Eren, 2022 yılına ve 2023ten beklentilerine ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.
Geri dönüşüm sektörünün gezegenin geleceği için çalışan nadir sektörler arasında yer aldığını dile getiren Eren, II. Dünya Savaşından bugüne kadar geri dönüşümün artık hayatın vazgeçilmez parçası haline geldiğini söyledi.
Eren, geri dönüşüm sektörü içinde döngüsel ekonomi, iklim değişikliği ve küresel ısınma, sürdürülebilirlik, karbon ayak izi ve karbon nötr gibi kritik önem taşıyan konular yer aldığını, 1970te başlayan ve etkisini 2019dan bu yana daha yoğun gösteren iklim krizinin tüm dünyayı tehdit etmeyi sürdürdüğünü, dünya gelinde artan nüfus ve buna bağlı üretimle ortaya çıkan karbon salım oranlarının geçen yıllara kıyasla çok daha tehlikeli boyutlarda seyrettiğini anlattı.
İklim krizi devam ederken Rusya-Ukrayna savaşının Avrupaya enerji krizi olarak yansıdığından, birçok ülkede sanayinin durma noktasına geldiğinden bahseden Eren, enerji maliyetlerindeki artışın ekonomilere etkilerine değindi.
Eren, enerji maliyetlerindeki artışın birçok üreticiyi ithalata zorladığını belirterek, 2022ye damgasını vuran bu süreçte Türkiye elinde bulundurduğu üretim potansiyeli, genç nüfusu, AR-GE yatırımları, lojistik altyapısı, kara, deniz ve hava yolu ağı ve coğrafi konumuyla Avrupadaki birçok ülkenin radarına girdi. diye konuştu.
GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜ EKONOMİYE KATMA DEĞER SAĞLIYOR
Fatih Eren, Türkiyenin hızlı gelişimi ve büyümesini tüm olumsuzluklara rağmen 2022de de sürdürdüğüne vurgu yaparak, elektronikten seramiğe, tekstilden beyaz eşyaya kadar birçok sektörün global pazardaki payını artırdığını söyledi.
Türkiyenin gelişen imalat ve sanayi gücünün gizli kahramanları arasında geri dönüşüm fabrikalarındaki kusursuza yakın ham madde üretim gücünün de bulunduğunu dile getiren Eren, sektörün atıkları geri dönüştürerek ekonomiye katma değer sağladığını bildirdi.
Eren, geçen yıl Türkiyede geri dönüştürülen atık plastik miktarının 2020ye göre yüzde 10 artışla 6,8 milyon tona çıktığını, bunun karşılığında ülke ekonomisine 6,7 milyar dolarlık katkı sağlandığının tahmin edildiğini anlattı.
Bu yıl geri dönüşüm sektöründe çok ciddi gelişmeler yaşandığını, atık ithalatından geri dönüşümdeki yeni geliştirilen teknolojilere, atık toplama merkezlerinden Mobil Atık Takip Sistemine, sokak toplayıcılarının denetime tabi tutulmasından sıfır atık projesinin geliştirilmesine kadar birçok konunun 2022de sektörün önemli gündem maddeleri arasında yer aldığını ifade etti.
ATIK İTHALATI GERİLİYOR
GEKADER Başkanı Eren, Türkiyenin atık ithalatının tamamıyla artan nüfus ve nüfusa bağlı ortaya çıkan taleple doğru orantıda olduğunu, burada toplanan hurda atıkların üretimdeki ham maddeye talebi karşılayamadığını söyledi.
