BDDKdan Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliğine gönderilen yazıda, depremden etkilenen firmalar için DASK teminatlarının kullanımının öncelikle iş yerlerinin onarımında kullanılmasının önemi vurgulandı.
Birliklere gönderilen yazıda, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında diğer hususların yanı sıra gayrimenkullerde meydana gelen maddi hasarlar nedeniyle vatandaşların çok ciddi maddi sorunları ve mağduriyetlerinin ortaya çıktığı belirtilerek, yıkılan veya hasar gören gayrimenkullerin bir kısmının konut kredisinin teminatını, bir kısmının ise müşterinin kullandığı diğer kredilerin teminatını oluşturduğunun anlaşıldığı aktarıldı.
Depremde meydana gelen hasara ilişkin olarak DASK tarafından ilgililere ödenen tazmin bedellerinin dağıtımı ve paylaşımı konusunda ortaya çıkan sorun ve tereddütleri açıklığa kavuşturmak için Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği ile Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) ve DASK arasında muhtelif yazışmaların yapıldığı kaydedilen yazıda, şu ifadelere yer verildi:
Ülkemize maliyeti çok yüksek olan ve etkisinin bir süre daha sürmesi beklenen söz konusu deprem felaketinin yaralarının tüm paydaşlarla birlikte üstesinden gelebilmek adına ilgililerin mümkün olduğu ölçüde depremden etkilenen kişilere destek olmaları önemli olacaktır. Bu kapsamda, bankalara yatırılan deprem sigortası tazmin bedellerini bankaların ilgili müşterinin tüm alacaklarına mahsup ettiği yönünde Kurumumuza intikal eden şikayetler dikkate alındığında, daha önce Birliğiniz vasıtası ile bankalara iletilen SEDDK ve DASK tarafından yapılan yazışmalar da göz önünde bulundurularak, konunun hassasiyetle ele alınmasında fayda görülmektedir. Ayrıca, ofis ve benzeri nitelikteki iş yeri olarak kullanılan konutların hasar ödemelerinin de ilgili iş yerinin tekrar faaliyete geçebilmesi için kullanılması önemlidir.
Açıklamada, BDDKnın 10 Şubat tarihli ve 10507 sayılı kararına atıfta bulunularak, deprem/afet felaketinden etkilenen ve ödeme gücü bozulan müşterilere kullandırılan kredilere ilişkin olarak 6 Şubattan itibaren müşterilerin taleplerine bağlı olarak, anapara ve faiz ödemelerinin asgari 6 ay süreyle ötelenmesine kolaylık sağlanmasının önemi hatırlatıldı.
Müşterinin daha kısa süreli talepleri saklı kalmak kaydıyla anapara ve faiz ödemelerinin ötelenmesinin, ötelemenin faiz/kar payı talep edilmeksizin yapılması durumunda müşteri talebinin aranmaması ve BDDK mevzuatı ile bankacılık ilke ve teamüllerine uyum hususunda azami özen gösterilerek yapılmasının uygun görüldüğü belirtilen yazıda, şu değerlendirmelere yer verildi:
Bu süreçte müşterilerin mağduriyetine mahal verilmemesi ve ilave finansman dahil mümkün olan her türlü kolaylığın sağlanması yönünde karar verilmiş ve bu husus 13 Şubat tarihli ve 76932 sayılı yazımız ile tarafınıza iletilmiştir. Bu minvalde, depremde işyerleri hasar gören müşteriler dahil mezkur Kurul Kararı kapsamında gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiğinin hatırlatılmasında yarar görülmektedir.