Cihat Tuna, konuya dair yaptığı açıklamada Fırat’tan sonra, Türkiye’nin ikinci büyük havzası olan Kızılırmak havzası ülke topraklarının yüzde 11’ini kaplamaktadır. Su toplama alanı 78 bin 180 kilometrekare olan Kızılırmak havzasının 3 milyon 528 bin 800 hektarlık bölümü ovalık alan görünümündedir. Oldukça verimli olan bu topraklar havzada su eksikliği sebebiyle tam olarak ekonomiye armağan edilememektedir. dedi. Buradan yola koyulan Tuna, Kızılırmak’a en yakın ve su fazlası olan Fırat Nehri’nden su getirmeyi hedefliyor.
FIRAT HAVZASINDAN KIZILIRMAK’A
Fırat havzasında senelik 33 milyar metreküp akış varken bu rakamın Kızılırmak havzasında 6 milyar metreküpe ’e kadar gerilediğini aktaran Dr. Tuna, Kızılırmak havzası Türkiye’nin tahıl ambarı dediğimiz her bakımdan oldukça verimli ve tarıma müsait ovaların bulunduğu bir yer. Bu verimli topraklardan yararlanabilmek için suya ihtiyaç var. Bunun için burada eksik olan su miktarını tamamlamamız gerekir. Eksikliği gidermek için en makul yol ise su fazlası olan Fırat Havzasından Kızılırmak Havzasına su aktarılması projesidir. ifadelerini kullandı.
Cihat Tuna, proje için de Erzincan İliç’te yapılacak olan depolama barajları vasıtasıyla kademeli olarak artırılacak su, son olarak 17 kilometre iletim tüneli ile Sivas İmranlı yakınlarında Kızılırmağın üst kollarına aktarılacaktır. Böylelikle Fırat havzasından alınan su Kızılırmak havzasına transfer edilmiş olacaktır. açıklamalarında bulundu.
KIZILIRMAK HAVZASI’NA 500 MİLYON METREKÜP SU AKTARILACAK
Türkiye’nin tahıl ambarı olan İç Anadolu Bölgesine yapılan projelerle yaklaşık 500 milyon metreküp su akıtılacağına işaret eden Tuna, Fırat Nehrinin sularının böylelikle İç Anadolu’nun verimli ovalarına akacağını bildirdi. Projenin hayata geçmesi halinde Şanlıurfa Tüneli’nden sonra Türkiye’nin en büyük projesi olacağına temas eden Tuna, Fırat havzasına akan fazla suların depolamasını yapmak suretiyle 500 milyon metreküp suyun birikmesini ve pompaj yapılarak Kızılırmak Havzasına akmasını tasarladık. dedi.
BM’nin su ile ilgili saptamalarına atıfta bulunan Dr.Tuna, şunları kaydetti:
Buna göre 1,1 milyar insan temiz içme ve kullanma suyundan yoksun, her sene yaklaşık 5 milyon insan temiz su kullanamamaktan doğan hastalıklardan hayatını kaybediyor ve 20 sene sonra dünya nüfusunun 1/3’ü şiddetli su sıkıntısı çekecek. Bu tabloya göre yakın gelecekte suyun ne kadar önem kazanacağı tahmin etmek hiç de güç değil. Buradan hareketle sahip olduğumuz su kaynaklarını daha etkin olarak kullanmayı mümkün kılacak ve ekonomimize güçlendirecek bu projeyi bir an önce uygulamaya koymamız gerekiyor.