Bu nedenle tüm süreçleri ciddi bir denetime tabi tutulan atık ithalatı yapıldığını dile getiren Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
Geri dönüşümden ham madde ve mamul üretmek için plastik hurda ithalatı kaçınılmaz. İthal edilecek atık plastiklerdeki kontaminasyon oranı yüzde 1 ile sınırlandırılmıştır. 2020de 775 bin ton olan plastik atık ithalat rakamı, alınan tedbirler sayesinde geçen sene 685 bin tona gerilemiştir. Bu yıl da sıfır atık uygulamasının başarısına paralel olarak ithalatta azalmanın sürmesini bekliyoruz. Yurt dışından 5 birime getirilen ham madde, işlendikten sonra ortalama 15 birime ihraç edilmektedir. Yüzde 1 ile alınan ham maddeler yüzde 18 KDV ile satıldığını düşündüğümüzde sektör bu yönüyle de devlete çöpten yüzde 18 KDV üretiyor.
BU YIL EVSEL ATIK MİKTARININ 31 MİLYON TONU AŞMASI BEKLENİYOR
Fatih Eren, 1 Ocak 2019da yürürlüğe giren uygulama sayesinde 4 yılda plastik poşet kaynaklı 550 bin ton atığın oluşumunun ve 23 bin ton sera gazı salımının engellendiğini belirterek, bu sayede plastik poşet üretimi için gerekli ham madde ithalatının da düştüğünü ve yaklaşık 3,8 milyar TL tasarruf sağlandığını söyledi.
Araştırmalara göre Türkiyede kişi başına düşen atık miktarının günlük 1 kilogram olduğunu aktaran Eren, şu değerlendirmelerde bulundu:
Bu rakamı baz aldığımızda bu yıl 31 milyon tondan fazla evsel atığın çöpe gittiğini söyleyebiliriz. Araştırmalar, evsel atığın yüzde 80inin geri dönüştürülebilir atıktan oluştuğunu gösteriyor. Yani 2022de ne yazık ki piyasa değeri minimum 75 milyar TL olan 25 milyon ton geri dönüştürülebilir hurdayı çöpe atmış olacağız.
Dönüştürülebilir atıkların ayrıştırılmadan çöpe gitmesi nedeniyle her yıl çok ciddi ekonomik kaybımız var. Bu konuda bilincin ve dolayısıyla ayrıştırmanın artması önemli bir kazanç olacaktır. Kalan yüzde 20lik bitkisel atık ve yemek atığı ise gazlaştırılıp elektrik üretiminde kullanılmaktadır.
Eren, Sıfır Atık Projesi sayesinde 2017de yüzde 13 olan geri kazanım oranının yüzde 27,2ye çıktığını, 2023te bu oranın yüzde 35e, 2035te ise yüzde 60a yükseltilmesinin hedeflendiğini anımsattı.
2023 GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜ İçİN BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR
GEKADER Başkanı Eren, sokak atık toplayıcılarının kayıt altına alınıp şartlarının iyileştirilmesinin çok güzel gelişme olduğunu, yeni düzenlemeyle ortaya çıkan atıkların devlet tarafından kayıt altına alınacağını belirterek, sistemin sağlayacağı katkılardan bahsetti.
Gelecek yılın geri dönüşüm sektörü için büyük önem arz ettiğini vurgulayan Eren, Avrupada üretim yapan firma ve kurumların ithalata dayalı tedarik sürecine yöneldiğini, burada Türkiyenin önünün açık olduğunu söyledi.
Eren, geri dönüşüm sektöründe üretim yapanların alternatif enerji sistemlerine yönelmesinin 2023te ön plana çıkacağını kaydederek sözlerini şöyle tamamladı:
Yeşil Mutabakat ve Paris İklim Anlaşmasında Türkiye yine üzerine düşen vazifeyi yerine getirecektir. Sıfır Atık Projesi kapsamında yerel yönetimlerin azimli çalışmaları 2023te de artarak sürecektir. Yeni yılla birlikte çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının depozito iade sisteminin 81 ile yayılmasını takip edeceğiz. Evlerde ayrıştırma, geri dönüşüm konusunda Avrupa ülkelerinden çok gerideyiz. 2023te ev ve ofislerde ayrıştırma, atık yönetimi ve bertaraf konusunda önemli adımlar atılacaktır.