İstanbul ve Ankara serbest piyasalarında alınıp satılan döviz türlerinin, önceki ve bugün itibarıyla alış, satış fiyatları şöyle:
PAZARTESİ SALI
Alış Satış Alış Satış
ABD Doları 2,8400 2,8450 2,8720 2,8790
Avro 3,0200 3,0300 3,0570 3,0630
Sterlin 4,2700 4,3500 4,2800 4,3500
İsviçre Frangı 2,7500 2,8000 2,7700 2,8300
ANKARA
ABD Doları 2,8330 2,8530 2,8660 2,8860
Avro 3,0130 3,0380 3,0550 3,0800
Sterlin 4,2800 4,3520 4,3010 4,3780
EKONOMİSTLER TCMB FAİZ KARARINI DEĞERLENDİRDİ
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artışına yönelik beklentilerin aralık ayı toplantısına yoğunlaştığına işaret ederek, Bunun gerçekleşmesi durumunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da aralık toplantısında harekete geçme eğiliminde olacağını düşünmekteyiz dedi.
AA muhabirine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulunun (PPK) faiz kararına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bürümcekçi, faiz oranlarının beklentiler doğrultusunda değiştirilmediğini anımsatarak, para politikasında sıkı duruş vurgusunun korunduğunu söyledi.
Kurulun, likidite politikasındaki sıkı duruşun korunacağını da belirttiğini aktaran Bürümcekçi, temel ekonomik büyüklüklere ilişkin değerlendirmelerde ise ufak değişikliklerin bulunduğuna dikkati çekti.
Bürümcekçi, ABD Merkez Bankasının (Fed) aralıkta harekete geçme ihtimalinin çok artması sonrasında, TCMBnin de para politikası çerçevesini sadeleştirmeye başlamasının beklenebileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
Son veriler ve Fed yetkililerinden gelen açıklamalarla faiz artışına yönelik beklentiler aralık ayı toplantısına yoğunlaştı. Bunun gerçekleşmesi durumunda TCMBnin de aralık toplantısında harekete geçme eğiliminde olacağını düşünmekteyiz. Sadeleştirmenin esas olarak, mevcut faiz koridoru kapsamında çoklu faiz uygulamasından yeniden tek faizin ağırlık kazanacağı konvansiyonel para politikası uygulamasına dönüş anlamına geleceğini düşünüyoruz.
Dolayısıyla kademeli geçiş senaryosunda, TCMB bir yandan küçük adımlarla haftalık repo faizini yükseltirken benzer oranlarla faiz koridorunu alt banttan daraltmaya yönelecektir. Tüm fonlama araçları dikkate alınarak hesaplanan efektif fonlama oranının yüzde 9,5 seviyesinde olduğu düşünüldüğünde, nihai olarak politika faiz oranının yüzde 9,0-9,5 aralığında olabileceğini, koridor üst sınırının ise değişmeyeceğini tahmin etmekteyiz.
SIKI PARA POLİTİKASI, BUNDAN SONRA DA DEVAM EDEBİLİR
Rabobank Gelişmekte Olan Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys de TCMBnin faizlerde değişikliğe gitmemesinin beklenen bir karar olduğunu dile getirdi.
Matys, TLnin eylül ayından bu yana dolar karşısında düşüşe geçtiğine işaret ederek, şunları söyledi:
TCMB de TLnin bu performansı karşısında faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Ben sıkı para politikasının bundan sonra da devam edebileceğini düşünüyorum. TLnin istikrarına devam etmesi durumunda, TCMB Fedin olası bir faiz faiz artırımına karşı eylemde bulunmayabilir. Bununla birlikte Fedin faizleri ılımlı düzeyde artırması, TLye yönelik aşağı yönlü riskleri de sınırlandırabilir, ancak bu durum TLnin önemli bir kazanç sağlayacağı anlamına da gelmez.
AK Partinin tek başına iktidara gelmesinin ardından tüketici güven endeksinin kasım ayında 62,78 seviyesinden 77,1e yükseldiğine dikkati çeken Matys, endeksin bu yükselişinde TLnin performansının da etkili olduğunu ifade etti.
Matys, Türkiyenin bu yıl yüzde 3 civarında büyüme gerçekleştirebileceği öngörüsünde bulunarak, Avrupa Birliğindeki (AB) pozitif görünümün etkisiyle Türkiyenin ihracatı gelecek yıl büyümeyi olumlu etkileyebilir, enflasyon baskısı da azabilir. Eğer TL bu istikrarını devam ettirirse TCMB, faiz artırımı gibi bir eylemde bulunmayacaktır diye konuştu.
SIKI DURUŞUN KORUNDUĞU BİR EĞİLİM SÖZ KONUSU
Halk Yatırımın Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı ise politika faiz göstergelerinde herhangi bir değişiklik yapılmamasına ek olarak, yayımlanan faiz notunda da genel ekonomik görünüm çerçevesinin aynı tutulduğunu dile getirdi.
Enflasyon görünümüne ilişkin, döviz kuru ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklığın önemli risk unsurları olarak belirlendiğini aktaran Tokalı, Gelecek dönem para politikası ile ilgili sıkı duruşun korunduğu bir eğilim söz konusu. Kısa vade politika duruşu olarak da Fedin normalleşmesi faiz artırımıyla başlayana kadar, likidite yönetiminin hakim olduğu faiz artırımının gerçekleştiği durumda ise politika faiz göstergelerinin de devreye girmesiyle sıkılaştırma eğiliminin belirginleştiği bir çerçeve beklentimizi koruyoruz değerlendirmelerini yaptı.
Tokalı, bugünkü faiz notunda Fedin politikalarına yönelik bir beklentinin yer almadığına işaret ederek, yarın ekonomistlerle yapılacak toplantıda bu konuda daha fazla detay görülebileceğini sözlerine ekledi.
MERKEZ BANKASI FAİZE DOKUNMADI
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bugünkü toplantısında faizleri değiştirmedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, (TCMB), Kasım 2015 Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını gerçekleştirdi. Para Politikası Kurulu (Kurul), Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo-Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları; gecelik faiz oranları marjinal fonlama oranı yüzde 10,75, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 7,5, geç likidite penceresi faiz oranlarını ise geç likidite penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasasında saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0, borç verme faiz oranının da yüzde 12,25 olarak açıkladı.
Merkez Bankasından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın da katkısıyla büyüme kompozisyonu net ihracat lehine değişmektedir. Kurul, açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.
Enerji fiyatlarındaki gelişmeler enflasyonu olumlu yönde etkilemeye devam etmektedir. Bununla birlikte, birikimli döviz kuru hareketleri çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi geciktirmektedir. Bu çerçevede Kurul, küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri ile enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunacağını ifade etmiştir.
Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurulun geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.