımızın saygınlığını ve etkinliğini artırmak. diye ifade etti.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğrencilerin pedagojik gelişimlerini tehdit eden sosyal medya uygulamalarıyla ilgili tedbirler almayı planladıklarını dile getirdi.
Bakanlıkla ilgili son günlerde medyaya yansıyan haberlere değinen Tekin, şu şekilde konuştu:
Okullarda, öğrencilerimizin eğitim ve öğretim sürecinde bizim en büyük ortaklarımızdan bir tanesi de ebeveynlerdir. Ebeveynlerin eğitim öğretim sürecinin içinde yer almasını istiyoruz fakat ebeveynlerimizin okul içlerine girip koridorlarda, sınıf kapılarında, öğretmenlerimizle diyalog halinde olmalarını pedagojik açıdan doğru bulmuyoruz. Dünyada da uygulamalar bu şekilde. Bu nedenle ebeveynlerimizin okula gelirken randevu takvimi içerisinde gelmelerini istemiştik. Geçtiğimiz hafta içinde de bu konuyla ilgili Elektronik Randevu Sistemini oluşturduk. Medyada da çok konuşuldu.
Yusuf Tekin, ana dil eğitimi hususunda ise şu ifadeleri kullandı:
Bakanlık olarak, yaz aylarında önemsediğimiz ve bu alanda tedbir aldığımız diğer konulardan bir tanesi; ana dil eğitimi. Bu konuda da öğrencilerimizin ana dil becerilerinin geliştirilmesi için iki kritik karar almıştık. Birincisi, ana dilde yani Türkçe de ders geçme notunu 70e yükseltmiştik. Bir de Türk Dili Edebiyatı ve Kürtçe derslerinde aynı şekilde yabancı dil dersleri için de geçerli öğrencilerimizin başarı durumlarını ölçerken, test sınavlarının yanı sıra dört temel becerinin; konuşma, okuma, yazma ve dinleme nin ölçülebileceği bir sistem geliştirmiştik. Öğretmenlerimiz, özellikle bu kurumlarda altyapımızın, sistemin tüm girişleri kaldıramadığından şikayet ediyorlardı. Bu konuyla ilgili sürekli yenilikler halindeyiz. Geçtiğimiz hafta içerisinde medyada yer alan bakanlığımızla ilgili haberlerden birisi de buydu. Türkçe okuma becerilerini geliştirmek için, Bakanlığımız yapay zeka yazılımları ve uygulamaları üzerine çalışıyor. Yakında paylaşmış olacağız.
çocuklarımızın karnelerinde, artık sosyal etkinlik başlığı da olacak
Türkçe Söz Varlığı Projesi kapsamında, atılan adımların kamuoyunda konuşulan konular arasında yer aldığını dile getiren Yusuf Tekin, şunları dile getirdi:
Söz Varlığı Projemiz ile alakalı geçtiğimiz hafta içinde yine ortaöğretim kurumlarımızda attığımız bazı adımlar gündemdeydi. Biz eğitim öğretim sürecinin öğrencilerimizin sadece akademik bilgiler edindiği bir süreç olarak görmüyoruz. Başından beri bunu defaten söyledik. Eğitim öğretim süreci sadece akademik bilgiler değil. Kitabi bilgiler haricinde öğrencimizin, gencimizin içinde yaşadığı toplumun temel referans değerlerini bile öğrenerek, bu ülkenin temel değerlerine sahip çıkan kişiler olarak yetişmesini arzu ediyoruz demiştim. Bu doğrultuda da hem yaz aylarındaki genelgemizde hem de sonrasında konuştuğumuz tüm ortamlarda şunu ifade ettik; Öğrencilerimizin bu anlamda sosyal sorumluluk projeleri, sosyal etkinlikler içerisinde olmalarını istiyoruz. Geçtiğimiz hafta kamuoyuyla paylaştığımız konulardan birisi de bu konuydu. Artık öğrencilerimizin karnelerinde, değerlendirme mekanizmaları içerisinde sosyal etkinlik başlığı altında bir alt başlık daha olacak.